Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, ilçenin en büyük sorunlarından birinin tarım alanlarına yapılan kaçak fabrikalar olduğunu belirterek, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’nin imar affını gündeme getirmesinin ardından kaçak yapılarda artış olduğuna dikkat çekti. Erdem, "Bu kaçak yapılaşma nedeniyle kentlerimiz zaten yıllardır ciddi anlamda zarar görüyor ve tahrip oluyor. Buna karşı siyasilerin 2-3 tane oy için bu tür teşebbüslere girmemesi gerekiyor. Asla hiçbir siyasinin imar affı, imar barışı gibi sözlerle taahhütlerde bulunmamaları gerekiyor” dedi.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, geçen günlerde yaptığı basın toplantısında, 2023 yılının temasını “İkinci Yüzyıl İçin Tasarım” olarak belirlediklerini açıklamış, ilçedeki kaçak yapı sorununa dikkat çekmişti.
Başkan Erdem, kaçak yapılarda temel sorunun bina ya da yapılardan ziyade tarım alanlarına yapılan kaçak fabrikalar olduğunun altını çizerek, bu yapıların çok kısa sürede yapılması nedeniyle belediye olarak bürokrasi noktasında ciddi sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Erdem, şöyle konuştu:
"Bizim bölgemizde kaçak olarak imalatı yapılmış olan ne varsa hemen hemen hepsinin tespitini yapıp encümenden cezalarını ve yıkım kararlarını çıkartıyoruz. Yıkım yapmakta biraz zorlanıyoruz. Neden mi? Mesela yıkım için kararları alıyoruz, emniyetten bize ekip vermeleri konusunda taahhütler yapıyoruz, gidiyoruz yerine, o gün 5 tane yıkım yapacaksak 2-3 tanesinde yürütmeyi durdurma kararıyla karşımıza çıkıyorlar hukuki olarak. Biz orayı ertelemek zorunda kalıyoruz. Bu sefer sadece 3 yapıyı yıkıyoruz. Bu arada tabi arkadan başka yapıların yapım süreçleri geldiğinden bununla ilgili süreç içerisinde zaman ve hız açısından sıkıntı yaşıyoruz.
Yapı yapanın malı hazineye irat kaydedilir kısmında mutlaka yasal bir düzenleme çıkarılmalı. Mal canın yongasıdır bizde. Malları çok severiz Türk milleti olarak. Dolayısıyla elimizden gitmesini de hiçbir zaman istemeyiz. Bunun için de bir tek çivi dahi çakamazsınız o zaman. Malının elinden gideceğini bilen hiç kimse kaçak yapı yapmaya teşebbüs dahi edemez. Türkiye’de böyle bir kararlar değişim ve dönüşüme ihtiyaç var diye düşünüyorum."
Büyük Birlikte Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin imar barışını gündeme getirmesiyle beraber kaçak yapıların çok fazla artış gösterdiğini ifade eden Başkan Erdem, “Sadece bizim bölgemizde değil bütün kentlerde böylesine yoğun bir şekilde sürdürülüyor. Dolayısıyla siyasilerin bazı mesajları verirken çok dikkat etmesi gerekiyor. Bu kaçak yapılaşma nedeniyle kentlerimiz zaten yıllardır ciddi anlamda zarar görüyor ve tahrip oluyor. Buna karşı siyasilerin 2-3 tane oy için bu tür teşebbüslere girmemesi gerekiyor. Asla hiçbir siyasinin imar affı, imar barışı gibi sözlerle taahhütlerde bulunmamaları gerekiyor” dedi.
Kaçak fabrikaların tamamının Nilüfer’deki tarım arazilerine yapıldığını söyleyen Başkan Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle Yaylacık, Tahtalı, Alaaddinbey gibi birinci derece tarım alanlarında ve uzun yıllardır vatandaşların tarım yaptığı, yan tarafında sebze-meyve bahçelerinin olduğu yerlerde gelip ya satın alıyorlar ya kiralıyorlar ve bütün tarım alanlarını tahrip ediyorlar. 3 günde çeliklerle beraber panelleri birleştirip bir atölye gibi fabrika büyük alanlar da yapılıyor ve kapatıyorlar. Ondan sonra orada tarım yapmak mümkün mü? Yanında bile tarım yapmak mümkün değil artık bu tür tesisler oralarda yapılınca. Dolayısıyla aslında bütün tehdit tarım alanlarına yapılmış olanlar. Hiçbiri planlı alanlar içerisinde değil. Bugün Bursa’da bu kadar çok sanayi alanı var, bizim bölgemizde de var, hala doluluk oranlarında çok ciddi eksikler var. Hiçbiri tam olarak dolu değil. Ama oranın arsa maliyetleri daha yüksek. Bu bizi ilgilendirmiyor. Sonuçta sanayi alanları planlar içerisinde yer almış ve oralarda alternatif alanlar bulmuş. Herkes sanayi yapmak istiyorsa, üretim yapmak istiyorsa buyursun gelsinler dolmamış olan sanayi alanlarındaki yerlerde yapsınlar. Biz tarım alanlarını korumaya gayret ediyoruz. Kimsenin tarım alanlarını tahrip etmesine izin vermeyeceğiz. Hepsini yıkmak için elimizden gelen ne varsa yapacağız." (ANKA)