T24 Ekonomi - Dış Haberler Servisi
ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’a ABD’de görülen Halkbank davasında ‘etki ettiğinin’ ortaya çıktığını yazdı.
Eric Lipton ve Benjamin Weiser imzalı haberde, Adalet Bakanlığı’nın Halkbank davasını ele almasında Erdoğan’ın baskı yaptığı ve Beyaz Saray’ın üst düzey yetkililerinde endişe yarattığını iddia etti.
Gazeteye göre, davanın yargıcı Richard Berman 2019’un Haziran ayında Washington’a Adalet Bakanı William Barr ile görüşmek için geldiğinde, konu Halkbank davasına geldi. Bakan, yargıç Berman’a bankaya yönelik bir iddianameden kaçınılması, Halkbank’ın bir para cezası ödemesi ve hatasını kabul etmesinin yeterli olacağı yönünde ‘baskı yaptı’.
Adalet Bakanlığı’nın Halkbank yöneticilerini içeren soruşturma ve ceza davalarını sona erdirmeye razı olduğunu kaydetti. Ancak yargıç Berman, “Bu tamamen yanlış” diyerek, teklifi kabul etmedi. Gazeteye göre bu görüşme Berman’ın Adalet Bakanlığı’ndan Halkbank davasını sona erdirmesiyle ilgili ilk girişimi değildi.
Altı ay önce de benzer girişimlerin olduğunu yazan New York Times, Erdoğan’ın Trump’ı Halkbank meselesini çözmesi için Aralık-Kasım 2019 ayları arasında ısrarla sıkıştırdığını yazdı.
Trump’ın Erdoğan’ı hoşnut etmek için apaçık istekli olduğunu yazan gazete, Türkiye’nin Fethullah Gülen’in iadesi konusunda da ciddi bir lobi faaliyeti yürüttüğünü, bu konunun Türkiye’de ‘büyük bir utanç’ haline geldiğini belirtti. Gazeteye göre Trump’ın bu konuyu ele alması, Beyaz Saray’daki üst düzey yetkililerini bile rahatsız etti.
New York Times, Trump’ın ‘otoriter bir lider tarafından yönetildiğini yazdığı’ Türkiye’de miktarı 2.6 milyon doları bulan ticari operasyonlarının Halkbank ceza davasındaki tutumuyla ilişkilendirdi. Trump’ın bu tutumunun İran’a karşı yürütülen ekonomik tecriti baltaladığı yönünde eleştirildiğini kaydetti.
Haberde, Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı John R. Bolton’ın yakın zamanda bir söyleşide “Yabancı bir lider için bir şeyler yapmak için düzenli hükümet sürecine müdahale edecekti. Bunu ileride bu kişiden başka bir iyilik görmek beklentisiyle yapacaktı” sözlerinin Erdoğan’la ilgili olduğu belirtildi.
New York Times, süreç içinde savcılığın Halkbank’a karşı suçlamada bulunmaya karar verdiğini kaydetti. Bunun üzerine Türkiye’nin Washington’da etkili bir kampanya yürütmeye başladığını yazan gazete, bunun için Türkiye’nin eski New York Belediye Başkanı Rudolph W. Giuliani, Trump’ın ilk ulusal güvenlik danışmanı Michael T. Flynn, bir lobici ve fon sağlayıcı olan Brian D. Ballard gibi isimleri araya koyduğunu belirtirken, hazine bakanı Steven Mnuchin’in Adalet Bakanlığı’na Halkbank’ın yüklü bir cezayı ödemeyeceği yönünde baskı yaptığını da öne sürdü.
New York Times, Türkiye’nin lobi faaliyetlerinin Trump’ın başkan olmadan başladığını, 2016’da Türkiye’ye gelen dönemin başkan yardımcısı Joe Biden’ı ‘özel bir görüşme’ için bir ağacın altına çektiği, burada Biden’a, Halkbank davasının Fethullah Gülen tarafından yürütülen büyük bir komplo olduğunu öne sürdüğünü yazdı.
Buna göre, Erdoğan Biden’dan dönemin New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın bu görevden alınmasını istemişti. Biden’ın yardımcısına göre, Erdoğan Obama yönetiminden Zarrab davasının kapatılmasını, Zarrab’ın Türkiye’ye gelmesine izin verilmesini de istedi. Biden, ABD’nin yapabileceklerinin Gülen’in iadesi de dahil bir sınırı olduğu konusunda Erdoğan’ı uyardı.
