"Numan Kurtulmuş'un HAS Parti'sine kurdukları kumpasın aynısını Saadet Partisi'ne kurmaya çalışıyorlar"

"Numan Kurtulmuş'un HAS Parti'sine kurdukları kumpasın aynısını Saadet Partisi'ne kurmaya çalışıyorlar"

Yeniçağ gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'liler tarafından ittifak yapması için teklif götürülen Saadet Partisi'ne kumpas kurulabileceğini iddia etti.  Takan, "Numan Kurtulmuş'un HAS Parti'sine kurdukları kumpasın aynısını Saadet Partisi'ne kurmaya çalışıyorlar. Görüntüdeki söylemlerini boş verin. Amaçları, SP ile ittifak değil. SP'nin AKP'ye kayıtsız şartsız iltihakı (katılma)" dedi.

Takan'ın "AKP, SP'ye iltihak kumpası kurdu!.." başlığıyla (3 Mart 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

Gayet açık seçik ve net olarak ifade edeyim;

Numan Kurtulmuş'un HAS Parti'sine kurdukları kumpasın aynısını Saadet Partisi'ne kurmaya çalışıyorlar. Görüntüdeki söylemlerini boş verin. Amaçları, SP ile ittifak değil. SP'nin AKP'ye kayıtsız şartsız iltihakı... AKP'nin seçim öncesinde SP'yi yutmak için üzerinde çalıştığı ince (!) planı ayrıntıları ile yazacağım. Önce, Perşembe günü akşamına bir dönmemiz lazım;

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile bir araya geldi. Saadet Partisi Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşme az buz değil  3 saat sürdü.

Görüşme sonrası Karamollaoğlu açıklama yaptı. Şentop'tan ses seda çıkmadı!.. Karamollaoğlu, "Türkiye'nin ve dünyanın tüm meselelerini neredeyse görüştük" diye konuştu.

Seçim ittifakıyla ilgili de konuştuklarını söyleyen Karamollaoğlu, "Daha önce de açıkladım, seçim sath-ı mailine girmeden bu konu fuzuli, bize bir teklif iletildi ama biz görüşümüzü bir daha aktardık. Gündemimizde yok" dedi.

Görüşmenin içeriği ile ilgili dışarı sızan bilgilere göre, Karamollaoğlu, ittifak kapısını tamamen AKP'nin yüzüne kapattı. Yazının girişinde belirttiğim hususları teyit edecek perde arkası bilgilere ulaştım. Işık tutması için bir hatırlatma;

R. Erdoğan Afrika turunda gazetecilere açıklama yaparken, Saadet Partisi ile görüşmeler gerçekleştirdiğini ancak geri dönüş alamadıklarını ifade etmiş "Bizim kapımız kapanmış değil, yasal olarak kapanmayana dek. Muhataplarımızdan karşılık gelmesi halinde onu da değerlendiririz. Biz bütünleşelim istiyoruz" diye konuşmuştu.

 İşte o kilit sözcük; bütünleşme...

SP lideri Temel Karamollaoğlu ile R. Erdoğan arasında gerçekleşen zirvede ise AKP Genel Başkanının, "bizim ittifaktan ötesini yapmamız lazım" dediğini öğrendim. Erdoğan'ın önceki akşam SP'ye giden elçisi Mustafa Şentop da  Erdoğan'ın üslubuyla, "aynı hassasiyetlere sahibiz. Bütünleşmemiz lazım"  çerçevesinde öneriler getirdi. "İttifaktan ötesi" ne manaya geliyor? "Bütünleşme" ile kastedilen ne?.. SP'nin dükkanı kapatıp, AKP'ye iltihak etmesi.

Temel Karamollaoğlu da Şentop'u dinledikten sonra gayet net ve nazik bir üslupla ret cevabı verdi ve "biz yerimizde iyiyiz" dedi. Şentop, herhalde yediği nazik şamardan sonra "Ben bunları Erdoğan'a nasıl izah edeceğim" telaşında olduğu için görüşme sonrası açıklama yapamadan gitti. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu pek de ahlaki olmayan iltihak teklifine karşı Karamollaoğlu ve kadroları iyi sabır gösteriyorlar!..

AKP'nin kamuoyuna sunduğu "SP ile ittifak" söylemi gerçeği yansıtmıyor işte... İktidar'ın gizlediği bir korku ve tedirginlik var. O da,  SP, Erbakan'ın talebeleri, ya İYİ Parti veya CHP ile ittifak yaparsa...

Gelelim AKP'nin SP'yi yutma planına;

R. Erdoğan, bütün Bakanları ve Milletvekillerini yerelde genelde SP'nin baskı altında tutulması için harekete geçirdi. Tabir caizse, 4 koldan saldırıyorlar SP'ye... Baskılar seçim dönemine doğru iyice arttırılacak. Millî Görüş'te, SP'de markalaşmış isimler, Erbakan Vakfı ve Fatih Erbakan üzerinden... Örneğin, Ahmet Tekdal, Recai Kutan gibi isimlerden "ittifakı destekliyoruz" açıklamaları duyarsanız hiç şaşırmayın!.. SP'den bazı üst düzey isimlerin AKP listelerinden seçimlere gireceği haberleri ile birlikte...

***

AKP'nin "ittifak" oyunlarına karşı net bir şekilde tavır koyan SP lideri Temel Karamollaoğlu ile dün telefonda görüştüm, "İlk günden beri aynı duruşumuzu koruyoruz" dedi. Karamollaoğlu'nun sorularıma verdiği net cevaplar şöyle;

"Türkiye'nin, ittifak tartışmalarına değil meselelerimizi konuşabileceğimiz, tartışabileceğimiz bir çözüm platformuna ihtiyacı var. Herkes herkesle görüşmelidir. Türkiye'nin problemi görüşmek değil görüşememek, konuşmak değil konuşamamak. Bizim şu anda birinci gündemimiz ittifak meselesi değil, şeker fabrikalarını kurtarmak, satılmasını engellemektir..."

Yakından tanıdığım, Temel Karamollaoğlu ilkelerine ve prensiplerine çok bağlıdır. Gömlek değiştirenlere ve de değiştirmeye niyetli olanlara hiç benzemez!.. Oldukça şeffaftır ve söylediği her kelimenin sonuna kadar arkasında durur. Altı çizilmesi gereken bir nokta daha var; Temel Karamollaoğlu ve kadroları, bir zamanlar "SP, Erbakan'ı sevenler derneği olarak kalır öteye gidemez" diyenlere de çok iyi bir ders verdi. Siyasette, davada dik duruşun ve kararlılığın en güzel örneklerini sergiledi.

AKP'li Mustafa Şentop, 3 saatlik görüşmenin ardından kulakları ile duyduklarından Erdoğan'a ne kadarını nasıl aktarabildi?.. Bilemem!.. Erdoğan, belki Afrika turu dönüşünde kabin ekibi gazetecilerine bir şeyler söyler... Hani derler ya "her kuşun eti yenmez." Temel Karamollaoğlu Genel Başkanlık koltuğunda oturduğu sürece SP, HAS Parti, Temel Karamollaoğlu da Numan Kurtulmuş olmayacak. Mustafa Destici'nin kulakları çınlasın!..

Erbakan kabrinde huzur içinde yatarken rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun kemikleri sızlıyordur...