NSU davasında karar 11 Temmuz'da açıklanıyor

NSU davasında karar 11 Temmuz'da açıklanıyor

Almanya'da 2001-2007 yılları arasında sekizi Türk on kişinin ölümünden sorumlu tutulan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüyle ilgili davada sona gelindi. Yaklaşık beş yıl önce Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde başlayan davanın bugün duruşmasında NSU örgütünün hayatta kalan tek üyesi ve davanın baş sanığı Beate Zschäpe son sözünü söyledi. Zschäpe, cinayetleri işlemekten doğrudan sorumlu tutulan, ancak bugün hayatta olmayan Uwe Börnhardt ve Uwe Mundlos'tan kendini ayrı tutarak "Beni istemediğim ve yapmadığım bir şey yüzünden başkalarının yerine lütfen mahkum etmeyin” dedi. Zschäpe, Börnhardt ve Mundlos'un kurbanlarını neden farklı yerlerden seçtiğini bilmediğini ifade etti.

Aşırı sağcılıktan uzaklaştığını belirten Zschäpe, aşırı sağcı fikirlerin kendisi için "hiçbir anlamı olmadığını” ve aşırı sağcılık "defterini kapattığını” söyledi.

Karar 11 Temmuz'da

Mahkeme Başkanı Manfred Götzl de Zschäpe ve örgütü yardım etmekten yargılanan diğer dört sanık hakkında kararın 11 Temmuz'da açıklanacağını duyurdu.

Federal Başavcılık, cinayetlere yardım etmekle suçlanan Zschäpe hakkında ömür boyu hapis cezası talep ediyor. Dava kapsamında NSU üyeleri sekiz Türk, bir Yunan ve bir Alman polisi öldürmesinin yanı sıra bombalı iki saldırıdan ve çok sayıda banka soygunundan sorumlu tutuluyor. Mundlos ve Börnhardt'ın, Kasım 2011'deki bir banka soygunun ardından intihar ettikleri açıklanmıştı. Bu olayın ardından Zschäpe, Mundlos ve Börnhardt ile Zwickau'da birlikte yaşadığı daireyi ateşe vermiş ve birkaç gün sonra da polise teslim olmuştu.

İki grup avukat tarafından temsil edilen Zschäpe'nin avukatları müvekillerinin cinayet ve bombalı saldırılarda suçu bulunmadığını savunuyor. Ancak Zschäpe'nin avukatları arasında görüş ayrılığı bulunuyor. Mahkeme tarafından atanan üç avukat, Zschäpe'nin sadece kundaklama suçundan mahkum edilebileceğini savunuyor. Zschäpe'nin kendi seçtiği iki avukat ise soygunlara yardım etme suçudan en fazla 10 yıl hapis cezası verilebileceğini savunuyor.

dpa,rtr,AFP/JD,HS

© Deutsche Welle Türkçe