ABD Başkanı Barack Obama, "Dün gece faydalı görüşmeler gerçekleştirdik. Yaptığım görüşmeleri şöyle tanımlayabilirim. Bütün liderler, kimyasal silah kullanılmıştır sonucuna vardı. Bir de kimyasal silahların kullanılmasına ilişkin yasağın muhafaza edilmesi gerektiği konusunda da uzlaşı var" dedi. G20 zirvesi için bulunduğu Rusya'nın St. Petersburg kentinde basın toplantısı düzenleyen Obama Suriye müdahale konusunda net bir tarih vermekten kaçınarak, "Bu konuyu Kongre’ye, Esad’ın kimyasal silah kullanması tehdidinin doğrudan ABD’yi tehdit ettiği yönünde bir kanı olmadığı için taşıdık ve böyle bir durum olsaydı hemen harekete geçerdik. Libya örneğinde, özellikle birilerini derhal korumak amacıyla bir müdahale yapılmıştı ama burada durum biraz daha farklı. Bugün, yarın ya da bir ay içerisinde anlamlı bir müdahale yapılabilir" ifadesini kullandı.
Obama'nın açıklamalarından satır başları:
Hafta boyunca liderlerle istişarelere devam edeceğim ve mümkün olduğu kadar da hem Amerikan halkına, hem uluslararası topluma açıklamalarda bulunacağım.
Dün gece faydalı görüşmeler gerçekleştirdik. Yaptığım görüşmeleri şöyle tanımlayabilirim: Bütün liderler, kimyasal silah kullanılmıştır sonucuna vardı. Bir de kimyasal silahların kullanılmasına ilişkin yasağın muhafaza edilmesi gerektiği konusunda da uzlaşı var.
Odada bulunan çoğunluk Esad rejiminin sorumlu olduğu yönünde kanaat ilettiler. Sayın Putin, muhalefetini dile getirdi ama dün akşam benim görüştüğüm liderlerle siz de görüşseniz, aynı fikirde olurdunuz.
Her zaman ABD'ye bakıyorlar. 'Neden bu konu hakkında ABD bir şey yapmıyor, dünyanın en güçlü ülkesi, neden bu korkunç olayların yaşanmasına izin veriyor?' diyorlar. Ve sonra uluslararası toplum dönüp, 'Bekle, emin değiliz' diyor. Bu, normları çökertiyor. Ancak bazı ülkeler ilke gereği, adım atılacaksa BM Güvenlik Konseyi kararıyla atılmalı görüşünde. Güvenlik Konseyi’nin felce uğradığını düşünüyorsak ve Suriye konusunda ciddiysek uluslararası toplum adım atacaksa, bunun Güvenlik Konseyi ile olmayacağı açık.
Güvenlik Konseyi kararları dışında, gelecekte bir örnek oluşturacağına dair endişelerini saygıyla karşılıyorum ancak diplomasiyle elimizden geleni yaptık. Dünyanın güvenliğini ve benim de görevim ABD’nin ulusal güvenliğini korumak. Bu boyutta bir ihlal varsa ve harekete geçilemiyorsa, o zaman bu norm aşınmaya başlar. Bu aşama başladığında da diğer normları ve standartları aşındırmaya başlar.
Bin 400’den fazla kişi gaza maruz kaldı ve 400’den fazlası da çocuktu. Bu bizim uydurduğumuz bir şey değil. Bu durum askeri hareket için bahane olarak da kullanılan bir şey değil. Ben savaşları sonlandırmak amacıyla göreve geldim ve 4.5 yıldır da elimden geleni yaptım. Özellikle askeri güce bağlılığımızı azaltmak için elimden geleni yaptım. Savaşları durdurmak için seçildim, başlatmak için değil.
Bazı zamanlar olur, zor kararlar vermek zorunda kalırsınız. Umursadığınız değerleri korumak için… BM, uluslararası hukukun uygulanması için bir engel olarak kullanılırsa, insanlar size şüpheyle bakmaya başlar.
Bütün sorunu çözemeyebiliriz, ama çocuklar üzerinde kimyasal silah kullanılmamasını sağlayabiliriz. Bu bizim için çok önemli. Kimse kara birlikleri göndermek istemediği için Suriye’de uzun vadeli bir çözüm olamayacak. Taraflar üzerinde baskı uygulamaya istekliyiz.
Müdahale kararını Kongre’den çıkarmanın çok zor olacağını biliyordum, cumartesi de bunu söyledim. “Kongre’ye taşımak zorundayız” dedim ve kamuoyunun da görüşünü biliyorum. Bugüne kadar 10 yıldır savaş görmüş bir Amerikan halkı olarak, Ortadoğu’da olası askeri müdahalelere şüpheyle bakılacağını biliyorduk. Beni destekleyen insanlar Irak’taki savaşa karşı çıktığımı bilirler.
Amerikan halkının bir kara müdahalesi istemediğini biliyorum. Sınırlı bir operasyon olacak. Bazı müdahalaler halk desteği olmadan da yapılmak zorundadır.
Esad rejiminin, harekete geçilmesi halinde kimyasal silah kullanma ihtimali var mıdır? Evet var, ancak bu çok akılcı olmaz. Çünkü böyle bir durumda, uluslararası toplumun harekete geçmesi daha kolay olur.
Bu konuyu Kongre’ye, Esad’ın kimyasal silah kullanması tehdidinin doğrudan ABD’yi tehdit ettiği yönünde bir kanı olmadığı için taşıdık ve böyle bir durum olsaydı hemen harekete geçerdik. Libya örneğinde, özellikle birilerini derhal korumak amacıyla bir müdahale yapılmıştı ama burada durum biraz daha farklı. Bugün, yarın ya da bir ay içerisinde anlamlı bir müdahale yapılabilir.
Putin’le yaptığım görüşme son derece samimi geçti. Beden diline bakıyorsunuz genelde ama benim Putin’le ilişkim yapıcı bir ilişkidir. Görüşmede bize, “Suriye’de kimyasal silah kullanımıyla ilgili sizin görüşünüze katılmamızı beklemeyin” mesajı verildi. Ama BM raporundan sonra Sayın Putin’in şimdiki noktada durmayacağını düşünüyorum. Putin’le Suriye konusunda fikir birliğine varmak zorunda değiliz.
Bütün fikirlere kulak verdim, bazıları yapıcıydı. Yinelemek istiyorum, amacım uluslararası normu muhafaza etmek… Masum sivillere gazla saldırmanın, yapılmaması gereken bir şey olduğu mesajını vermek istiyorum. İki ülke arasındaki savaşlarda kullanılmaması gereken silahlardır bunlar. İlk tercihim bu konuda uluslararası olarak harekete geçmek ve Esad’ın bu dersi almasıdır. Ancak son birkaç yıldır müdahalede bulunmadığım için eleştirildim.
Esad rejiminin kimyasal silah kullanımını gittikçe artırdığını gördük. Birkaç ay önce küçük ölçekte kullanılmıştı. Esad rejimine uyarı göndermekle kalmadık, rejimle ilişkisi olan ülkeler aracıyla bu mesajı vermeye çalıştık. Bu silahların kullanımının durdurulması yerine 21 Ağustos’ta olanları yaşadık. Dolayısıyla bu süreçte, Esad’ın kontrolündeki generallere bir mesaj verildi ve bu yöntem test edildi ama şunu söyleyeyim, istişarelere devam ediyoruz. Eğer, düşünmeye tartışmaya yönelik görüşler olursa buna da değer veririz.