Açlık grevinin 77. gününde olan ve bir gündür tutuklu bulunan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkında hazırlanan iddianame mahkemeye gönderildi. İki eğitimci için 20 yıla kadar hapis cezasının istendiği iddianamede, Gülmen ve Özakça’nın açlık grevi eyleminin “masum hak arama talebinden çıkarak, örgütün eleman devşirme çalışmalarına dönüştüğü” iddia ediliyor. İddianamede açlık grevi eyleminin devam etmesi halinde Gülmen ve Özakça’nın durumunun kötüleşmesi ile devletin sorumlu tutulacağı ve bu kapsamda kampanyalar yürütülerek “Gezi” benzeri eylemlere dönüştürülmesinin planlandığı gibi iddialar da yer alıyor.
Gazete Karınca'da yer alan habere göre, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile mesleklerinden ihraç edilen ve buna karşı açlık grevi eylemi yaparken tutuklanan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkında hazırlanan iddianame mahkemeye gönderildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame, iki eğitimci hakkında daha önce açılan kamu davasının bulunduğu Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesine birleştirme talebiyle iletildi.
Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre söz konusu iddianamede, tam 77 gündür açlık grevinde olan Gülmen ve Özakça “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” ile suçlanıyor ve haklarında 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, Gülmen ve Özakça’nın “DHKP-C ile bağlantılarının belirlendiği” öne sürülüyor.
Ayrıca iddianamede “Gülmen ve Özakça’nın DHKP-C’nin desteğiyle eylemlerine aralıksız devam ettikleri ve Kültür Mahallesi’nde tuttukları evde eylemlerine ‘Ölüm Orucu Direniş Evi’ adı altında sürdürecekleri yönünde Başsavcılığa bilgi verildiğinin aktarıldığı” ifadesi yer alıyor.
İki eğitimcinin eyleminin “örgüt yapılanmalarınca organize edildiğinin” ileri sürüldüğü iddianamede, açlık grevi eyleminin “masum hak arama talebinden çıkarak, örgütün eleman devşirme çalışmalarına dönüştüğü” iddia ediliyor.
Gülmen ve Özakça’nın ifadelerine de yer verilen iddianamenin sonuç bölümünde ise şu ifadeler var:
Şüphelilerin terör örgütünün talimatlarıyla eylemleri gerçekleştirmesi, eylemlerde terör örgütüyle özdeşleşen slogan atmaları, gözaltı işlemleri sırasında güvenlik güçlerine etkin direnmeleri nazara alındığında, söz konusu eylemlerin terör örgütü DHKP-C’nin inisiyatifiyle gerçekleştiği, bu eylemle terör örgütünün ve amacının propagandasının yapıldığı, gerçekleştirdikleri eylemler ve tespitlerden şüphelilerin DHKP-C içerisinde faaliyet yürüttükleri anlaşılmaktadır.
“Gülmen ve Özakça’nın hareketlerinin terör örgütü DHKP-C’ye özgü bir eylem olduğunun” şeklinde bir ifadenin de yer aldığı iddianamede, iki eğitimcinin ‘işe iade’ talebiyle iki ayı aşkın zamandır sürdürdükleri eylemlerini ‘örgütünün talimatıyla yaptığı ve sürdürdüğü’ iddia ediliyor.
İddianamede yine eylemlerin ‘masum bir hak arama faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceği’ kaydediliyor.
İddianamede ayrıca, açlık grevi eyleminin devam etmesi halinde Gülmen ve Özakça’nın durumunun kötüleşmesi ile devletin sorumlu tutulacağı ve bu kapsamda kampanyalar yürütülerek “Gezi” benzeri eylemlere dönüştürülmesinin planlandığı iddiası da var.
Gülmen ve Özakça hakkındaki iddianamede, sanıklara “örgüte üye olmak”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.
Akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, dün açlık grevi eylemlerinin 76. gününde tutuklanmıştı.
Gerekçeli kararda Gülmen ve Özakça hakkında CMK 100/3-a’dan 2 Mayıs 2017 tarihinde dava açıldığı belirtilmiş ve tutuklanmalarına gerekçe olarak da “tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri ve eylemlerin ceza süreleri dikkate alındığında adli kontrol koruma tedbirlerinin yetersiz kalacağı” öne sürülmüştü.
Semih Özakça Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde, Nuriye Gülmen ise Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor.
İki eğitimcinin işe iade talebiyle başlattıkları açlık grevi eylemi 77. günde cezaevinde devam ediyor.