Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) işinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen, "İşimi geri istiyorum" talebiyle başladığı açlık grevinin 264.. gününe Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde devam ediyor. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın avukatlığını yapan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube Başkanı avukat Murat Yılmaz, bugün (27 Kasım 2017) görülecek duruşma öncesi yaptığı açıklamada Gülmen’in 34 kiloya düştüğünü ve hayati tehlikesi bulunması sebebiyle duruşmaya SEGBİS yoluyla bağlanacağını söyledi.
Evrensel'den Buse Vurdu'nun haberine göre Gülmen’in Numune Hastanesinin mahkum koğuşunda olumsuz koşullarda kaldığını hatırlatan Yılmaz, Gülmen’in tutukluluğunu gerektirecek hiçbir durum olmadığı gibi bu koşullarda tutulmasının da işkence olduğunu ifade etti. Yılmaz, Gülmen’in vücudunda kalıcı hasarlar kalabilecek bir duruma geldiğini bu nedenle bir an önce tahliye edilmesini istediklerini belirtti.
Geçtiğimiz duruşmada savcının mütalaasının iki itirafçının beyanları doğrultusunda verdiğini aktaran Yılmaz, bu itirafçıların ise eylül ve kasım aylarında ortaya çıktığına dikkat çekti. Yılmaz, “Demek ki Nuriye ve Semih tutuklandıklarında herhangi bir delil yoktu” dedi. İtirafçı beyanlarına itibar etmenin mümkün olamayacağını dile getiren Yılmaz, Gülmen ve Özakça’nın örgüte yardım ya da üyelik nedeniyle değil açlık grevi yaptıkları için yargılandıklarını söyledi. Yılmaz, Gülmen ve Özakça’nın OHAL Komisyonuna ilk başvuran kişilerden olmalarına karşın komisyonun hala bir karar vermemesinin de işi sürüncemede bırakmak olduğunu ifade etti. “Nuriye ve Semih’in ölmesini istemiyoruz” diyen Yılmaz, OHAL Komisyonunun bir an önce karar vermesini istedi.
Savcı önceki duruşmada verdiği mütalaasında Acun Karadağ’ın beraatını, Semih Özakça’nın “Örgüte üye olmamakla beraber, örgüte bile isteye yardım etme” suçundan cezalandırılmasını, Nuriye Gülmen’in ise “Örgüt üyeliğinden” cezalandırılmasını talep etmişti.