Obama'nın seçilmesi Türk iş dünyasına umut verdi

Türk iş dünyası ABD'de Demokrat Parti adayı Barack Obama'nın başkanlık seçimini kazanmasının ABD-Türkiye ilişkilerine ve küresel krizin atlatılmasına olumlu kaktısı olacağı görüşünde birleşiyor. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) International Başkanı Aldo Kaslowski, ABD'de Demokrat Parti adayı Barack Obama'nın seçimi kazanması ile finansal kriz için doğru ve yerinde birinin seçildiğini tahmin ettiğini belirtti. Kaslowski, ABD'deki başkanlık seçimlerinin sadece bu ülke insanlarını değil, bütün dünyayı ilgilendirdiğini ifade ederek, başkanlık seçimlerine büyük bir katılım olduğunu ve bütün dünyanın bu seçimleri dikkatle izlediğini kaydetti. Başkanlık seçimlerinin, "ABD'lilerin bir değişim kararının" belirtisi olduğunu vurgulayan Kaslowski, "Zaten bütün dünya da bunu bekliyordu. Seçimler bizim için de çok iyidir. Hem ABD hem de dünya için çok güçlü bir başkana ihtiyaç var. Bu finansal kriz için de doğru ve yerinde birinin seçildiğini tahmin ediyorum" şeklinde konuştu. Seçim sonrası tüm haberler, videolar, galerilerReel sektöre vurgu yaptı Aldo Kaslowski, seçim sonucunun ABD'nin içinde bulunduğu krizi nasıl etkileyeceği konusunda da, "Obama'nın kazanmış olması, her halükarda bu konularda çok daha vakıf olması nedeniyle bir ilerleme kaydedilecektir. Bu kriz ucu gözükmeyen bir krizdir. Bunun ne kadar süreceğini söylemek için henüz erken. Çünkü reel sektörü ancak şimdi ilgilendiriyor. Bugüne kadar sadece bankalar ve finansal kurumlar ile ilgili kurtarmalar olmuştu. Fakat bundan sonra reel sektöre ne kadar destek yapılacaktır, reel sektörde bundan sonra nasıl gelişecektir? Çünkü asıl son 20 yılda en geride kalmış, en destek görmemiş sektör reel sektör olmuştur. Spekülatif sebeplerden dolayı paralar başka yerlere gitmiştir. Bu yüzden inanıyorum ki bu krizin sonunda, eğer gerekli tedbirler zamanında alınırsa, bazı fırsatların değerlendirilmesi mümkün olacaktır. Türkiye için de geçerlidir söylediklerim. Bir şeyler olabilir yani... Yeter ki tedbirler alınsın" açıklamasını yaptı. Obama, Türkiye-ABD ilişkilerinin gelişimine katkı yapacak Türk-Amerikan ilişkilerinin bundan sonraki seyri ile ilgili bir şey söylemek için henüz erken olduğunu ifade eden Kaslowski, "Biliyoruz ki seçim kampanyalarında söylenenler sonra değişebilir. Ancak bana göre Obama'nın dış konularda seçmiş olduğu yardımcısı oldukça tecrübeli biri" diye konuştu. Kaslowski, seçim sonucu ile Türk-Amerikan ilişkilerinde herhangi bir zedeleme öngörmediğini, tam aksine Obama'nın seçimi kazanmasıyla her iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğini söyledi. Bugüne kadar sandığa gitmeyen seçime katıldı Türk-Amerikan İşadamları Derneği (TABA/AmCham) Genel Başkanı Uğur Terzioğlu ise Barack Obama'nın seçimi kazanmasına ilişkin olarak, "Türkiye için de çok iyi. Arkasında kendine bağlı bir Senato ve Temsilciler Meclisi olan bir başkan, istediği kararları gayet rahatlıkla alabilecek" dedi. Türk-Amerikan İşadamları Derneği (TABA/AmCham) Genel Başkanı Uğur Terzioğlu, seçime katılımın yüksekliğine işaret ederek, "Bugüne kadar sandık başına gitmeyen