"O sevişme sahnesinin çekildiği gün gerginlikten midemin ağrıdığını hatırlıyorum"

"O sevişme sahnesinin çekildiği gün gerginlikten midemin ağrıdığını hatırlıyorum"

Cuma günü vizyona gire 'Delibal' filminde Çağatay Ulusoy'la başrolü paylaşan Leyla Lydia Tuğutlu, ilk kez bir sevişme sahnesinde oynadığını belirterek, "O gün uzun süre gerginlikten midemin ağrıdığını hatırlıyorum. Biz oyuncuyuz ve hikâye neyi gerektiriyorsa yapmalıyız" dedi. "Bizimki tamamen kurguydu" diyen Tuğutlu, "Bir şey hissettiniz mi, gibi sorular da oluyor mesela. Çok kızıyorum. O kadar insanın içinde o gerginlikle bir şey hissetmek mümkün mü?" diye konuştu.

Hürriyet'ten Hakan Gence'nin sorularını yanıtlayan (26 Aralık 2015) Tuğutlu'nun açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

'Delibal’ aşkı anlatan bir film. Sizin sözlüğünüzde aşkın tanımı nedir?

Kimyanın tutması, tutku duymak, onu arzulamak... Çok uzun süren bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ömrü bence iki sene falan. 

‘Aşkın ömrü üç yıldır’ tezini yıktınız!

Onu duymamıştım. Bence aşk; arkadaşlık ve sevgiye dönüşebiliyorsa güzel. 

Filmde ‘Aşk acıtır’ deniyor. Acıtır mı?

Zaten acı yoksa yaşanan aşk değildir.

Siz aşkın acı kısmını da yaşadınız mı?

Öyle dönemlerim, çok bağlandığım imkânsız aşklarım olmuştur. Ama artık öyle şeyler aramıyorum. 

'Delibal’ aşkı anlatan bir film. Sizin sözlüğünüzde aşkın tanımı nedir?

Kimyanın tutması, tutku duymak, onu arzulamak... Çok uzun süren bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ömrü bence iki sene falan. 

‘Aşkın ömrü üç yıldır’ tezini yıktınız!

Onu duymamıştım. Bence aşk; arkadaşlık ve sevgiye dönüşebiliyorsa güzel. 

Filmde ‘Aşk acıtır’ deniyor. Acıtır mı?

Zaten acı yoksa yaşanan aşk değildir.

Siz aşkın acı kısmını da yaşadınız mı?

Öyle dönemlerim, çok bağlandığım imkânsız aşklarım olmuştur. Ama artık öyle şeyler aramıyorum.

Şu meşhur sevişme sahnesine gelelim. Çağatay Ulusoy “Öpüşme sahnelerinde utandım” diye bir açıklama yaptı... 

Çağatay o açıklamayı oyunculuğa başladığı zamanlarda yapmış ama nedense sanki yeniymiş gibi haber yapıldı. Takdir edersiniz ki; öpüşme, sevişme sahnelerini oynamak herhangi bir başka sahneye göre çok daha zor. Hele ki bir kadın için daha da zor. Bu filmde ben ilk kez bir sevişme sahnesinde oynadım. Senaryoyu okuduğumda “Ben bunu nasıl çekeceğim” diye düşünmüştüm. Bu çok doğal değil mi sizce de?

Nasıl çektiniz o sahneyi?

Aslında o kadar abartılacak bir sahne değil. Çekim başlamadan önce yönetmenimiz Ali Bilgin beni konuşarak rahatlatmıştı. Neyi, nasıl çekeceğini çok iyi tasarladığı için ona güvenebileceğimi biliyordum. Sahne çekilirken sette olması gereken kişilerin dışında herkes dışarıdaydı. O gün uzun süre gerginlikten midemin ağrıdığını hatırlıyorum. Biz oyuncuyuz ve hikâye neyi gerektiriyorsa yapmalıyız. Bu filmde tutkulu bir aşkı yansıtmaya çalışıyorduk ve bu sahneler gerekliydi.

Bu tip sahnelerden sonra “Gerçekten seviştik”  açıklamasını yapanlar oluyor... 

Kimsenin açıklamaları üzerine bir yorum yapamam. Bizimki tamamen kurguydu. “Bir şey hissettiniz mi gibi” sorular da oluyor mesela. Çok kızıyorum. O kadar insanın içinde o gerginlikle bir şey hissetmek mümkün mü?

Filmden çok bu tip sahnelerinin konuşulmasına bozuluyor musunuz?

Hayır. Filmi merak ettirecek sahnelerden olduğu için senaryoyu okuduğumda bunların konuşulacağının farkındaydım. Beni rahatsız etmiyor.

Söyleşinin tamamı için tıklayın