AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 2014'te Başbakan Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda kendisinin de başbakan adayları arasında gösterilmesine ilişkin, "Benim kişisel olarak ne olacağımın bir önemi yok. Nihayetinde geleceği Allah bilir. Bu tür sorular ya birtakım sevgi ve sempati dolayısıyla ortaya çıkmış sözlerdir ya da maksadını aşan yorumlardır" dedi.
Numan Kurtulmuş, Radikal gazetesinden Ömer Şahin'e cumhurbaşkanlığı seçimlerinden, AKP ile Has Parti'nin birleşmesine ve kendisinin başbakan adayı olarak gösterilmesine kadar birçok konuda açıklamada bulundu.
Kurtulmuş, Şahin'in "AK Parti’de bütün hesaplar cumhurbaşkanlığı seçimine göre mi yapılıyor?" sorusuna şöyle cevap verdi:
"Bana AK Parti’nin on yılda yaptığı en önemli iş nedir derseniz, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olmasını ilk sıraya koyarım ve bu devrim niteliğinde bir adımdır. Anayasa Tanzimat’tan beri hep sorun oldu. Cumhurbaşkanını seçmek de çok partili hayatımızda hep bir problem oldu. 2007’deki referandumla birlikte cumhurbaşkanını halkın seçecek olması halkın doğrudan doğruya siyasal sistem üzerinde “Evet bu sistemin sahibi benim” iddiasının tescillenmesidir. Dolayısıyla herkesin, bütün Türkiye’nin, cumhurbaşkanın seçiminin nasıl olacağı, kimin seçileceği tartışmalarından daha çok bu noktaya odaklanmasını tavsiye ederim. Biz, evet bir seçim yapacağız ve Türkiye güzel bir seçim yaparak birinci turda cumhurbaşkanını seçecek. Doğru olan budur. Türkiye şimdiye kadar bölgesel bir güç oldu, 2023’te artık küresel bir güç olma istidadında olan bir ülkedir. Onun için de dğil bizim 2014’e kadar olan süreyi tartışarak düşünerek geçirmek, bir dakikamızı bile kaybetmeden 2023’te nasıl olur da Türkiye’yi bir dünya devleti haline getirebiliriz anlayışı ile çalışmamız lazım."
Başbakan Erdoğan'ın Köşk'e çıkmasının ardından AKP içerisinde bir kavganın yaşanmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Her seçim belki kendi bünyesinde bir takım tartışmalar getirir ancak mühim olan AK Parti'nin Türkiye’yi dönüştüren, dönüşümcü, reformcu parti olma özelliğini arttırarak devam ettirmesidir. AK Parti bunu sürdürdüğü oranda büyüyerek devam edecektir. Ben de bugünden baktığım zaman AK Parti’nin bu özelliğini sürdüreceğine inananlardanım" diye konuştu.
Kurtulmuş, Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda kendisinin de başbakan adayı olarak gösterilmesi için "Ben 14 yıldır aktif siyasetin içerisindeyim, hayatımın hiçbir gününde ben ne olacağım diye siyaset yapmadım. Hep bu ülkeye, bu millete ne faydamız olabilir kaygısı ile hareket ettim. Dün de bu böyleydi, bugün de. Dolayısıyla benim kişisel olarak ne olacağımın bir önemi yok. Nihayetinde geleceği Allah bilir. Bu tür sorular ya birtakım sevgi ve sempati dolayısıyla ortaya çıkmış sözlerdir ya da maksadını aşan yorumlardır. Bizim hedefimiz yeni Türkiye’nin inşası için, medeniyetimizin ihyası için karınca kararınca katkıda bulunmaktır" dedi.
ODTÜ'de Göktürk-2 uydusunun fırlatılma töreninde çıkan olaylara da değinen Kurtulmuş şöyle konuştu:
"Türkiye’de ODTÜ deyince akla gelen slogan ‘Bağımsız Türkiye’dir. O gün “Türkiye’nin bağımsızlığı” yolunda atılmış önemli adımlardan biri gerçekleştiriliyordu. Ancak kimse duruma bu yönü ile bakmadı. Keşke Göktürk 2 uzaya fırlatılırken ODTÜ öğrencisi arkadaşlarımız, hocalarımız da tören salonuna gelselerdi ve uydunun uzaya gönderilmesi coşkusuna alkışlar arasında eşlik etselerdi. Eğer hükümetin politikalarını beğenmiyorlarsa bunu başka platformlarda başka şekillerde ifade edebilirlerdi. Göktürk 2’yi alkışlar ile göndermek ODTÜ’nün de geleneğine uygun olurdu."