seçmeni sandık başına getiren adayın kazandığını" kaydetti. Terzioğlu, sonuçların, Türkiye için de çok iyi olduğunu ifade ederek, "Arkasında kendine bağlı bir Senato ve Temsilciler Meclisi olan bir başkan, istediği kararları gayet rahatlıkla alabilecek. Dünya için de çok iyi. Yeter ki kendine iyi bir ekonomist, iyi, kuvvetli askeri danışmanlarını oturtabilsin" diye konuştu. Seçim sonuçlarının ABD'nin içinde bulunduğu mali kriz ortamına etkisine ilişkin olarak da Terzioğlu, her krizin arkasında bir seçim olduğunu, her yerde ekonomide yaşanan kaosların arkasından seçim geldiğini, seçimlerle iktidarların değiştiğini söyledi. Bush'un politikaları halka gına getirtti Terzioğlu, "ABD'nin bu son 8 sene içinde (tabii her tarafta başarısız demek istemiyorum ama) Bush yönetiminin başarısızlıkları artık o kadar çoğaldı ki halka da gına getirdi. Siyah, beyaz mücadelesi ortadan kalktı, unutuldu. ABD için hayırlı olacak bence, dünya için de hayırlı olacak" görüşünü dile getirdi. ABD-Türkiye ilişkilerinin hiç bir şekilde değişmeyeceğini vurgulayan Terzioğlu, "Tabii Obama'nın önünde büyük problemler var. İran var, Irak var, Suriye var, İsrail var, Afganistan var. Bunun dışında o türlü derdi olmayan, dimdik ayakta duran da bir Türkiye var. Türkiye'den onlar da çok şey ümit ediyor" dedi. Seçim süreci Türkiye’ye örnek olmalı ABD Başkanlık seçimi sürecinde sergilenen demokrasi kültürünün Türkiye'ye örnek olmasını isteyen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Alexis de Tocqueville'in 1830 yılında yazdığı "Amerika'da Demokrasi" eserinden bu yana dünya kamuoyu nezdinde ABD'nin, temsili demokrasinin her zaman beşiği olduğu ve en güç ekonomik ve sosyal koşullarda bile "en iyi demokrasi" örneklerini sergilediği ifade edildi. ABD'nin 1929 kriz dönemini andıran mevcut ortamında, Amerikan halkının sağ duyusu ve siyasi olgunluğuyla, ülke sorunlarının derinlemesine tartışıldığı uzun bir kampanya sürecinden sonra 44. ABD Başkanı olarak Barack Hussein Obama'yı seçtiği belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "ABD bu kampanya sırasında bireysel ve kolektif özgürlüklerin kullanılması açısından şüphesiz her zaman olduğu gibi dünyaya örnek olacak bir seçim süreci yaşamıştır. Bununla birlikte, beyaz bir anne ve siyah bir babanın oğlu olan Obama'nın ABD Başkanı seçilmesi, ABD toplumunda kök salan hoşgörü ve uzlaşma kültürünün de çok iyi bir örneği niteliğindedir. Türkiye olarak, bu seçimlerden çıkarılacak ders ülke sorunlarının çözümü için demokrasinin umudu beslediği kadar, umudun da demokrasiyi yaşattığıdır. ABD Başkanlık seçimi sürecinde sergilenen demokrasi kültürü Türkiye'ye örnek olmalıdır." ABD küllerinden doğacak Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı Haluk Dinçer ise Obama'nın seçimi kazanmasının, ABD'nin en zor günlerinde bile kendisini yenileyebilmesi, güçlü bir demokrasi olduğunun herkese ispatı için bir fırsat olduğunu belirtti. Haluk Dinçer, "ABD gerçekten bir fırsatlar ülkesi... En zor zamanlarında dahi tekrardan küllerinden doğabiliyor. Bu da onun gücünü gösteriyor" dedi. Dinçer, ABD'deki başkanlık seçim sonuçlarında bir sürpriz olmadığını, dünyanın