Obama: İran'a yaptırımı veto ederim

Obama: İran'a yaptırımı veto ederim

ABD Başkanı Barack Obama, Amerikan Kongresi’ne müzakereler sürerken İran'a ilave bir yaptırım yasası kabul edilirse veto edeceğini açıkladı. Ayrıca Amerikan askerlerinin “sonu belli olmayan ihtilaflarda çamura batmalarına izin vermeyeceğini” söyledi.

Obama, Amerikan başkanlarının geleneksel olarak her yıl Kongre’de yaptıkları yıllık “Birliğin Durumu” konuşmasında, İran’la müzakereler ve El Kaide’yle mücadeleye değindi.

Tolga Tanış'ın Hürriyet'te yer alan haberine göre, İran’ın nükleer programı nedeniyle başlayan uluslararası müzakerelerde diplomasiye şans verilmesi gerektiğini belirten Obama, müzakereler sırasında Kongre’nin İran’a ilave bir yaptırım getirmeye kalkması durumunda ise önüne gelecek bu yönde bir yasayı derhal veto edeceğini açıkladı. Obama, El Kaide tehdidinin evrilerek sürdüğünü belirtirken, sonu kestirilemeyen ihtilaflı bölgelere Amerikan askeri göndermeyeceğini de net biçimde ifade etti. Obama, konuşmasında şu çarpıcı mesajları verdi:

 

El Kaide farklı yerlere kök saldı

 

Göreve geldiğimde Irak ve Afganistan’da neredeyse 180 bin Amerikalı görev yapıyordu. Bugün Irak’taki bütün askerlerimiz çekildi. 60 binden fazla askerimiz de Afganistan’dan eve döndü. Müttefiklerimizle birlikte, Amerika’nın en uzun savaşını bu sene sonunda nihayet bitiriyoruz. Afganistan’la ilişkimiz değişirken, bir şey aynı kalacak: Teröristlerin ülkemize saldırı düzenlememesi konusundaki kararlılığımız. Bu tehlike halen geçerli. El Kaide’nin lider kadrosunu yenilgiye doğru sürüklediğimiz halde El Kaide bağlantılı gruplar ve diğer aşırılar dünyanın farklı yerlerinde kök salınca tehdit evrildi. Yemen’de, Somali’de, Irak’ta, Mali’de bu networkleri dağıtıp etkisiz hale getirmek için ortaklarımızla çalışmaya devam ediyoruz.

 

Çocuklarımızı çamura batırmayacağım

 

Tetikte olmak zorundayız. Ancak liderliğimiz ve güvenliğimizin tek başına olağanüstü askeri gücümüze dayalı olamayacağına güçlü biçimde inanıyorum. Amerikan halkını korumak için gerekli olduğunda güç kullandım ve görevde olduğum müddetçe bunu yapmakta tereddüt etmeyeceğim. Ama gerçekten zaruri olmadığı sürece askerlerimizi zarar görecekleri bir yola göndermeyeceğim ya da oğullarımızın kızlarımızın sonu belli olmayan ihtilaflarda çamura batmalarına izin vermeyeceğim. Teröristlerin bizden beklediği gibi büyük sevkiyatlar yapıp gücümüzü boşa harcatacak ve sonunda aşırılığı besleyecek muharebelerde değil savaşılması gereken muharebelerde savaşacağız.

 

İran müzakereleri zor olacak

 

Biz burada toplanmışken, İran yüksek seviyeli zenginleştirilmiş uranyum stokunu imha etmeye başladı. İleri teknoloji santrifüjler yerleştirmiyor. Benzersiz denetimler, dünyanın İran’ın bir bomba üretmediğini her gün doğrulamasına yardım ediyor. Ve müttefiklerimiz, ortaklarımızla, hepimizin paylaştığı bir amacı barışçı biçimde gerçekleştirebilir miyiz görmek için bir müzakereye başladık. İran’ın nükleer silah elde etmesini önlemek. Bu müzakereler zor olacak. Başarılı olmayabilir. İran’ın müttefiklerimizi tehdit eden Hizbullah gibi terörist organizasyonlara desteğinin farkındayız. Ülkelerimiz arasındaki güvensizliğin farkındayız. Ancak bu müzakereler güvene dayanmıyor. Uzun dönemli anlaşma, doğrulanabilir verilere dayanmak zorunda. Eğer John F. Kennedy ve Ronald Reagan Sovyetler Birliği ile müzakere edebildiyse, daha güçlü ve emin olan Amerika daha az güçlü bir hasımla müzakere edebilir.

 

İran fırsatı değerlendiremez...

 

Oluşturduğumuz yaptırımlar bu imkânı sağladı. Ama açık söyleyeyim: Eğer Kongre bana bu görüşmeleri rayından çıkarabilecek yeni bir yaptırım yasası yollarsa, veto edeceğim. Ülkemizin ulusal güvenliği için diplomasiye bir şans vermek zorundayız. Eğer İran’ın liderleri bu fırsatı değerlendirmezse, daha fazla yaptırım çağrısında ilk bulunan ben olacağım. Ama İran’ın liderleri bu fırsatı kullanırsa, ki bunu yakında öğreneceğiz, o zaman İran devletler topluluğuna tekrar katılmak için önemli bir adım atmış olacak ve biz de zamanımızın en önemli güvenlik tehditlerinden birini savaş riski olmadan çözeceğiz.