Eskişehir Tabip Odası, Ali İsmail Korkmaz’ın dövülmesi sonrası gittiği hastanede gerekli muayene ve tetkikleri yapmadıkları iddia edilen Dr. Hasan Gülcü ve Dr. Nesrin Topçu Çiçek hakkında yaptığı soruşturma sonunda iki doktoru suçsuz bulurken, ölümün “İki doktorun eylemi ya da eylemsizliği sonucunda değil, polisler ve sivillerce dövülmesi sonrası geç dönemde ortaya çıkan beyin kanaması ve öngörülemeyen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği” ifade edildi. Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, kararda görüşüne yer verilen Doktor Hasan Gülcü, Korkmaz’ın göğsündeki gözle görülür şekildeki ameliyat izini, “Göğüs dokusunun yağlı ve kıllı olması nedeniyle tespit edilemediğini” savundu.
Eskişehir’deki Gezi Parkı gösterilerine katılan 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran 2013 gecesi bir grup polis ve sivil tarafından dövülmüştü. Kafasına ağır darbeler alan Korkmaz, önce Anadolu Üniversitesi’ne bağlı Mavi Hastane’ye, ardından da Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne başvurmuştu. İddiaya göre Korkmaz, geçmişte kalp kapakçı ameliyatı olduğunu ve ‘‘Coumadin’ adlı kan sulandırıcı ilaç kullandığını söylediği halde buna uygun işlem yapılmamıştı. Doktor Gülcü ve Çiçek ise savunmalarında ne Korkmaz’ın ne de iki arkadaşının bu yönde bir uyarıda bulunduğunu vurguladı. Dr. Gülcü, ifadesinde, diğer meslektaşı tarafından tespit edildiği halde neden Korkmaz’ın göğsündeki gözle görülür ameliyat izlerini fark etmediğine ilişkin, “Hastanın boy-kilo oranına göre kilolu görünmesi, göğüs dokusunun yağlı ve kıllı olması nedeniyle göğüs kafesinde bulunduğu iddia edilen eski ameliyat izinin fiziki muayene sırasında tespit edilemediğini” söyledi.
Acil Tıp Uzmanı Dr. Engin Deniz Arslan ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ümit Biçer tarafından hazırlanan fezleke, Eskişehir Tabip Odası Onur Kurulu’na gönderildi. Onur Kurulu, 12 Kasım tarihli kararda, Korkmaz’ın 3 Haziran sabahı dövülmesine karşın fişlenme ve polisle yeniden karşılaşma korkusuyla başından geçenleri ‘merdivenden düşme’ diye anlattığı, kalp ameliyatı geçirdiğini ve ‘Coumadin’ adlı ilacı kullandığını söylemediği savunuldu. Muayenelerin sonucunda polikliniklere yönlendirildiği fakat Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), adli vaka kaydının kapatılması için polis ifadesi koşulu gibi “hukuki ve bürokratik uygulamaları gerekçesiyle hastanın poliklinik hizmetine ulaşabilmesinin zorlaştırıldığı” vurgulandı. Dr. Nesrin Topçu Çiçek ve Dr. Hasan Gülcü’nün herhangi bir özen eksikliği veya mesleki uygulama hatasının olmadığı ifade edildi. Kararda, Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünün, iki doktorun bir eylemi ya da eylemsizliği sonucunda değil, 2 Haziran 2013 gecesinde polisler ve siviller tarafından dövülmesi sonrası “geç dönemde ortaya çıkan beyin kanaması ve öngörülemeyen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği” kaydedildi.
Korkmaz Ailesi’nin avukatı Özlem Şen Abay, bu karara itiraz etti. Abay, itiraz dilekçesinde, “Daha önce açık kalp ameliyatı olduğunu ve Coumadin kullandığını beyan eden, vücudunun her yerinde darp olan genç bir insanın, sorumlu bir hekim anlayışı ile derhal müşaade altına alınması ve tedavi uygulanması beklenilirdi. Yine Ali ismail’in yanında bulunanların yaptıkları tanıklıklarda, tanıkların özellikle Ali İsmail’in uyuyup uyuyamayacağını sorduklarını hekimlerin ‘Uyuyabileceğini, sınavına kadar hiçbir şeyi kalmaz, iyileşirsin yarın gel, sargılarını alalım’ dediği sabittir” dedi.