Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, "AKP'nin kanuna aykırı biçimde, hepimizin cebinden, vergisinden 37 milyar lira ek borçlanma talep etmesini" değerlendirdi. "Bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek torba kanunla bizden istenen fedakârlıklara, bu gözle bakmalıyız" diyen Toker, "O fedakârlıkların bir kısmı, AKP “vergi cenneti” ülkelerinin listesini yayımlamadığı için isteniyor" ifadesini kullandı.
"Kendi zenginlerinden isteyemedikleri vergileri, yine biz çalışanlardan, emekçilerden, emeklilerden istiyorlar" yorumunu yapan Toker'in "Vergi cenneti’ bize cehennemdir" başlığıyla (7 Kasım 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Bundan 11 yıl önce, Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) değiştirildi. O kanunun tasarısı, AKP hükümeti bakanlarının imzasını taşıyordu. Yeni KVK Meclis’te kabul edildi, yasalaştı; 21 Haziran 2006’da Resmi Gazete’de yayımlanınca da yürürlüğe girdi. Yasanın bir maddesi, Türk vergi yükümlülerinin “vergi cenneti” olarak bilinen yerlerde kurduğu şirketlere gönderilecek paralara, yapılacak ödemelere, açılacak hesaplara vergi getiriyordu. Hem de yüzde 30 oranında. “Vergi cenneti” adıyla geçmiyordu ama 30. maddenin 7. fıkrasında uzun uzun anlatılan durum, tam olarak “vergi cennetleri”ni kapsıyordu. Fakat o maddede, meselenin bir düğüm noktası vardı. O da -sizi sıkmamak için buraya aktarmadığım- “Bakanlar Kurulu’nca ilan edilen ülkeler” ifadesinde kilitliydi. O ifadeye göre vergi cennetiyle iş yapacak Türklere yüzde 30 Kurumlar Vergisi uygulanması için, Bakanlar Kurulu’nun bir ülke listesi ilan etmesi gerekiyordu. İşte o liste bugüne kadar yayımlanmadı. Yıllar yılları kovaladı. Arada bizim ekonomi basınında, “şimdi çıktı”, “birazdan çıkacak”, “pek yakında” tadında haberler yer alsa da; bu liste bir türlü ilan edilmedi. Bu da bizim Türklerin vergi cenneti ülkelerde vergi derdi olmadan rahat rahat at koşturması anlamına geldi. Ve ülkemiz Gelir İdaresi’nin tahsil edebileceği yüz milyonlarca, belki milyarlarca lira tutarındaki verginin bir kuruşu bile tahsil edilemedi. Milyarlarca dolar paranın vergisiz el değiştirmesine zemin hazırlayan “vergi cennetleri”, şimdi “Paradise Paper” ile bir kez daha dünya gündeminde. Gazetemiz Cumhuriyet, kısa adı ICIJ olan Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun 13.4 milyon belge üzerinde yaptığı çalışmada yer aldı. Pelin Ünker imzasıyla başlayan haber dizisinde Başbakan Binali Yıldırım’ın oğulları, dayısı ve yeğeninin Malta’la şirketleri bulunduğu ortaya çıktı.
Anladık biz onu Şimdi, dönelim 11 yıl önce çıkarıldığı halde bir kez bile işletilemeyen Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30/7. maddesine. Bu madde, Bakanlar Kurulu vergi cenneti ülkeler listesini yayımlamadığı için uygulanamadı dedik ya. Şimdi gayet berrak anlaşılmakta ki, eğer liste yayımlansaydı Başbakan Yıldırım’ın oğulları ve akrabalarının şirketlerinin, yüzde 30 Kurumlar Vergisi’ne tabi olması gerekecekti. Bu listenin yayımlanmaması, AKP hükümetinin, kendi zenginleri için yüzlerce milyon TL vergiden vazgeçmesi anlamına gelmiştir. Ne yazık ki vazgeçilen vergi tutarını hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Ama tam da şimdi AKP hükümetinin kanuna aykırı biçimde, hepimizin cebinden, vergisinden 37 milyar TL ek borçlanma talep ettiğini biliyoruz. Bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek torba kanunla bizden istenen fedakârlıklara, bu gözle bakmalıyız. O fedakârlıkların bir kısmı, AKP “vergi cenneti” ülkelerinin listesini yayımlamadığı için isteniyor. Kendi zenginlerinden isteyemedikleri vergileri, yine biz çalışanlardan, emekçilerden, emeklilerden istiyorlar. Dar gelirliye cehennem olan torbaların, biraz da vergi cennetlerinin maliyeti olduğunu unutmayın hiç.