Norveç'in ölüm makinası katliama giderken günlük yayınlamış!
T24 - Norveç'teki çifte saldırıyla 93 kişiyi öldüren cellat Anders Behring Breivik, katliama giderken 'Müslüman, Marksist ve çokkültürlülüğe savaş ilan eden, 1516 sayfalık bir bildiri yayımlamış.
Bombalı ve silahlı çifte saldırıyla Norveç’i kana bulayan Anders Behring Breivik’in internette yayımladığı manifestoyla Müslümanlara, çokkültürlülüğü savunanlara ve ‘kültürel Marksistlere’ savaş ilan ettiği ortaya çıktı. Radikal'in haberine göre, saldırgana ait olduğu Norveç polisi tarafından doğrulanan ‘2083-Bir Avrupa Bağımsızlık Bildirisi’ başlıklı belge, ‘Andrew Berwick’ imzası taşıyor. Yazımına 2009’da başlanan ve cuma günü Oslo’da 7 kişinin ölümüne yol açan patlamaya saatler kala yayımlandığı anlaşılan İngilizce metinde Breivik kendisini, 2002’de Londra’da kurulan ‘Tapınak Şövalyeleri’ grubunun üyesi ve ‘Hâkim Şövalye Komutanı’ olarak tanıtıyor. Bombanın günlüğü de var 85 kişinin öldürüldüğü İşçi Partisi’nin yaz kampına göndermeyle, göçmen dostu partinin liderine suikast düzenlemekten söz edilen manifestoda, ‘Avrupa’ya ihanet etmekle’ suçlanan çokkültürlülük yanlılarından 45 bininin öldürülebileceği tehdidi savruluyor: “Kültürel Marksist/çokkültürcü medya sansürünü delebilmek için, kayıplara yol açacak, dikkat çekici şekilde daha acımasız ve nefes kesici operasyonlara başvuracağız.” Breivik, bağlantısını verdiği ‘Tapınak Şövalyeleri-2083’ başlıklı videoda ise “Haçlı savaşımızı başlatmadan önce, kültürel Marksizmi kırımdan geçirme görevini yerine getirmeliyiz” çağrısı yapıyor. Belgede, Breivik’in çiftlikte bomba yaptığı 12 haftaya ilişkin bir günlük yer alıyor. Osmanlı ve Ergenekon 1516 sayfalık belgenin Avrupa ve İslam tarihiyle ilgili ilk bölümünde sık sık Osmanlı devletine göndermeler yapılıyor. Avrupa tarihinin revize edilmesinin, 1878’deki Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında İngiltere’nin Müslüman devletle ittifak kurmasına dayandığını savunan Breivik, İngiliz ansiklopedisi Encyclopedia Britannica’daki İslam karşıtı ifadelerin bu tarihte ayıklandığını belirtiyor. Bu bölümde ayrıca Türklerin Hıristiyanlara karşı ikinci cihat dalgasını başlatarak, Anadolu’yu ve Doğu Avrupa’yı ele geçirdiği, devşirme sistemiyle Balkan halklarını Müslümanlaştırdığı, Ermenileri ve Rumları soykırıma tabi tuttuğu iddia ediliyor.Belgenin ‘Avrupa kıtasında İslamileşmeyi’ konu alan ikinci bölümdeyse, Türkiye örneği verilerek ‘Atatürk yaklaşımının başarısız olduğu’ öne sürülüyor: “Türkiye’nin AB’yi yatıştırmak için daha fazla insan haklarını devreye sokmasıyla, ‘uykudaki’ koyu Müslümanlar yeniden ortaya çıktı ve İslami ittifak seçimi kazandı. Şimdi ordunun desteklediği Türkiye’nin laik seçkinleri çoğunluğun iradesine uymayı reddederek demokratik olmayan bir eğilimde. Yani, Türkiye bir diktatörlüğün elkitabı gibi. Atatürk başarısız oldu çünkü İslam son derece dirençli... Şeriatı İslam’dan çıkarmak açıkça imkânsız.” Batı Avrupa’da ‘Şövalyelik’ adı altında yeni bir askeri düzenin kurulması için yürütülecek savaş biçimlerinin önerildiği son bölümdeyse Türkiye’nin adı Ergenekon davasıyla geçiyor. Davada geçen örgüt yapılanmasını aktaran Breivik, AKP hükümetine karşı darbenin başarısız olmasını ‘hücrelerin yeterince gizli ve disiplinli çalışmamasına’ bağlıyor. Kaide’ye övgü Belgede İslam hakkındaki onca aşağılayıcı ifadeye rağmen, Kaide örgütünden övgüyle bahsedilmesi dikkat çekiyor. “Cihat savaşçılarının ümmetin erik