Norveç'in Slav ‘balıkçısı’ 17 metrekarelik odadan çıktı
54. Eurovision şarkı yarışması önceki gün Moskova’da düzenlendi. Türkiye’yi “Düm Tek Tek” adlı parçasıyla temsil eden Hadise, dördüncü oldu. Birinciliği ise Norveç'ten Alexander Rybak'ın, 'Fairytale' adlı şarkısıyla kazandı. Norveç, Eurovision şarkı yarışması tarihinde en yüksek puanı alarak birinci oldu. turkrus.com’un haberine göre, Eurovision’u “Fairtytale” (Masal) adlı kendi bestelediği şarkısıyla 387 gibi rekor bir puanla kazanan Norveç temsilcisi 23 yaşındaki Aleksandr Rybak’ın hayat öyküsünde de “masal” tadı var. Dün, “Yarışmadaki en iyi şarkıcı ben değildim. En iyi şarkı Ukrayna’nın, en güzel yorum da İzlanda’lı şarkıcınındı” diyerek yaşından beklenmeyen bir olgunluk ve tevazu sergileyen Rybak’ın soyadı Rusça “balıkçı” anlamına geliyor. İşler başka türlü gelişse Rybak Norveç’i değil, anavatanı olan Belarus’u temsil edebilirmiş: 
19 yıl öncesine kadar, yani Aleksandr 4 yaşındayken ailesi Belarus’un başkenti Minsk’te yaşıyormuş. Anne Nataşa, baba İgor, babaanne Maya Borisovna ve küçük Saşa (Aleksandr) 17 metrekarelik bir odada yaşamak zorunda kalmışlar. İki odalı dairenin diğer odasında bir polis ve ailesi yaşıyormuş. Mutfak, banyo, tuvalet ortakmış. Kemancı olan ve Belarus filarmoni orkestrasında çalan baba İgor Rıbak, 1990’da Oslo’da bir turne sırasında iltica etmeye karar vermiş. SSCB’nın son yılında umudu kaçmakta bulmuş. Sonra da ailesini yanına aldırmış. Böylece Norveç vatandaşı olan Aleksandr, çok daha iyi imkânlar içinde büyüyüp bugünkü başarısına ulaşmış. Annesi, “Biz Belarus’u terk ettikten sonra evi paylaştığımız polis de çıktı. Eğer o daha önce çıksaydı biz iki odayı da alıp Minsk’te yaşamaya devam edebilirdik. O zaman Saşa bugün Belarus için şarkı söyleyebilirdi. Ama şimdi imkânlarımız çok iyi” diyor.
19 yıl öncesine kadar, yani Aleksandr 4 yaşındayken ailesi Belarus’un başkenti Minsk’te yaşıyormuş. Anne Nataşa, baba İgor, babaanne Maya Borisovna ve küçük Saşa (Aleksandr) 17 metrekarelik bir odada yaşamak zorunda kalmışlar. İki odalı dairenin diğer odasında bir polis ve ailesi yaşıyormuş. Mutfak, banyo, tuvalet ortakmış. Kemancı olan ve Belarus filarmoni orkestrasında çalan baba İgor Rıbak, 1990’da Oslo’da bir turne sırasında iltica etmeye karar vermiş. SSCB’nın son yılında umudu kaçmakta bulmuş. Sonra da ailesini yanına aldırmış. Böylece Norveç vatandaşı olan Aleksandr, çok daha iyi imkânlar içinde büyüyüp bugünkü başarısına ulaşmış. Annesi, “Biz Belarus’u terk ettikten sonra evi paylaştığımız polis de çıktı. Eğer o daha önce çıksaydı biz iki odayı da alıp Minsk’te yaşamaya devam edebilirdik. O zaman Saşa bugün Belarus için şarkı söyleyebilirdi. Ama şimdi imkânlarımız çok iyi” diyor.