Obama: İran yaptırımını veto edeceğim

Obama: İran yaptırımını veto edeceğim

ABD Başkanı Barack Obama, ABD Kongresi’nde yaptığı geleneksel Birliğin Durumu konuşmasında, İran'a uygulanacak yeni yaptırımların diplomasinin çökmesine ve Tahran'ın nükleer programına yeniden başlamasına neden olacağını belirterek, "Bu mantıklı değil. Bu nedenle bu gelişmeyi tersine çevirme tehdidini içeren herhangi bir yaptırım tasarısını veto edeceğim. Amerikan halkı bizden sadece son çare olarak savaşa gitmemizi bekliyor ve bu akla bağlı kalmaya niyetliyim" diye konuştu.

Hürriyet gazetesi Washington Temsilcisi Tolga Tanış'ın haberine göre Obama, dünyanın halen Paris’te iki hafta önce 17 kişinin katledildiği saldırıların sarsıntılarını yaşadığı bir sırada, dün akşam Amerikan Kongresi’nde geleneksel Birliğin Durumu (SOTU) konuşmasını gerçekleştirdi. Başkanlığının altıncı SOTU konuşmasında ABD’nin dünyada izlediği dış politikaya da değinen Obama, Kongre’nin Temsilciler Meclisi salonundaki bir saatlik hitabında El Kaide’nin adını ağzına almadı. Ayrıca iki yıl önceki konuşmasının aksine Suriye Rejimi’ni de hedef göstermedi. Pakistan’da geçen ay aşırılar tarafından gerçekleştirilen ve 132’si çocuk 145 insanın öldürüldüğü okul katliamı ile Paris’teki saldırılara vurgu yapan Obama, “Müslümanların saldırgan stereotipini reddetmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

Obama’nın dış politika konusundaki sözleri salondaki Kongre üyeleri tarafından konuşmasının en az alkışlanan kısmı oldu. Küba’ya yönelik diplomatik girişimi ve Rusya’ya karşı yaptırım politikası salondan en çok olumlu tepki alan bölümlerdi. Obama, “Bu akşam 11 Eylül’den beri ilk kez Afganistan’daki muharip görevimiz sona erdi. Altı yıl önce, yaklaşık 180 bin Amerikan askeri Irak ve Afganistan’da görev yapıyordu. Bugün, 15 binden daha az” diyerek başkomutan sıfatıyla Amerika’nın yeni savaşlara girmesinin önüne geçtiğini belirtirken, şu mesajları verdi:

 

'Eğer kafamızı kullanmazsak..’

 

“Mesele Amerika’nın dünyada liderlik yapıp yapmadığı değil, nasıl liderlik yaptığı. Kafamızı kullanmayıp manşetlere tepki verdiğimizde, ilk cevap olarak ordumuzu kullandığımızda, gereksiz ihtilafların içine çekilme riski yaşarız ve daha güvenli olmamız, daha müreffeh bir dünya için gerekli geniş stratejiyi ıskalarız. Düşmanlarımızın da istediği bu.

 

‘Akıllı liderliğe inanıyorum’

 

Ben Amerikan liderliğinin daha akıllı bir şekline inanıyorum. En iyi liderliği, askeri kuvvetimizi güçlü bir diplomasiyle eşleştirdiğimizde, etkimizi koalisyon oluşturmada kullandığımızda, korkularımızın bizi bu yeni yüzyılın sunduğu fırsatlara karşı körleştirmesine müsaade etmediğimiz zaman elde ederiz. Bizim de dünyada şu anda tam olarak yaptığımız bu. Fark yaratıyor.

 

Terörizme karşı birlik

 

Pakistan’daki okuldan Paris sokaklarına teröristlerin hedefi olan dünyanın her yerindeki insanlarla birlik olduk. Teröristlerin peşinden gitmeye ve onların şebekelerini dağıtmaya devam edeceğiz. Ve tek taraflı davranma hakkımızı korumaya devam ediyoruz. Aynı zamanda son 13 yıldan bize pahalıya mal olan bir ders çıkardık. Afganistan vadilerinde devriye gezmek yerine Afganistan’ın güvenlik güçlerini eğittik. Deniz aşırı ülkelere büyük kuvvetler yollamak yerine, Amerika’yı tehdit eden teröristlerin kendilerine güvenli yerler edinmemeleri için Güney Asya’dan Kuzey Afrika’ya ülkelerle ortaklıklar kuruyoruz.