ağacı olması gibi biz de Avrupa ve Hıristiyanlığın erik ağacı olacağız” diyen Breivik, “Muhammed bugün yaşasa, Usame bin Ladin onun komutan yardımcısı olurdu” benzetmesini yapıyor. Polis adaya 1 saatte çıktı Norveç cuma günkü çifte saldırının yasını tutarken, polisin katliamın yaşandığı Utoeya Adası’na ‘uygun bot bulamadığı’ için zamanında gidemediği anlaşıldı. Buskerud polisi sözcüsü Erik Berga, İşçi Partili 560 gencin yaz kampı için buluştuğu adadan yardım istendiğinde yola çıkan botun, fazla yük nedeniyle su aldığını ve geri döndüğünü söyledi. Polisin 35 km ötedeki Oslo’dan gelecek özel ekibi beklediği 1 saat boyunca, saldırgan Anders Behring Breivik, polis kıyafeti içinde gençlere kurşun yağdırdı. Polis sözcüsü Sissel Hammer, ekibin silahlarını ve koruyu kıyafetini kuşanmasının zaman aldığını söylerken, başkentin polis şefi Sveinung Sponheim, 50 km uzaktaki helikopterin gelmesini beklemektense, adaya daha çabuk ulaşmak için karayolu ve denizyolunun tercih edildiğini savundu. İsveç merkezli neo-Nazi grubu ‘Nordisk’ üyesi olduğu belirtilen Breivik’in bomba yapmasına yetecek 6 ton gübre aldığının polise bildirilmesine rağmen önlem alınmadığına da dikkat çekildi. Pişman değil Katliamdan kurtulan milletvekili Stine Haheim, katilin son derece soğukkanlı davrandığını anlattı: “Çok sakindi, koşmuyordu, yavaşça hareket edip gördüğü her kişiye ateş ediyordu.” 18 yaşındaki Erik Kursetgjerde, ağaçlara ve adadaki göle kaçanları “Gelin, burada emniyettesiniz” diye çağıran katilin, önüne çıkan herkesi öldürdüğünü dile getirdi. Polisin başkentte düzenlediği operasyonda gözaltına alınan 6 kişi ise dün serbest bırakıldı. Avukatı Geir Lippestad, Breivik’in yalnız hareket ettiğini, ‘eylemlerin acımasızlığını kabul ettiğini fakat bunları suç olarak görmediğini’ söyledi: “Toplumda bir değişim istiyor ve bakış açısına göre, bir devrimi zorlaması gerekiyordu. Topluma ve toplumun yapısına saldırmaya yöneldi.” Katilin Fransa’da yaşayan babası Jens Breivik ise haber üzerine şok geçirdiğini söyledi. Polise ifade veren baba, 32 yaşındaki oğlunu 1995’ten beri görmediğini belirtti.Ölü sayısı 93’e çıktı Utoeya’da yaralanan 60’ı aşkın gençten birinin daha ölümüyle, hayatını kaybedenlerin sayısı 93’e çıktı. Hâlâ kayıp olan 5 kişi aranıyor. Gençlerin kaçmak için suya atlayarak boğulmuş olmasından endişe ediliyor. Kayıp Türk Gizem Doğan Gençlik kampındaki saldırıdan beri haber alınamayan Türk’ün, 18 yaşındaki Gizem Doğan olduğu öğrenildi. www. todayszaman.com’un haberine göre Yetkililer, Doğan’ın kaçmak için denize atlamış olabileceğini belirtiyor ancak ailesi kızlarının yüzme bilmediğini ifade etti. Bir görgü tanığı, Gizem ile silah seslerini duyduktan hemen sonra ormana doğru koştuklarını, telefonunu düşürene kadar Gizem’in arkasında olduğunu ancak o andan sonra onu görmediğini belirtti. Görgü tanığı, kimlik kartlarının kampın başında toplanmasından ötürü cesetlerin kimlik tespitinin zorlaştığını da bildirdi. Gizem’in annesi Gülderen Doğan’ın olay sırasında yakınlarda bir otelde kızının kamptan dönmesini beklediği öğrenildi. Türkiye’ye de gelmiş Anders Breivik, kendini ‘devrimci muhafazakâr’ diye tanımlayıp ekonomide liberalizmi savunuyor. Ziyaret ettiği 24 ülke arasında Türkiye’yi de sayan katil özelliklerini şöyle sıralıyor: (Din)Protestanlığın reforme edilip Katoliklik içinde erimesini savunuyorum. Ilımlı agnostikken ılımlı dindar oldum. (Meslek) Yatırımcı, müdür, analizci, yazar, borsacı/simsarı.