tercihini Obama yönünde çoktan belirlediğini, bugün ABD halkının da pozisyonunun netleştiğini ifade ederek, ABD'nin değişim yönünde oy kullandığını, önce insan dediğini ve bu tercihinden dolayı ABD'yi yürekten kutladığını söyledi. Bu seçimlerin ABD'nin en zor günlerinde bile kendisini yenileyebilmesi, güçlü bir demokrasi olduğunun herkese ispatı için de bir fırsat olduğunu vurgulayan Dinçer, "Gerçekten bir fırsatlar ülkesi... En zor zamanlarında dahi tekrardan küllerinden doğabiliyor. Bu da onun gücünü gösteriyor" dedi. Seçimlere yüksek bir katılım olduğunu belirten Dinçer, "Bu da ABD açısından sevindirici. Demokrasi gücü açısından... Dr. Martin Luther King'in 45 yıllık rüyası da gerçekleşmiş oluyor. Obama'yı kutluyorum ve dünyaya hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu. Sonuçlar ABD'nin imajını düzeltebilir Haluk Dinçer, seçim sonuçlarının ABD'nin imajına çok ciddi katkıda bulunacağına inandığını ifade ederek, son 8 yılda yönetimin oldukça hatalı politikalarından dolayı hem Türkiye'de hem de dünyada çok olumsuz bir imaj oluştuğunu, ABD'nin gözünü para bürümüş, kavgacı bir imajı bulunduğunu, bunun değişeceğine inandığını, bu açıdan seçim sonucunu olumlu gördüğünü kaydetti. Dinçer, "Tabi önemli olan bizim ülkemiz. Türkiye'ye, ABD halkının seçiminin bölgeye, barış, istikrar ve refah getirmesini diliyorum. ABD ile, bölgenin süper gücü Türkiye'nin bu bölgede işbirliğinin gelişeceğine inanıyorum" diye konuştu. Dünyada global mali krizin devam ettiğini hatırlatan Dinçer, Başkan Obama'nın, piyasaların güven veren lider ihtiyacını büyük ölçüde karşılayacağını ve global mali krizin Obama ile daha rahat aşılabileceğini düşündüğünü, dünya borsalarının hem dünkü hem de bugünkü performansının bunu destekler nitelikte gözüktüğünü ifade etti. Kıbrıs sorunu ve Ermenistan'la ilişkiler TAİK Başkanı Dinçer, Türkiye olarak, gerek Kıbrıs sorununun çözümünde gerek Ermenistan'la olan ilişkilerin gelişmesinde gerekse Ermeni diasporası ile sorunların giderilmesinde ABD'den destek beklediklerini ve bu desteği de son dönemde ABD'den gördüklerini söyledi. Dinçer, Türkiye'nin Kıbrıs'taki pozisyonunun son derece güçlü olduğunu ve doğru adımları attığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye, Annan Planı'nı destekleyerek cesur adımlar, siyasi açıdan cesur adımlarını atmıştır. Artık top hem Avrupa ülkelerinde hem ABD'de bu sorunun barışçıl bir şekilde çözümü yönündedir. Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'la olan görüşmelerin olumlu sonuçlanacağını düşünüyorum. Ermenistan konusuna gelince, Sovyetler Birliği'nin parçalanmasından sonra, her bir cumhuriyetle diplomatik ilişkiler kurulurken, Ermenistan ile kurulmaması büyük bir hataydı. Bu hatadan bu son dönemde dönüldü. Ermenistan ile cesur adımlar atılarak diplomatik ilişkilerin, en azından sembolik de olsa, bir futbol maçı bile olsa, başlatılması için önemli bir adım atıldı. Bu açıdan hükümetin aldığı bu kararı sonuna kadar destekliyorum." ABD'nin, bölgede istikrar ve barış istediğini, menfaatinin bölgede istikrar ve barışın olması yönünde bulunduğunu belirten Dinçer, "Türkiye'nin menfaati de buradadır" dedi.