Dünya Ekonomik Fuarı’nda (WEF) pek çok yeni teknoloji tartışıldı. Bunlardan en ilginci dijital kimlik projesiydi. Planın hayata geçmesi halinde pasaportsuz ve vizesiz olarak yolculuk yapmak mümkün olacak.
48. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) geçtiğimiz günlerde İsviçre’nin Davos kentinde düzenlendi. Pek çok ülkeden üst düzey devlet yetkilisi ve profesyonelin katıldığı etkinlikte dünyayı ilgilendiren pek çok konu masaya yatırıldı.
Habertürk'ten Mahmut Sancak'ın haberine göre; dijital teknolojilerin lehinde ve aleyhinde pek çok görüşün dile getirildiği oturumlarda iki konu oldukça ilgi çekti. Bunlardan ilki orta vadeli projelerden biriydi ve sağlık konusunu kapsıyordu. Buna göre söz konusu projede yeni nesil teknolojilerin yardımıyla insanların 120 yaşına kadar yaşayabileceği ileri sürüldü. İkincisi ise kısa vadede hayata geçmesi planlanan pasaportsuz yolculuk ve dijital kimlik projesiydi.
WEF’de bu iki konunun çok ilgi çekmesine çok fazla şaşırmamak gerekir. Zira insanın yaşam süresini uzatmaya yönelik projeler hemen her fuar veya benzer etkinlikte gündeme gelir. Ancak bu sefer bir dizi şirket yetkilisi sunumlarında konuya yönelik elde ettikleri ilerlemeleri gündeme getirerek yaşam süresinin uzatılmasına yönelik çalışmaların artık bilimkurgu hikâyesi olmaktan çıktığını gösterdi. ABD’nin yeni nesil sağlık teknolojileri geliştiren şirketlerinden Centene Corporation Başkanı ve CEO’su Michael Neidorff yaptığı açıklamada insan sağlığının yeni nesil teknolojilerle daha uzun yıllar üst seviyede tutulması için önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyledi. Neidorff 120 yaşına kadar sağlıklı olarak yaşama konusunun ise kendisini dinleyen pek çok kişinin yaşam süresi içerisinde deneyimleyebileceği bir teknik olacağını savundu.
Tüm havalı ve renkli teknolojiler bir yana uzun ve sağlıklı yaşam yeni dünyaya yönelik beklentilerin en üst seviyesinde kalmaya devam ediyor. Öyle ya, hem yaş hem de sağlık elden gittiyse akıllı ev veya uçan otomobiller kimin işine yarar?
WEF’de büyük ilgi toplayan bir diğer teknolojik konu ise dijital kimlik ve pasaportsuz yolculuk projesi oldu. Bu konunun hayata geçmesi için gerekli tüm teknolojilerin var olduğuna işaret eden uzmanlar pasaport ve kimliklerimizin çöpe gitmesinin artık an meselesi olduğunu belirtiyor. Bu sayede başta havayolu olmak üzere ülke ve kıtalararası yolculukların vizesiz daha güvenli ve konforlu olması planlanıyor. Bunun için ise başta retina, DNA, damar yapısı ve parmak izi gibi temel biyometrik verilerimiz başta olmak üzere ekonomik durumumuzdan iş hayatımıza, adli sicilimizden sosyal hayatımıza yönelik yüzlerce hatta binlerce bilginin dijitalleştirilip her an paylaşılabilir hale getirilmesi gerekiyor.
1- Yolcu mobil cihazına indireceği uygulamayla biyometrik bilgilerin de dahil olduğu dijital bir kimlik oluşturacak.
2- Bu kimlik blockchain teknolojisi yardımıyla onaylanacak ve talep eden tüm kurum ve kuruluşlarla paylaşılacak
3- Yolcu yola çıkmadan önce gideceği yer ile ilgili adres bilgisinin yanı sıra kendisine yönelik çok sayıda bilgi paylaşacak. Bu bilgilerle risk profili oluşturulacak
4- Varış noktasında risk profili uygun olan yolcular herhangi bir pasaport kontrolünden geçmeden hızlı koridorlardan havaalanını en kısa sürede terk edecek
5- Yapılacak pek çok güvenli yolculuk sonrası ‘Tanınan ve Güvenilen Yolcu’ statüsüne geçenler ise yeni yolculuklarında herhangi bir denetime maruz kalmadan ilerleyebilecek
- Yetkililer tarafından bizden istenilenleri verdiğimiz takdirde ‘kim tutar beni, bekle dünya geliyorum’ diyebilirsiniz.
- Ama yavaş olun, o kadar kolay değil.
- Bu sistemde sizi kimsenin tutamaması için öncelikle ‘Tanınan ve Güvenilen Yolcu’ statüsü gerekiyor.
- Bu statüye ulaşmak ise pek çok kişisel bilgimizi paylaşıp sürekli onaylamak olacak.
- Yani yapacağınız pek çok yolculukla genel davranışınızın verdiğiniz bilgilerle örtüştüğünü kanıtlamanız gerekecek.
- Bu iyi haberdi. Kötü haber ise ikna edilmesi gerekenin artık pasaport geçişlerindeki memur Hans veya Kelly değil nerede bulunduğu ve nasıl çalıştığı dahi bilinmeyen bir algoritmanın olması.
- Kim bilir belki de bu iyi haberdir. Cevabı öğrenmemize az kaldı.
- Havaalanından pasaportsuz geçişe 2020’den itibaren dünya çapında kademeli olarak geçilecek çünkü:
- Havaalanlarında yaşanan gecikmeler küresel havaalanları ve otellerin yıllık 10 milyar dolar kaybına neden oluyor.
- Söz konusu gecikmelerin yolculara yansıyan faturası ise 20 milyar doları aşmış durumda.
- Havaalanlarına yönelik olası terör saldırılarının ise turizm ve ulaşım başta olmak üzere pek çok sektöre en az 120 milyar dolarlık bir kayıp yaşatma riski var.