Bombalı ve silahlı çifte saldırıyla Norveç’i kana bulayan Anders Behring Breivik’in internette yayımladığı manifestoyla Müslümanlara, çokkültürlülüğü savunanlara ve ‘kültürel Marksistlere’ savaş ilan ettiği ortaya çıktı. Radikal'in haberine göre, saldırgana ait olduğu Norveç polisi tarafından doğrulanan ‘2083-Bir Avrupa Bağımsızlık Bildirisi’ başlıklı belge, ‘Andrew Berwick’ imzası taşıyor. Yazımına 2009’da başlanan ve cuma günü Oslo’da 7 kişinin ölümüne yol açan patlamaya saatler kala yayımlandığı anlaşılan İngilizce metinde Breivik kendisini, 2002’de Londra’da kurulan ‘Tapınak Şövalyeleri’ grubunun üyesi ve ‘Hâkim Şövalye Komutanı’ olarak tanıtıyor. Bombanın günlüğü de var 85 kişinin öldürüldüğü İşçi Partisi’nin yaz kampına göndermeyle, göçmen dostu partinin liderine suikast düzenlemekten söz edilen manifestoda, ‘Avrupa’ya ihanet etmekle’ suçlanan çokkültürlülük yanlılarından 45 bininin öldürülebileceği tehdidi savruluyor: “Kültürel Marksist/çokkültürcü medya sansürünü delebilmek için, kayıplara yol açacak, dikkat çekici şekilde daha acımasız ve nefes kesici operasyonlara başvuracağız.” Breivik, bağlantısını verdiği ‘Tapınak Şövalyeleri-2083’ başlıklı videoda ise “Haçlı savaşımızı başlatmadan önce, kültürel Marksizmi kırımdan geçirme görevini yerine getirmeliyiz” çağrısı yapıyor. Belgede, Breivik’in çiftlikte bomba yaptığı 12 haftaya ilişkin bir günlük yer alıyor. Osmanlı ve Ergenekon 1516 sayfalık belgenin Avrupa ve İslam tarihiyle ilgili ilk bölümünde sık sık Osmanlı devletine göndermeler yapılıyor. Avrupa tarihinin revize edilmesinin, 1878’deki Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında İngiltere’nin Müslüman devletle ittifak kurmasına dayandığını savunan Breivik, İngiliz ansiklopedisi Encyclopedia Britannica’daki İslam karşıtı ifadelerin bu tarihte ayıklandığını belirtiyor. Bu bölümde ayrıca Türklerin Hıristiyanlara karşı ikinci cihat dalgasını başlatarak, Anadolu’yu ve Doğu Avrupa’yı ele geçirdiği, devşirme sistemiyle Balkan halklarını Müslümanlaştırdığı, Ermenileri ve Rumları soykırıma tabi tuttuğu iddia ediliyor.Belgenin ‘Avrupa kıtasında İslamileşmeyi’ konu alan ikinci bölümdeyse, Türkiye örneği verilerek ‘Atatürk yaklaşımının başarısız olduğu’ öne sürülüyor: “Türkiye’nin AB’yi yatıştırmak için daha fazla insan haklarını devreye sokmasıyla, ‘uykudaki’ koyu Müslümanlar yeniden ortaya çıktı ve İslami ittifak seçimi kazandı. Şimdi ordunun desteklediği Türkiye’nin laik seçkinleri çoğunluğun iradesine uymayı reddederek demokratik olmayan bir eğilimde. Yani, Türkiye bir diktatörlüğün elkitabı gibi. Atatürk başarısız oldu çünkü İslam son derece dirençli... Şeriatı İslam’dan çıkarmak açıkça imkânsız.” Batı Avrupa’da ‘Şövalyelik’ adı altında yeni bir askeri düzenin kurulması için yürütülecek savaş biçimlerinin önerildiği son bölümdeyse Türkiye’nin adı Ergenekon davasıyla geçiyor. Davada geçen örgüt yapılanmasını aktaran Breivik, AKP hükümetine karşı darbenin başarısız olmasını ‘hücrelerin yeterince gizli ve disiplinli çalışmamasına’ bağlıyor. Kaide’ye övgü Belgede İslam hakkındaki onca aşağılayıcı ifadeye rağmen, Kaide örgütünden övgüyle bahsedilmesi dikkat çekiyor. “Cihat savaşçılarının ümmetin erik ağacı olması gibi biz de Avrupa ve Hıristiyanlığın erik ağacı olacağız” diyen Breivik, “Muhammed bugün yaşasa, Usame bin Ladin onun komutan yardımcısı olurdu” benzetmesini yapıyor. Polis adaya 1 saatte çıktı Norveç cuma günkü çifte saldırının yasını tutarken, polisin katliamın yaşandığı Utoeya Adası’na ‘uygun bot bulamadığı’ için zamanında gidemediği anlaşıldı. Buskerud polisi sözcüsü Erik Berga, İşçi Partili 560 gencin yaz kampı için buluştuğu adadan yardım istendiğinde yola çıkan botun, fazla yük nedeniyle su aldığını ve geri döndüğünü söyledi. Polisin 35 km ötedeki Oslo’dan gelecek özel ekibi beklediği 1 saat boyunca, saldırgan Anders Behring Breivik, polis kıyafeti içinde gençlere kurşun yağdırdı. Polis sözcüsü Sissel Hammer, ekibin silahlarını ve koruyu kıyafetini kuşanmasının zaman aldığını söylerken, başkentin polis şefi Sveinung Sponheim, 50 km uzaktaki helikopterin gelmesini beklemektense, adaya daha çabuk ulaşmak için karayolu ve denizyolunun tercih edildiğini savundu. İsveç merkezli neo-Nazi grubu ‘Nordisk’ üyesi olduğu belirtilen Breivik’in bomba yapmasına yetecek 6 ton gübre aldığının polise bildirilmesine rağmen önlem alınmadığına da dikkat çekildi. Pişman değil Katliamdan kurtulan milletvekili Stine Haheim, katilin son derece soğukkanlı davrandığını anlattı: “Çok sakindi, koşmuyordu, yavaşça hareket edip gördüğü her kişiye ateş ediyordu.” 18 yaşındaki Erik Kursetgjerde, ağaçlara ve adadaki göle kaçanları “Gelin, burada emniyettesiniz” diye çağıran katilin, önüne çıkan herkesi öldürdüğünü dile getirdi. Polisin başkentte düzenlediği operasyonda gözaltına alınan 6 kişi ise dün serbest bırakıldı. Avukatı Geir Lippestad, Breivik’in yalnız hareket ettiğini, ‘eylemlerin acımasızlığını kabul ettiğini fakat bunları suç olarak görmediğini’ söyledi: “Toplumda bir değişim istiyor ve bakış açısına göre, bir devrimi zorlaması gerekiyordu. Topluma ve toplumun yapısına saldırmaya yöneldi.” Katilin Fransa’da yaşayan babası Jens Breivik ise haber üzerine şok geçirdiğini söyledi. Polise ifade veren baba, 32 yaşındaki oğlunu 1995’ten beri görmediğini belirtti.Ölü sayısı 93’e çıktı Utoeya’da yaralanan 60’ı aşkın gençten birinin daha ölümüyle, hayatını kaybedenlerin sayısı 93’e çıktı. Hâlâ kayıp olan 5 kişi aranıyor. Gençlerin kaçmak için suya atlayarak boğulmuş olmasından endişe ediliyor. Kayıp Türk Gizem Doğan Gençlik kampındaki saldırıdan beri haber alınamayan Türk’ün, 18 yaşındaki Gizem Doğan olduğu öğrenildi. www. todayszaman.com’un haberine göre Yetkililer, Doğan’ın kaçmak için denize atlamış olabileceğini belirtiyor ancak ailesi kızlarının yüzme bilmediğini ifade etti. Bir görgü tanığı, Gizem ile silah seslerini duyduktan hemen sonra ormana doğru koştuklarını, telefonunu düşürene kadar Gizem’in arkasında olduğunu ancak o andan sonra onu görmediğini belirtti. Görgü tanığı, kimlik kartlarının