ABD Başkanı Obama Suriye'ye sınırlı müdahale için kesin konuştu

ABD Başkanı Obama Suriye'ye sınırlı müdahale için kesin konuştu

ABD Başkanı Barack Obama, İsveç’te gazetecilerin sorularını yanıtlarken ABD’nin Suriye’ye müdahalesine dair açıklamalar yaptı. Obama, Suriye'de 1400’ü aşkın ölümle sonuçlanan kimyasal saldırıyı Esad rejiminin yaptığını söyledikten sonra “Şu anda yaşananlardan sonra, kendimize harekete geçmemek için bir sebep mi üreteceğiz?” diye sordu. Kongre’ye müdahaleyi sormasının "sembolik" olduğunu açıklayan Obama, Kongre'den “evet” çıkacağını umduğunu belirtti. Obama, harekete geçilmemesi durumunda “birisinin cezasız kalacağını, normların çökmeye başlayacağını ve diğer otoriter rejimlerin ‘Evet, bunu biz de yapabiliriz’ diyeceğini” savunurken "Esad'ın hesaplarını değiştirebileceklerini" söyledi. Esad'ı devirme benzeri bir amaç dile getirmeyen Obama, "operasyonun zaman bakımından kısıtlı olmasının ve spesifik bir göreve hizmet etmesinin" altını çizdi. 

Obama’nın İsveç Başbakanı ile birlikte katıldığı basın açıklamasında yaptığı konuşma ve sorulara verdiği cevaplar şöyle:    

İnsanlık Suriye’de yanlış bir şeyler yapıldığını görüyor. Burada bir sebep görüyoruz. Söylemek istediğim ikinci şey, benim güvenilirliğim söz konusu değil, uluslararası toplumun güvenilirliği söz konusu. ABD’nin Kongre’nin güvenilirliği söz konusu çünkü uluslararası normların önemli olduğunu söyledik.

O videolar ilk ortaya çıktığında, 400 çocuğun gazla öldürüldüğünü gördüğümüzde, herkes çok büyük kaygı dile getirdi. Modern dünyada böyle bir şeyin nasıl olabileceğini sordu. Bu meydana geldi çünkü bir hükümet bu ölümcül silahları kullanmayı seçti. Kendi halkına bu silahları kullandı. Buradaki soru uluslararası toplum ne kadar güvenilir, Kongre ne kadar güvenilir. Çünkü biz kimyasal silahların kullanımının yasaklandığını söylemiştik.

Harekete geçmezsek, bu saldırıyı kınamamıza rağmen, bütün sözleşmelere rağmen, bu saldırı karşısında harekete geçmezsek birisi cezasız kalacak ve normlar çökmeye başlayacak ve diğer otoriter rejimler de bakacaklar ve diyecekler ki, “Evet, bunu biz de yapabiliriz.”

BM denetçilerine çok büyük saygı duyuyorum, çok zor şartlar altında çalıştılar ve kanıt topladılar. Daha fazla bilgi istiyoruz, daha az değil.

Sarin gazının kullanıldığını biliyoruz, oradaki örneklerden. İstihbaratımıza dayalı bilgi. Kitlesel imha silahlarının kullanılmasına karşı bu kanıtın ne kadar doğru olduğunu sorgulayanlar var. Ben de Irak’ta savaşa karşıydım, yanlış istihbaratlarla harekete geçilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak şunu rahatlıkla söylüyorum ki, kimyasal silahlar kullanıldı. İran ve Suriye bunu yalanlamadı. BM’nin de bulması gereken buydu. Tartışma şu: Bu silahları kim kullandı? Zaten BM denetçileri bu soruya yanıt veremeyecek, vermeleri de gerekmiyor. Ancak muhalefet, bu silahları kullanacak durumda değil. Kapasiteleri yok, saldırıdan önce ve sonra orada Şam yönetiminin ordu liderleri biliyorlardı bu saldırının olacağını. Roketlerin Esad rejiminin kontrolündeki yerlerden ateşlendiğini biliyoruz ve bu istihbarat bilgileri doğrultusunda güvenimiz tam ki Esad rejimi bu saldırıyı gerçekleştirdi. Şu anda yaşananlardan sonra, kendimize harekete geçmemek için bir sebep mi üreteceğiz? Her zaman harekete geçmek için bir sebep olabilir, bu çok zor bir durum. İlk vereceğiniz karşılık oradaki trajediyi çözmeyecektir. Oradaki, iç savaş ancak politik süreçle çözülür fakat, orada kimyasal silahların bir daha kullanılmaması için çok net bir mesaj gönderebiliriz.

