Nihal Bengisu Karaca: İşin özü mesele Elif Çakır değil; kadın erkek, muhafazakâr kesimde yaygın bir sekülerleşme eğilimi var

Nihal Bengisu Karaca: İşin özü mesele Elif Çakır değil; kadın erkek, muhafazakâr kesimde yaygın bir sekülerleşme eğilimi var

HaberTürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, AKP’ye muhalif çizgide bulunan Karar gazetesi yazarı Elif Çakır'ın başörtüsünü çıkarmasıyla ilgili yapılan eleştirileri değerlendirdiği bugünkü yazısında, "İşin özü mesele Elif Çakır değil. Kadın erkek, muhafazakâr kesimde yaygın bir sekülerleşme eğilimi var" dedi.

Karaca, "Başörtüsünü bırakmak: Sekülerleşme mi, din yorgunluğu mu?" başlıklı bugünkü yazısında, bir kadının başörtüsünü çıkarmasıyla ilgili şu görüşlerini aktardı:

“Ancak oraya gelmeden önce şunu kaydetmemde fayda var: İnançlı bir insanın yıllarca örtülü kaldıktan sonra açılmasını tebrik edilesi bir durum olarak görmüyorum. Bu tür ricatlarda cesaret vehmedenlerden de değilim. İslam’ın kadının başörtüsüne indirgendiği, başörtüsünün de birkaç gaddar kadın ile özdeşleştiği bugünlerde dindar, adil ve vicdanlı bir kadın için asıl cesaret gerektiren başörtülü kalabilmektir, tersini yapmak değil. Ancak böyle düşünmekle beraber insanların zaman içindeki değişimlerini, nedenini sormadan, anlama çabası göstermeden karakter suikastıyla karşılamanın insani olmadığını düşünüyorum.”

“Beni en çok dehşete düşüren ‘AKP’nin gidici olduğunu anladı, başını açtı’ yorumlarıydı, pes doğrusu”

Karaca, devamında şunları kaydetti:

“Gönüllük konusunda gerek politik iklimden gerekse başka nedenlerden sıkıntıya girmiş, bakış açısını değiştirmiş insanların gündelik hayatta hiç de konforlu olmayan bir ibadeti sürdürmek için gereken motivasyonu kaybetmeleri mümkün. Beni en çok dehşete düşüren ‘AKP’nin gidici olduğunu anladı, başını açtı’ yorumlarıydı. Pes doğrusu. Bu bir itiraf mı? AKP sonrası başörtülüleri kılıçtan geçirmeyi mi düşünüyorsunuz ki, başını açanların ‘şimdiden’ tedbir aldığını vehmediyorsunuz?

Elif’in kararı on yıllardır başörtülü olan tanınmış bir kadının böyle bir yola girmesi bakımından benzersiz olabilir. Ama meselenin bir partiyi uğurlamak ve bir diğerini selamlamakla ilgili bir çirkinlikle uzak yakın ilgisi olmadığını biliyorum. Kalemi var, kendi köşesi var, isterse yazar anlatır nedenlerini. İstemezse paylaşmaz.

İşin özü mesele Elif Çakır değil. Kadın erkek, muhafazakâr kesimde yaygın bir sekülerleşme eğilimi var. Buna zaman zaman din yorgunluğu da ekleniyor. Egemenlerin her meseleyi dini alana taşıma ve dinin sahip olduğu kutsallığı ele alınan mesele için de talep etme buyurganlığından kaynaklanan bir yorgunluk.”

“Başörtüsü bazılarının iddia ettiği gibi siyasal İslam göstergesi değildir”

“Başörtüsü bazılarının iddia ettiği gibi siyasal İslam göstergesi değildir” diyen Karaca, şöyle devam etti:

“Kur’an'daki emirlerden biridir, haram helal bilen Anadolu insanının haramdan uzak durma niyetine dair bir duadır, ibadettir. Müslüman bir toplumdaki yaşayış ve pratiğin tecessümüdür. Ama insanların örtünme ve açılma deneyimlerinde yaşanan tartışmalardan da görüleceği gibi meselenin kamusal bir boyutu da var. Kimse ‘Son kertede bana ne’ diyemiyor. Çünkü başörtüsü, bu ülkede hiçbir zaman bireysel bir tercih gibi algılanmadı

Siyasal İslam’ın alameti farikası sayıldı. “Başörtüsüne izin vermemiz İslamcı ve rejim karşıtı görüşlerin yaygınlaşmasını ve meşrulaşmasını sağlayacak" diye düşündükleri için yasakladılar. Yasaklaya yasaklaya siyasal bir marka haline getirdiler. Başörtüsü mağduriyet ve serbestiyet talepleri arasındaki bağa dönüştü.”

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

TIKLAYIN - Karar gazetesi yazarı Elif Çakır, başörtüsünü çıkardı