kampın başında toplanmasından ötürü cesetlerin kimlik tespitinin zorlaştığını da bildirdi. Gizem’in annesi Gülderen Doğan’ın olay sırasında yakınlarda bir otelde kızının kamptan dönmesini beklediği öğrenildi. Türkiye’ye de gelmiş Anders Breivik, kendini ‘devrimci muhafazakâr’ diye tanımlayıp ekonomide liberalizmi savunuyor. Ziyaret ettiği 24 ülke arasında Türkiye’yi de sayan katil özelliklerini şöyle sıralıyor: (Din)Protestanlığın reforme edilip Katoliklik içinde erimesini savunuyorum. Ilımlı agnostikken ılımlı dindar oldum. (Meslek) Yatırımcı, müdür, analizci, yazar, borsacı/simsarı.Saldırganın ölüm listesi
Norveç'te çifte saldırıyı gerçekleştiren Anders Behring Breivik'in ölüm listesinde eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, Galler Prensi Charles, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy gibi isimler vardı.
Norveç'in başkenti Oslo'nun merkezinde düzenlenen bombalı saldırıda 7 kişi öldü. İktidar partisinin gençlik kampına düzenlenen silahlı saldırıda da ölen ve yaralananlar var.
Norveç'teki çifte saldırı sonrasında saldırgan Anders Behring Breivik'le ilgili bilgiler gelmeye devam ediyor.
93 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı başkent Oslo'yla yakınlardaki Utöya adasında, İşçi Partisi'ne ait gençlik kampını hedef almıştı.
Saldırıları tek başına düzenlediğini söyleyen Anders Behring Breivik, bugün mahkemeye çıkarılıyor. Avukatı, saldırılar için "korkunç ama gerekli" diyen Breivik'in mahkemede neden suçsuz olduğunu düşündüğünü anlatmak istediğini bildirdi.
Daily Telegraph, Norveçli saldırganın İslam'ı yaydıkları gerekçesiyle ölüm listesine aldığı üç isme dikkat çekiyor: İngiltere'nin İşçi Partili eski başbakanları Tony Blair ve Gordon Brown ile Galler Prensi Charles.
Ancak saldırganın listesi bununla sınırlı değil. Avrupa genelinde Almanya Başbakanı Angela Merkel'den Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e pek çok isim hedef gösteriliyor.
Norveçli saldırgan ilk duruşmasına çıkıyorNorveç'te çifte saldırıdan sorumlu tutulan saldırgan bugün ilk duruşmasına çıkarılıyor. Avukatı, Anders Behring Breivik adlı bu kişinin, kendi eylemlerini 'korkunç ama gerekli' sözleriyle tasvir ettiğini söyledi. Avukatı, saldırılar için "korkunç ama gerekli" diyen Breivik'in mahkemede neden suçsuz olduğunu düşündüğünü anlatmak istediğini bildirdi. Olayın şokunu hala atamayan Norveç halkı bugün yerel saatle 12'de ölenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşuna katılacak. Duruşma da saygı duruşunun hemen ardından başlayacak.Bu arada polis saldırganın, vücudun içinde parçalanmak üzere tasarlanmış, en ağır yaralara yol açan dom dom kurşunu kullandığını bildirdi. Polis, ''Bu mermilerin daja çok vücudun içinde patladığını, merminin bütün enerjisinin dokunun içinde biriktiğini ve çok büyük iç hasara yol açtığını'' vurguladı. Saldırılarda hayatını kaybedenler için ülkenin dört bir yanında anma ayinleri yapıldı. Breivik, Facebook sayfasında kendisini 'Hristiyan, muhafazakar ve milliyetçi' olarak nitelendiriyor.