Öcalan, Kürtleri meydanlara çağırdı

Öcalan, Kürtleri meydanlara çağırdı

T24 - Abdullah Öcalan, Mısır'da halkın Mübarek rejimine başkaldırısına benzer şekilde Kürtlerin Diyarbakır'da gösteriler yapması halinde AKP hükümetinin Kürt sorununu çözmek zorunda kalacağını ileri sürdü.

Radikal gazetesinden Cevdet Aşkın'ın haberine göre; Öcalan, devlet heyetiyle görüşmelerin sürdüğünü, mart ayının sürecin ne yöne evrileceğini belirleyeceğini söyledi. Fırat Haber Ajansı’nın dünkü haberine göre Öcalan mart ayına kadar koşullarının iyileştirilmesi halinde sorunun çözümü konusunda rolünü oynayabileceğini aksi takdirde aradan çekilebileceğini belirtti. Öcalan şunları söyledi: “Ben konumum gereği buradan müzakere yürütemem. Burada ancak sorunun çözümünde kolaylaştırıcı bir rol oynayabilirim. Devlet de bu süreçte üzerine düşen rolü oynamalıdır.”. Öcalan demokratik kitle gösterilerinin de bir öz savunma biçimi olduğunu ileri sürerek “Örneğin Diyarbakır’da halk, Mısır’daki gibi günlerce sokaklardan ayrılmazsa, taleplerini dile getirirse işte o zaman barış gelir, bakın bakalım o zaman AKP kalır mı kalmaz mı. İşte o zaman Erdoğan’ın kendisi bu sorunun çözümünü talep edecektir” dedi.

Öcalan silahların devreden çıkarılması için demokratik kanalların açılması gerektiğini ifade ederek “Silahsızlanmayı böyle ele almak gerekiyor. Demokratik kanallar açılmadan silahsızlanmadan bahsetmek bir tehlikedir” diye konuştu.

Gelişmeler neye işaret ediyor

Öcalan, Mısır’daki halk hareketine benzer şekilde Kürtlerin milyonluk gösterilerle hükümeti çözüme zorlayabileceğini düşünüyor. Marta bir ay kala özellikle daha önce “Kürtlerin soykırım günü” olarak ilan ettiği 15 Şubat’tan itibaren başlayacak gösterilerle Ankara’nın üzerinde basınç oluşturulması halinde silahların devre dışı kalmasına dönük demokratik kanalların açılabileceğini hesaplıyor.

Öcalan’ın burada alıntı yapılan açıklamasının tümü göz önüne alındığında:

1-İmralı-Ankara temasının sürdüğü, Ankara’nın PKK’nın silah bırakmasını öncelikli şart koştuğu

2-İmralı’nın buna karşı demokratik kanalların açılmasını ve koşullarının örgütle temasına izin verecek boyuta getirilmesini istediği ancak bu konuda herhangi bir karşılık almadığı gibi gözle görülür bir gelişme de olmadığı

3-Dolayısıyla İmralı-Ankara temaslarında ‘pratikte’ tıkanıklığın aşılamadığı

4-PKK’nın Öcalan’a kayıtsız şartsız tabi olmakla birlikte mart ayıyla birlikte hem askeri operasyonların hızlandığı hem de hükümetin herhangi bir adım atmadığı ortamda ateşkes pozisyonunda kalmakta zorlanacağı

5-Bunu bilen Öcalan’ın rotayı kitle gösterilerine çevirip Arap dünyasında kabaran dalganın uluslararası etkisinden yararlanmak istediği görülüyor.