Geçen hafta Diyarbakır, Erbil ve Kandil’e giden BirGün gazetesi yazarı Nuray Mert, Kandil'de barış sürecine ilişkin tereddütsüz bir inanç gözlemlediğini söyleyerek "Diyarbakır, Kandil'den daha gergin" dedi.
Nuray Mert, IMC Televizyonu'nda yayınlanan moderatörlüğünü Ayşegül Doğan'ın yaptığı Gündem Müzakere programında barış sürecinin Diyarbakır, Erbil ve kandil'de nasıl algılandığını anlattı.
Diyarbakır'da sürece ilişkin insanların kafasında kimi soru işaretleri olduğunu ifade eden Mert, Kandil'in ise Öcalan tarafından alınan kararın ardında büyük bir inançla durduğunu belirtti. Mert “Sürecin barış ile noktalanacağına emin, ne yaptıklarını bilen kararlı insanlarla karşılaştım” dedi.
Kamuoyunda yaratılan örgüt içinde Şahinler ve Güvercinler geriliminin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Mert, “İnsanların özellikle altını çizdikleri nokta, örgüt içinde kimi görüş ayrılıkları olmakla birlikte bunların demokratik olarak tartışıldığı ve Öcalan'ın aldığı kararın arkasında olmak kararının alındığıydı” dedi.
Mert, gerekli adımların atılması koşulunda Kürt Hareketinin silahlı mücadeleyi bitirmeye ve demokratik siyasi mücadeleye devam etmeye hazır olduğunu belirtti.
Âkil İnsanlar Heyeti'ne protestolara da değinen Mert, bu protestoların yıllardır kullanılan "şeytanlaştırıcı" dilin ürünü olduğuna dikkat çekti. Mert, hükümetin de muhalefetin de hala aynı reflekslerle hareket ettiğini söyleyerek “Terör, terörist gibi kavramlarla kurulan bir barış sürecine milliyetçi kitlelerin tepki göstermesi doğal bir sonuç. Bu kültürü yaratan ve kamuoyunu hurafelerle zehirleyen bir gelenek var. Şimdi aynı zihinsel gelenek Dağ'ı ‘şeytanlaştırma’ işini üstlenmiş durumda. Dağdaki insanları bütün kötülüklerin müsebbibi gibi gösteren şeytanlaştıran diziler hala yayınlanıyor. Bu dizilerin yarattığı tahribatı yüz tane akil insanla iyi edemezsiniz” dedi.
Mert dağdaki insanların kandırılmış ya da mağdur olarak yansıtmanın da doğru olmadığını söyleyerek “Ellerinden alınmış hayatları olan, mağdur, pişman insanlar değildi gördüklerim. Bilakis ne için mücadele ettiklerini bilen inançlı insanlarla karşılaştım” dedi.
Kandil'de Türk kamuoyunda olduğu gibi önyargıların olmadığını da belirten Mert, bu süreçte Türk kamuoyununda barışa hazırlanması gerektiğini söyledi. Bunun için en iyi yolun tutarlı bir dille tutarlı bir siyaset izlemek olduğunu ifade eden Mert, “Kitlelere barışı anlatmak için büyük projelere ihtiyacınız yok. Sadece insani hikâyeleri anlatmak, bu insanların neden ellerine silah almak zorunda kaldıklarını anlatmak yeterli” dedi.