Bugün 2. Dünya Savaşı'nın dönüm noktası sayılan Normandiya Çıkarması'nın 75. yıldönümü. İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve birçok Avrupa ülkesinin lideri, Fransa'nın Normandiya ve İngiltere'nin Portsmouth kentlerindeki anma etkinliklerine katılıyor.
İngiliz, Amerikan, Kanadalı ve Fransız askeri birlikleri, 6 Haziran 1944'te Fransa kıyısında Alman askerlerine yönelik bir saldırı başlattı.
O güne kadar görülmemiş büyüklükte bir deniz, hava ve kara kuvvetleri operasyonu olan çıkarma, Nazi Almanyası'nın işgali altındaki kuzeybatı Avrupa'yı işgalden kurtarmak için atılan ilk ciddi adımdı.
Operasyonun başlamasıyla birlikte Fransa'nın kıyı şehri olan Normandiya'nın beş farklı sahiline aynı anda on binlerce asker çıktı.
Planlaması bir yıldan uzun süren operasyonun 5 Haziran'da başlaması öngörülmüştü. Çünkü denizin en sakin olacağı, dolunayın sahilleri aydınlatacağı ve su seviyesinin düşük olacağı hesaplanmıştı.
Ancak bu hesaplar tutmadı, daha önce başlayan fırtınalar ancak 6 Haziran'da dindi. Ve operasyon sabahın erken saatlerinde başladı.
Sabahın çok erken saatlerinde uçaklarla Fransa kıyılarına taşınan askerler, Alman askerlerinin bulunduğu noktanın arkasına paraşütlerle indirildi.
Aynı sırada deniz ve kara operasyonu için binlerce gemi Normandiya sahilinde bir araya geldi.
Kuşatmayı bir süredir bekleyen ve hazırlanan Alman komutanlar, bu ilk saldırının sadece bir oyalama taktiği olduğunu düşündü.
Çünkü, müttefiklerin haftalar öncesinden uyguladığı taktikler sayesinde, Almanlar, asıl saldırının sahil boyunda daha uzak bir noktada başlayacağına inanıyordu.
Almanları bu noktada hazırlıksız yakalayan sürpriz çıkarma, İngiliz askerlerinin Gold isimli sahile çıkabilmesini sağladı.
Kanada birlikleri de Juno isimli başka bir sahile indi. İngiliz birliklerin bir bölümü de Sword sahiline çıkmayı başardı.
Amerikan askerlerinin önemli bir kısmı, çok büyük kayıp vermeden en batıdaki Utah sahiline çıktı.
Ancak yakınlardaki Omaha sahiline çıkan Amerikan birlikleri, çok ciddi kayıplar verdi. Denizden başlatılan Alman birliklere yönelik şiddetli bombardıman işe yaramadı, Amerikan askerleri karadaki Alman tümeninin hayatta kalan çok sayıda askeriyle birebir çarpışmak zorunda kaldı.
Gece yarısından hemen sonra, 23 binden fazla askerin bulunduğu üç Amerikan ve İngiliz tümeni, çıkılan sahili tamamen kontrol altına almak için sahilin iki ucundan operasyon başlattı.
Bu askerlerin bindiği sayısız tekne ve çıkarma botu, Manş Denizi'nde, sonradan Londra'nın ünlü meydanlarından "Piccadilly Circus" adının verildiği bir noktada toplandı.
Sabah 6:30'dan itibaren ilk beş tumen, donanmanın başlattığı bir bombardımanın korumasında iki taraftan sahile çıktı.
Gün içinde daha fazla birlik sahillere çıktı. Gece yarısı, Gold, Juno, Sword ve Utah sahillerinin kontrolünü tamamen ele alan Müttefik kuvvetler, daha içlere doğru ilerlemeye başladı.
7 bine yakın gemi ve çıkarma botu, 156 bin asker ve 10 bin askeri aracı, Normaniya sahilinde dikkatle seçilmiş beş sahile taşıdı.
Denizden ve havadan başlatılan yoüun bombardıman olmadan, denizden taşınan bu askerlerin sahillere çıkması mümkün olmayacaktı. Müttefiklerin hava kuvvetleri ve donanması, Almanlarınkinden çok daha kuvvetliydi.
Ancak buna ragmen sadece Normandiya Çıkarması'nın yapıldığı gün, Müttefik kuvvetlerden 4 bin 400 asker hayatını kaybetti. 9 bin asker de ya kayboldu ya da ağır yaralandı.
Kaç Alman askerinin yaşamını yitirdiği ise kesin olarak bilinmiyor ancak 4 bin ile 9 bin arasında olabileceği tahmin ediliyor.
Karadaki binlerce Fransız sivil ise, çoğunlukla, Müttefiklerin başlattığı hava bombardımanı sebebiyle hayatını kaybetti.
Her ne kadar çıkarmanın yapıldığı günün sonunda Müttefikler artık Fransa'ya çıkmış olsa da, birlikler bir süre daha denize geri atılma riski altındaydı.
Almanlar sürekli asker takviyesi yaptığı için, düşman kendisini toparlamadan Müttefikler de kendi güçlerini en hızlı şekilde toparlamak zorunda kaldılar.
Ele geçirilen dar bölgede ve çok sağlam şekilde korunan Normandiya kasabalarında, çok yavaş ilerleme sağlanabildi.
Ancak çıkarmanın ardından müttefikler, Alman askerlerinden daha fazlaydı ve hava kuvvetleri daha güçlüydü. Hava bombardımanının ve sayı üstünlüğünün verdiği güçle, Almanların direnişini kırmayı başardılar.
Bunun faturası ise çok ağır oldu.
Ağustos sonunda Paris yeniden müttefiklerin eline geçtiğinde, Fransa'ya ulaşan 2 milyon askerin yaklaşık yüzde 10'u ölmüş, ağır yaralanmış ya da kaybolmuştu.