Biz Esad’ın hesaplarını değiştirebiliriz, bu silahları tekrar kullanma kapasitesini azaltabilir. Söylediğim şey, operasyonun zaman bakımından kısıtlı olması aynı zamanda spesifik bir göreve hizmet etmesi ve sınırlı olması.

Bu arada bizler bu toplumu Suriye’deki durum için bir şeyler yapmaya ikna etmeye çalışacağız. Kongre’den evet kararının çıkacağına inanıyorum. Çünkü bence ABD, herhangi bir askeri operasyon gerçekleştirmek çok zor bir karar fakat ABD şunu tanıyor ki, uluslararası toplum eğer, birtakım normları, standartları yasaları korumazsa, zamanla bu dünya gerçekten çok daha az güvenli bir yer olacak, daha tehlikeli bir yer olacak. Sadece oradaki insanlar değil bütün dünya tehdit altında olacak. Avrupa halkı, uluslararası toplumun birtakım dönemlerden, belki de geçmediği olayları gördü. Kongre’ye bunu sormam sembolik bir hareketti, Kongre’nin evet demesi önemli. Biz söylediğimiz şeyi yapacağız anlamına geliyor. Kongre’yle Başkumandan olarak birlikte hareket etmek istiyorum. Başkan olarak sorumluluğu taşıyorum, ABD halkı adına kendim hareket edebilirim fakat bu kararı Kongre’ye boşuna götürmedim.

Ben size, Nobel ödülünü edinirken söylediklerimi hatırlatmak istiyorum. Zannediyorum ki konuşmaya bu ödülü hak etmediğimi söyleyerek başlamıştım fakat, şunu da söylemiştim ki, hepimiz birtakım zorluklarla karşılaşıyoruz. Bazı tehditlerle karşı karşıya geldiğimiz zaman dünyanın şiddetle dolu olduğu bir ortamda soru şu: Sorumluluklarımız nedir? Dolayısıyla ben, Irak’taki savaşı bitirmek için Afganistan’daki savaşı azaltmak için elimden gelen her şeyi yaptım ve diplomasinin gelişmesine katkı sağlamaya çalıştım. Şu an hepimizin yüzleştiği soru şu: Ne noktada bizim harekete geçmemiz gerekiyor? İnsanlık standartlarını ihlal eden durumlarda ne zaman harekete geçmemiz gerekiyor? Ben 400 çocuğun öldürüldüğünü gazlandığını gördüğüm zaman, her gün Suriye’de binlerce insan ölüyor dolayısıyla bir adım atılması gerektiğini düşünüyorum. Evet bu bütün sorunu çözmeyecek ama bu özel sorunun azalmasına sebep olacak diye düşünüyorum. 

 

‘ABD Başkanı olarak bu kararlardan kaçamam’

 

3-4 yaşındaki çocukların kimyasal silahlara maruz kalmaması için de çalışıyorum. Bazen almak zorunda olduğum kararlar zor oluyor, ABD Başkanı olarak bu kararlardan kaçamam ben. Bu tür olaylarda ilk sorulan soru şu ABD bu konuda ne yapacak. Libya’da böyle oldu, Uganda’da böyle oldu, Suriye’de de böyle değil mi?

Rusya’yla çıkarlarımızın örtüştüğünü düşünüyorum. Ekonomi ve güvenlik açısından, bugüne kadar bunu başardık. Birtakım anlaşmalar imzaladık ve ABD’deki, Rusya’daki silahların kullanımı hakkında birtakım anlaşmalar imzaladık. Rusya ile ticaret anlaşmaları yaptık. Hem Rus, hem Amerikan ekonomisi için bunların iyi olacağını düşünüyorum. Biz terörizm ile ilgili konularda birlikte çalıştık ve Afganistan’daki ordularımıza destek verdik. Bütün bunların sonucunda şüphe yok ki, ilerleme konusunda birtakım adımlar atmak gerekiyor fakat ben ABD ve Rusya’nın birlikteliğinin biteceğini düşünmüyorum. Evet bazı çıkarlarımız kesişiyor. Farklılıklarımız olduğunda bu farklılıkları aşmamız gerekiyor. Suriye’deki durumla ilgili farklı görüş durumu var. Rusya Esad rejimiyle görüşmelerini uzun süredir sürdürüyor. Sonuç olarak Rusya’yı BM Güvenlik Konseyi’nden evet kararı çıkartmak zor görünüyor.