New York Times, Erdoğan’ın bu konuda yılmadığını ve Biden’a ve Obama’ya ısrarla aynı konuyu açtığını belirtti. Başkanlık yarışına giren Trump’ın Türkiye’de Trump Towers yatırımlarının bulunduğu ve “Türkiye’yi yakından tanırım, inanılmaz insanlar ve güçlü bir liderleri var” dediğini hatırlatan gazete, Türkiye’nin Trump’ın, beraber çalışabilecekleri güçlü bir işadamı olduğu izlenimini edindiği ve onu desteklediğini kaydetti.
New York Times, Trump’ın başkan olmasının ardından Milli Güvenlik Konseyi’nin Gülen’in ABD’deki okullarıyla ilgili eğitim bakanlığından bilgi istediği, okulun finanse edildiği federal paranın bloke edilip edilemeyeceğini araştırdığı, ancak eğitim bakanlığının finansmanı durdurmak için yasal yetkiye sahip olmadığı yanıtını vererek direndiğini yazdı. Bunun üzerine Gülen’in ABD’den çıkarılması için yolların aranmaya başlandığını yazan gazete, buna da iç güvenlik ve FBI’ın yanaşmadığını öne sürdü. FBI konuyla ilgili yorum yapmadı.
New York Times, yine de Türkiye’nin Halkbank davasını çözme çabalarından vazgeçmediğini ve Türkiye’nin iki yıl boyunca Halkbank ve diğer konularda çalışmak üzere lobicilik firmasına 4.6 milyon dolar ödendiğini, bu süre zarfında kongre üyeleri, başkan yardımcısı, dışişleri bakanlığı ve Trump’ın avukatlarıyla toplantılar ve telefon görüşmeleri yapıldığını kaydetti.
Türkiye’nin tuttuğu lobicilik şirketi, Halkbank davasının bir dış politika meselesi olduğunu ve bir NATO üyesi olan Türkiye ile yakın ilişkilerin sürdürülmesi ihtiyacının dikkate alınması gerektiğini savundu. New York Times, davanın Halkbank yöneticisi Mehmet Hakan Atilla’nın suçlu bulunduğu, Rıza Zarrab’ın ise verdiği ifadeyle Erdoğan’ın ve Berat Albayrak’ın Halkbank ve İran arasındaki operasyonlardan haberdar olduğunu söylediğini hatırlattı.
Davanın ilerleyen dönemlerinde Halkbank'ın avukatlarının, 2018 yılında Berman'ın ofisiyle bir çözüme ulaşılıp ulaşılamayacağı konusunda tekrar tekrar görüşmelerde bulunduğunu yazan New York Times, Türkiye tarafının Halkbank’ın yanlış bir şey yapmadığı, Zarrab’ın onları aldattığı ve ifadesinin yalan olduğunu öne sürdü.
Gazeteye göre, ABD Hazine Bakanlığı, Halkbank’ın yüklü bir para cezasını ödeyemeyeceğini belirterek savcılara ceza miktarında anlaşıp anlaşamayacaklarını sordu. Yargıçların yanıtı, Halkbank’ın yaptırımların ihlal edildiği ve hata yapıldığını kabul etmesinin, miktarın büyüklüğünden daha önemli olduğu belirtildi ve yargıçlar “Sorumluluğun kabul edilmesine ihtiyacımız var” mesajını verdi.
New York Times'a göre, davayla ilgili müzarekeler bununla sınırlı kalmadı. 2018’in sonunda Arjantin’de yapılan G20 zirvesinin ikinci gününde Trump ile Erdoğan’ın Suriye’deki IŞİD problemi gibi başlıkları konuşmak için bir araya geldiği, ama konuşmanın hızlıca bu başlıkların dışına saptığı belirtildi.
Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton’un aktardığına göre Cumhurbaşkanı bu görüşmede Halkbank soruşturmasının sonuçlanması için Trump’tan sürece müdahale etmesini istedi.
Habere göre Erdoğan, bu görüşmede Trump’a Halkbank’ın avukatları tarafından yazılmış bir not da verdi. Notta Halkbank’ın İran ile yaptığı işlemlerin yaptırımları delmediği çünkü dolar üzerinden değil, gıda ve altın üzerinde yaptığı yazdığı aktarıldı.
Bolton’un aktardığına göre Trump nota hızlıca baktıktan sonra, “Yani bana ikna edici geldi” dedi.
