Mali krizi ve yeni Başkan Barack Obama ile 2008’de uluslararası kamuoyunun ilgi odağı olan Amerika Birleşik Devletleri, yeni yılda da yakından izlenecek. Bu yıl tüm dünyanın gözü ABD’de olacak. ABD’nin “Karaoğlan”ı, yeni Başkan Barack Obama, Guantanamo’nun kapatılmasından, ülkesinin sürdürdüğü savaşlara son vermeye kadar, birçok konuda umut ışığı oldu. Sekiz yıl Bush yönetimini ardında bırakan ve Bush politikalarıyla yıpranan Amerikalılar için de Obama umudun simgesi haline geldi. Fakat acaba Obama, kendisinden beklenenleri başarabilecek mi? Amerikalılar için ekonomi ön planda ABD’de Obama en başta ekonomik ve sosyal sorunlara yaklaşımıyla umut veriyor. Amerikalılar, mali krizi Obama’nın ve ekibinin aşabileceğine inanıyor. 20 Ocak’ta yönetimi devraldıktan sonra, Obama’nın 800 milyar dolarlık bir ekonomik paketini devreye sokması bekleniyor. Bu pakette ağırlık, ekonomik krizin aşılmasına ve işsizlikle mücadeleye yönelik önlemlerde olacak. Yeni yönetim, ABD’de yıllardan beri ihmal edilen altyapıyı yenileyecek, yollar, köprüler, barajlar elden geçecek. Ekonomik paketin ikinci önemli ayağını ise, rüzgar ya da güneş enerjisi gibi yeni enerjilere yapılacak yatırımlar oluşturacak. Sağlık sistemi değişecek Fakat Obama’nın ve Demokratların seçimlerde verdikleri bir sözü de zaman kaybetmeden yerine getirmeye başlayacakları tahmin ediliyor. Bu da, ülkedeki sağlık sisteminin yenilenmesi. Şu anda ABD’de sağlık sistemi hemen hemen tamamen vatandaşların kendi çabalarına bağlı. Ancak pahalı sigortaların satın alınmasını gerektiren bu sistem, son yıllarda geliri düşen Amerikalılara yük oluyor. ABD vatandaşlarının, sağlık sorunları ve insanların çaresizliği giderek artıyor. Obama ise, Avrupa ülkelerindekine benzer, sağlık sisteminin mali yükünü daha çok işverenlere ve devlete yükleyecek yeni bir sistem oluşturacak. Obama’nın 2009 yılı içinde destekleyeceği en önemli projelerden biri ise, ülkede yıllardan beri geri plana itilen sendikalara taze kan sağlayabilir. ABD’de var olan yasalar, sendikaların örgütlenmesini neredeyse olanaksız kılıyor. Şimdi Demokrat Parti’nin gündeme getirdiği ve yeni Başkan Obama’nın da destekleyeceğini açıkladığı bir yasa tasarısı üzerinde çalışılıyor. Bu tasarı kabul edilirse, ülkede sendikal hareketin de 2009 yılından itibaren ciddi bir atılım içine gireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Böyle bir gelişmenin, ABD’yi uzun yıllar etkileyecek değişimleri de beraberinde getireceği tahmin ediliyor. Her istediğini yapamayacak Seçimleri rahat kazanan Obama’nın, yine de tüm planlarını gerçekleştirmesi olanaklı değil. Aslında mali krizin sorumlusu kabul edilen Wall Street’in ve Bush yönetiminin arkasında olduğu varsayılan petrol şirketleriyle, silah sanayiinin kamuoyundaki imajı hemen hemen sıfırlanmış durumda. Bu nedenle, Obama’nın sosyal hakları genişletmeye ve sistemi çalışanlardan yana değiştirmeye yönelik politikalarına işverenlerden ciddi bir direniş gelmesi olasılığı fazla yüksek değil. Obama’nın da önünde ciddi bir engel var: ParasızlıkWall Street’ten başlayıp, tüm dünyayı saran mali krizin ortaya çıkardığı en ciddi sorun, piyasalardaki nakit para ve kredi sorunu. Bu sorundan, Obama da payını alacak. 2009 yılında vergi gelirlerinin ciddi şekilde düşmesi bekleniyor. Bu durumda ABD Başkanı, projelerini gerçekleştirmek için gereken mali kaynakları yaratmakta zorlanabilir. Üstelik ekonomik krizin bu yıl sona ermesi de beklenmiyor. Obama, krizin daha derinleşebileceği ve bu nedenle söz verdiği her şeyi gerçekleştiremeyebileceği konusunda daha şimdiden yandaşlarını uyarıyor. Yıldızı parlamaya devam edecek Buna rağmen, Barack Obama’nın desteğinde azalma olması beklenmiyor. Hükümetini oluştururken Obama’nın yönetimin her kademesine Demokrat Partilileri getirmekten kaçınması ve daha çok “işini bilen” uzmanlara yönelmesi takdir topluyor. Seçimde ona değil, rakibi John McCain’e oy veren muhafazakâr seçmenler dahi, Obama’dan memnun görünüyor ve ona güveniyor. Obama da bunun farkında olduğundan, kabinesine konusunun uzmanı olan, Savunma Bakanı Robert Gates gibi bazı muhafazakarları da dahil etti. Eğer bu yaklaşımını sürdürebilirse, Obama’nın 2009 yılı sonunda da, yılın başındaki kadar sevileceğini ve umut vermeye devam edeceğini söylemek abartılı olmaz.