Deutsche Welle, Suriye’de bulunduğu iddia edilen kimyasal silah takasını ve askeri harekattan önce diplomatik kanalların kullanılması konusunda ABD Başkanı Barack Obama’nın yenilgiye mi uğradığını, yoksa bunun bir dönüm noktası mı olduğunu uzmanlara sordu.
Rusya hafta başında Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry’nin yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak, Suriye’nin kimyasal silahlarını uluslararası denetime açması, daha sonra da bunları imha etmesi teklifini ortaya atmıştı. ABD’nin olası bir askerî müdahalesinden kurtulmak isteyen Suriye de bu teklife olumlu yanıt vermişti. ABD Başkanı Barack Obama bu uzlaşamaya yeşil ışık yaktı; zira olası bir askerî müdahaleyi Kongre’de oylamaya sunduğu takdirde yenilgi alacağından yola çıkıyordu. Ayrıca yapılan anketlerde Amerikan vatandaşlarının çoğunluğunun da Suriye’ye askerî bir operasyona karşı olduğu belirginleşmişti. Başkan Obama üzerindeki baskıya daha fazla dayanamadı, ancak Esad’a karşı tehditlerini sürdürmek için tüm opsiyonları da açık bırakmaya özen gösterdi.
Eski Amerikan hükümet görevlilerinden John Hulsman Suriye konusundaki uzlaşmadan tüm tarafların kârlı çıktığı görüşünü savunuyor:
“Rusya herhangi bir nedenle ABD ile arasında büyük bir anlaşmazlık çıkmasını istemiyor. Öte yandan Suriye itibarını korumuş ve bombalanmaktan kurtulmuş oluyor. ABD de itibarını koruyor, zira Başkan Obama Kongre’de ağır bir yenilgi alma riski altında bulunuyordu.”
Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfı’ndan Margarete Klein varılan uzlaşmaya ilişkin şunları söylüyor:
“Suriye ile sağlanan uzlaşma uzun zamandan bu yana anlaşmazlığın siyasî yoldan çözümüne ilişkin yeniden ilk şans olarak beliriyor. Eski ABD Başkanı George W. Bush’un sahte kanıtları gerekçe göstererek Irak Savaşı’nı başlatması nedeniyle ABD bir güven sorunu yaşamakta. Bundan dolayı da şimdi biraz daha temkinli davranmak daha uygun.”
Bilim ve Politika Vakfı’nda güvenlik politikaları uzmanı Markus Kaim ise DW’ye yaptığı açıklamada şu görüşleri savundu:
“Başkan Obama durumu hafif atlattı. Ancak Suriye şimdi önüne konulan tüm yükümlülükleri yerine getirse bile, anlaşmazlığın asıl sebebi, yani Suriye’deki iç savaş bu durumdan hiç etkilenmeyecek.”
Buna karşın Brent Scowcroft Uluslararası Güvenlik Merkezi’nin Başkanvekili ve yöneticisi Barry Pavel Suriye uzlaşmasını Obama açısından yenilgi olarak algılıyor:
“Esad’ın bir süre öncesine kadar hayatı bile tehlikedeydi ama şimdi büyük olasılıkla iktidarda kalmaya devam edebilecek. Muhalifler morali bozulmuş durumda, güçlerini kaybettiler. Suriye Ordusu’nun kimyasal silahlarının bir bölümünü saklayacağına şüphe yok. Obama’nın çekingen tavrı, otoriter rejimlerin liderlerine verilmiş kötü bir işarettir.”
Almanya Başbakanı Angela Merkel bir yandan Suriye konusunda ortaya atılan teklifin ilginç olduğunu belirtirken, öte yandan dikkatli olunması uyarısında bulundu. Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi için Almanya’nın tüm diplomatik ve siyasî girişimlere dâhil olacağını söyledi. Sosyal Demokrat Parti Federal Meclis Grubu sözcüsü Frank-Walter Steinmeier de bu uzlaşmanın son dakikada umut ışığı anlamına geldiğini belirtti ve Suriye’ye yardım malzemeleri sevkiyatı için üç günlük bir ateşkes ilân edilmesi önerisini ortaya attı.
Deutsche Welle Türkçe