ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey ve Savunma Bakanı Chuck Hagel, ABD'nin desteklediği ve IŞİD'e karşı savaşan güçlerle ilişkilerin, işkence yaptıkları gerekçesiyle kesilmemesi gerektiğini belirtti ve 'Bölgede masum müttefik bulmak zor" dedi. Barack Obama yönetiminin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı neden 5,6 milyar dolarlık ek ödenek istediğini Kongre'ye anlatan Hagel ve Dempsey, ABD'yi işkence yapan örgüt ya da ülkelerle müttefiklikten men eden yasanın IŞİD konusunda esnetilmesini talep etti.
Obama, 11 Eylül 2001'de New York'taki ikiz kulelere düzenlenen terör saldırılarından sonra, gözaltına alınanlara yanlış yaptıklarını belirterek, "Bazı insanlara işkence yaptık, Değerlerimize karşı gelen bazı şeyler yaptık" sözleriyle George W. Bush yönetimini eleştirmişti.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, 1997'de yasalaşan karara göre ABD hükümeti "Bariz insan hakları ihlalleri yapan askeri yapılanmaları" finanse edemiyor.
Bu ihlaller yasada 'işkence, cinayet ve hukuksuz alıkoyma' olarak sıralanıyor.
Ancak Obama yönetimi bu yasanın IŞİD'e karşı karada mücadele edecek müttefikler bulma konusundaki çabaları aksattığını ve süreci yavaşlattığını savunuyor.
Suriye ve Irak'ta IŞİD'e karşı savaşan 'ılımlı' güçleri desteklemeyi planlayan ABD yönetimi bu yasa nedeniyle adım atamadığı görüşünde.
ABD'nin finanse edip eğitmeyi amaçladığı Irak ordusu, Nuri El-Maliki'nin Başbakanlığı döneminde çok sayıda insan hakları ihlali suçlamasıyla karşı karşıya kalmıştı.
Birleşmiş Milletler'in Irak'ta insan haklarını ele alan raporunda Sünni tutuklulara ayrımcılık yapıldığı ve sivillerin askeri şiddete maruz kaldığı belirtilmişti.
Irak'ta IŞİD'e karşı mücadele eden Şii militanların da çok sayıda insan hakları ihlali yaptığı belirtiliyor.
Associated Press haber ajansı 1997'de kabul edilen yasayı kaleme alan Senatör Patrick Leahy ve diğer Demokratların hükümete bu tür bir esneklik tanınmasına karşı olduğunu belirtti.
AP'ye konuşan Senatör Leahy, "Böyle bir talebe onay verilmesi günü kurtarmaya yönelik olur. Hem ABD'nin bölgedeki çıkarlarına ters düşer hem de sorumsuz bir davranış olarak kayda geçer. Birçok masum insanın hayatı söz konusu olduğunda ABD'nin sağlayacağı yardımın istismar edilmesi konusuna göz yumamayız" dedi.
Obama yönetimi Eylül ayında da iki kez benzer muafiyetler talep etmiş ancak iki talep de ABD Kongresi tarafından reddedilmişti.
Irak'ta yaklaşık 1400 askeri bulunan ve son yapılan açıklamalarla 1500 askerden oluşan yeni bir ekibi de bölgeye gönderecek olan ABD, daha fazla asker seçeneğini de masada tutuyor.
Ancak Dempsey gönderilmesi muhtemel yeni askerlerin de tamamen eğitim ve danışmanlıktan sorumlu olacağını, hiçbir şekilde sıcak çatışmaya girmeyeceğini ifade etti.
Depsey, "Irak'ın Musulu geri alıp IŞİD'in eline geçen bölgeleri kurtarmak ve Suriye sınırının kontrolünü ele geçirmek için 80 bin kişilik askeri bir güce ihtiyacı var. Biz de bu gücün oluşması için desteğimizi vereceğiz" dedi.
Dün CNN'de yer alan ve ABD'nin Suriye politikasını Beşar Esad rejiminin devrilmesini de kapsayacak biçimde genişletileceğini iddia eden haber ise Savunma Bakanı Hagel tarafından yalanlandı.
Hagel, “Esad tabii ki denklemin bir parçası. Ancak Suriye'nin doğusunda, Irak'ın batı ve kuzeyinde IŞİD'in kontrol ettiği yerlere bakarsanız bugün Esad’ı değiştirseniz dahi özellikle Suriye'de dinamikleri hızlı bir şekilde değiştiremezsiniz" dedi.
Obama'dan önceki ABD Başkanı George W. Bush, 11 Eylül saldırıları sonrasında, istihbarat birimlerinin uyguladığı ve birçok eleştiri alan "ileri sorgulama tekniklerini (işkence muafiyeti)" savunmuş, bunların kullanımına müsaade etmişti.