Bolton, bir noktada Trump’ın Erdoğan’a, Berman’ın ofisindeki savcıları değiştirmek istediğini söylediğini de aktardı.
New York Times, iki hafta sonra; 2018’in Aralık ayında Trump ve Erdoğan’ın bir kez daha telefonda görüştüğünü bildirdi. Eski danışman, bu konuşmada Trump’ın Erdoğan’a hükûmet ile Halkbank’ın bir çözüme yakın olduğunu belirttiğini söyledi.
Bolton, bu noktada Trump’ın kendisinden Halkbank davası konusunda Adalet Bakanı vekili Whitaker ile konuşmasını istediğini, ancak kendisinin bu talebi reddettiğini belirtti.
Gazetenin aktardığına göre Erdoğan-Trump telefon görüşmesinin yapıldığı gün Adalet Bakanlığı, Güney Bölgesi’ni Mnuchin, Pompeo ve Adalet Bakanı makamının Halkbank davasına daha çok dahil olacağı konusunda bilgilendirdi.
İsmi paylaşılmayan iki avukat, bugünlerde Adalet Bakan vekiline neden Halkbank’a suçlamalar yöneltilmesi gerektiğiyle ilgili bir not gönderdiklerini belirtti. Notta, Halkbank’ın İran ekonomisini desteklemekle suçlandığı ve bunun Trump’ın dış politikasını baltaladığı belirtildi.
Avukatlar, Whitaker’in yardımcısına davanın ilerlemesini ve konunun kapanmasını istediğini söylediğini belirtti. Whitaker’in gerekçe olarak “Bankaya suçlamalar yöneltilmesinin Suriye’deki ABD güçlerine tehdit oluşturabileceğini” gösterdiği belirtildi.
Gazete, Adalet Bakanlığı’nın Whitaker’in isteğini kalıcı olarak bakan olmadığı için ciddiye almadığını ifade etti.
Whitaker’ın davanın sonlandırılmasını istedikten bir kaç ay sonra William Barr adalet bakanı oldu. Manhattan’daki savcılar, 2019’un Şubat ayında göreve gelen Barr’ın kendilerine bankayı suçlama hakkı vereceğini umdu.
Haberde Barr’ın göreve gelmesinden sonra da Erdoğan ve danışmanlarının Trump ile kabinesine Halkbank konusunda lobicilik yapmaya devam ettiği belirtildi.
Aydın Doğan'ın damadı olan iş insanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın da konuyla ilgili itirazlarını dile getirdiği belirtildi. NYT, Yalçındağ’ın Trump’ın aile dostu olduğunu yazdı ve İstanbul’daki Trump Towers’ta oynadığı role dikkat çekti.
NYT’ye konuşan avukatlar bu aylarda da Güney Bölge Savcılığı ile Halkbank arasındaki görüşmelerin sürdüğünü ancak bankanın yaptırımları delmediğini söylemeye devam ettiğini aktardı.
Haberde bu dönemle ilgili şu değerlendirme yer aldı:
“Bazı zamanlarda savcılar Erdoğan ile Trump arasındaki ilişki sayesinde banka yetkililerinin bütün kozu elinde bulundurduğu hissiyatına kapıldı”.
Haber için bilgi veren bir eski bir avukat, 2019’un Haziran ortasında Barr ile Berman’ın Washington'da görüştüğünü ifade etti. Kaynağa göre bu görüşmede Barr, Berman’dan Adalet Bakanlığı’nın şüphelilere yönelik suçlamaları düşürmesine izin vermesini istedi.
Bahsi geçen kişiler arasında Halkbank’ın eski genel müdürü Süleyman Aslan ve eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan da olduğu belirtildi.
Kaynağa göre Berman bunun yapılmasının etik olmadığını söyledi ve talebi reddetti. Görüşmeler bu noktada çıkmaza girdi.
Geçen Ekim ayında Trump ile Erdoğan Suriye konusunda karşı karşıya geldikten kısa süre sonra 15 Ekim 2019’da Adalet Bakanlığı, Manhattan’daki savcılara Halkbank’a suçlama yöneltme hakkı verdi.
New York Güney Bölgesi Savcılık Ofisi, Halkbank hakkında para aklama, sahtecilik ve ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımları delme planı yapma suçlamaları yöneltti.
Trump, Haziran ayında Halkbank davasını gerekçe göstererek Berman’ı görevden aldı.