 

‘IŞİD’in ilerlemesini durduruyoruz’

 

Amerikan liderliği, askeri gücümüzle birlikte Irak ve Suriye’de IŞİD’in ilerlemesini durduruyor. Ortadoğu’da başka bir savaşın içine çekilmek yerine bu terörist grubu geriletmek ve en nihayetinde yok etmek için Arap ülkeleri dahil geniş bir koalisyona liderlik ediyoruz. Aynı zamanda bu çabada bize yardım edebilecek Suriye’deki ılımlı muhalefete destek oluyoruz ve şiddet içeren aşırılığı batıracak ideolojiye karşı duran herkese yardım ediyoruz. Bu çaba zaman alacak. Odaklanmak gerekiyor. Ama başaracağız. Ve bu akşam, Kongre’ye bu misyonda nasıl birlik olduğumuzu dünyaya göstermesi için IŞİD’e karşı güç kullanımına yetki veren bir yasa geçirmesi çağrısı yapıyorum.

 

'Rusya’ya karşı durduk'

 

Rusların güç kullanımına karşı çıkıp Ukrayna’nın demokrasisini destekleyerek ve NATO müttefiklerimize güvence vererek büyük ülkelerin küçüklere sataşamayacağına dair prensibi devam ettiriyoruz. (dış politikada en çok alkış aldığı bölüm) Amerika böyle liderlik eder. Yaygarayla değil ısrar ve istikrarlı bir kararlılıkla.

 

'Küba’da küçük adımlar'

 

Küba’da kullanım süresi dolmuş bir politikayı sona erdiriyoruz. 50 yıldır bir işe yaramayan bir şey yaptığınızda, yeni bir şey denemenin zamanı gelmiştir. Ve bu yıl Kongre, ambargoyu sona erdirmek için çalışmaya başlamalı. Papa hazretlerinin de dediği gibi diplomasi küçük adımlar işidir. Bu küçük adımlar Küba’nın geleceği için yeni umutlar yaratıyor.

 

'İran yaptırımını veto edeceğim'

 

İran’la ilgili diplomasimiz iş başında. Son on yıldır ilk defa İran’ın nükleer programının ilerlemesini durdurduk ve nükleer malzeme stokunu azalttık. Bahara kadar Amerika ve İsrail dahil ortaklarımızın güvenliğini sağlama alıp Ortadoğu’da başka bir ihtilafın önüne geçecek, İran’ın nükleer silaha erişmesini önleyecek kapsamlı bir anlaşmayı müzakere etme şansımız var. Müzakerelerin başarıya ulaşma garantisi yok, İran’ın nükleer silaha erişmesini önlemek için tüm seçenekleri masada tutacağım. Ama bu Kongre tarafından geçirilecek yeni yaptırımlar, diplomasinin başarısız olmasını, Amerika’yı müttefiklerinden ayrı düşürmeyi ve İran’ın nükleer programına yeniden başlamasını garanti eder. Anlamsız. O yüzden de bu ilerlemeyi geriye çevirecek herhangi bir yeni yaptırım yasasını veto edeceğim. Amerikan halkı bizden sadece son çare olarak savaşa gitmemizi bekliyor ve bu akla bağlı kalmaya niyetliyim.

 

Siber güvenlik

 

Hiçbir yabancı ülke, hiçbir hacker, networklerimizi çökertememeli, ticari sırlarımızı çalamamalı, özellikle çocuklarımız, Amerikan ailelerinin mahremine saldıramamalı. Siber saldırılara, kimlik hırsızlığına daha iyi karşı koyabilmemiz ve çocuklarımızın bilgilerini koruyabilmemiz için Kongre’ye yasa çıkarması çağrısında bulunuyorum. Eğer harekete geçmezsek, ülkemizi ve ekonomimizi savunmasız bırakırız.

 

‘Özgür ifadeyi savunuyoruz’

 

Amerikalılar olarak tehdit altında olduğumuzda bile insani değerlere saygı duyuyoruz. O yüzden işkenceyi yasakladım ve insansız hava araçları gibi yeni teknolojilerimizin kurallara uygun kullanılmasını sağladım. O yüzden dünyanın belli bölgelerinde ortaya çıkan antisemitizme (Yahudi düşmanlığı) yüksek sesle karşı çıkıyoruz. O yüzden Müslümanların saldırgan stereotipini reddetmeye devam ediyoruz. O yüzden özgür ifadeyi savunuyoruz ve siyasi mahkûmları destekleyip kadına, dini azınlıklara ya da lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel insanlara karşı zulmü kınıyoruz.

 

‘Guantanamo’da işi bitirelim’

 

Amerikalılar olarak adalete bağlılığımız tam. O yüzden dünyanın kınadığı ve teröristlerin de adam toplamak için propaganda malzemesi olarak kullandıkları bir cezaevini mahkûm başına 3 milyon dolar ödeyerek açık tutmanın bir anlamı yok. Başkan olduğumdan beri Guantanamo Hapishanesi’nin mevcudunu yarı yarıya azaltmak için sorumlu bir şekilde çalıştık. Şimdi işi bitirme zamanı. Ve kapatma konusundaki kararlılığımda yumuşamayacağım.”