Öcalan: Yol haritası açıklanmış olsaydı, Lice’de bunlar olmazdı

Öcalan: Yol haritası açıklanmış olsaydı, Lice’de bunlar olmazdı

Abdullah Öcalan, süreç konusunda dikkatli olmaya çağırırken, AKP’yi de uyardı. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşananların AKP’nin süreçle ilgili adım atmamasıyla bağlantılı olduğunu belirten Öcalan “Yol haritası açıklanmış olsaydı, Lice’de bunlar olmazdı” ifadelerini kullandı.

Lice’de ölen 2 kişinin ailesine ve Kürt halkına başsağlığı dileyen Öcalan, “Süreç tarihi ve hassas, bu süreçte herkes dikkatli olmalı, oyunlara, provokatörlüklere prim verilmemeli” dedi.

Fırat Haber Ajansı’ndan Kadri Özkan’ın haberine göre, Öcalan, “AKP’nin sürecin başından beri kalekollara, askeri sevkiyata devam etmesi, hasta tutsaklar meselesini çözmemesi; süreç gelişirken bunlarla ilgili adım atmaması Lice ile bağlantılıdır. Lice’de yaşananlar beklediğimiz şeylerdi” dedi.

 

‘Kalekolların durdurulması gerekir’

 

AKP’yi uyaran Öcalan “Kalekol, karakol yapımları, güvenlik amaçlı yol ve barajlar sürece zarar veriyor. Kalekol yapımlarının bir an önce durdurulması gerekir” ifadelerini kullandı.

 

‘Yol haritası açıklanmalı’

 

Öcalan, Lice’de yaşananlar için şunları söyledi:

“Bir gün önce çalıştay yapılıyor. Bu toplantıda somut bir şeyler açıklanmış olsaydı, orada konuşma yapan bakanlar yol haritasını hazırlamış ve eğer o çalıştayda sunmuş olsaydı, ertesi gün Lice’de bunlar yaşanmayacaktı.”

 

‘Acilen izleme kurulu gerekiyor’

 

“İzleme Kurulu’nu bunun için istemiştik; olayları izleyecek, yolları denetleyecek, çıkacak olumsuzluklara karşı devreye girecek ve sorunları çözecek. Acilen gerekiyor. Demokratik müzakerede hile ve oyun olmaz”

 

Türk Bayrağı’nın indirilmesi

 

2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı gönderindeki Türk Bayrağı'nı indirmesi hakkında da konuşan Abdullah Öcalan, “Bizim hiçbir ulusun ulusal değer ve simgelerine karşı olumsuz ve rencide edici bir yaklaşımımız olamaz. Bu tarz provokasyonların demokratik ulus çözümlemelerimi hedef aldığını herkesin bilmesi gerekir” dedi.

 

‘AKP kalekolları durdurmalı!’

 

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını anlattı.

Buldan, “Sayın Öcalan ile sürekli toplantı yaptığımız odada yaklaşık 2 saat görüştük. Sağlığı ve morali iyiydi. Herkese selamlarını iletti” dedi. Öcalan’ın Licê’de Türk askerleri tarafından katledilen 2 kişinin ailesine başsağlığı dilediğini belirten Buldan, şöyle devam etti:

“Başta Lice olmak üzere tüm Kürt halkına da başsağlığı dileklerini ifade etti. Sayın Öcalan sürecin hassas, tarihi süreç olduğunu ve bu süreçte herkesin dikkatli olması gerektiğini; oyunlara, provokatörlüklere prim verilmemesini istedi. Lice’yi yakından takip ettiğini, televizyondan izlediğini söyledi. Öcalan, ‘Başından beri, süreci provoke etmek isteyenlere karşı herkesin duyarlı olmasını söylerken bunu kastetmiştim’ dedi.” AKP’nin sürecin başından beri kalekollara, askeri sevkiyata devam etmesi, hasta tutsaklar meselesini çözmemesi; süreç gelişirken bunlarla ilgili adım atmaması Lice ile bağlantılıdır’ dedi ve tetikleyen unsurların olduğuna dikkat çekti. Öcalan konuşmasının devamında, ‘Lice’de yaşananlar hepimizin beklediği, tahmin ettiği şeylerdi. En azından bundan sonra bu olayların olmaması gerekiyor. Türkiye halkı da bu konuda duyarlı olmalı’ ifadelerini kullandı. Her iki taraftan da özellikle süreç devam ettiği sürece dikkatli olmasını istedi.”

 

‘Kalekollar sürece zarar veriyor’

 

Buldan, Öcalan’ın kalekol yapımlarına da tepki gösterdiğini açıkladı:

“Sayın Öcalan ile 18 toplantıya katıldım. Sürecin başından beri görüşen birisiyim. İlk toplantıdan sonuncuya kadar AKP’nin savaş hazırlıklarından vazgeçmesini istiyor. Dünkü görüşmede de sürecin hassas olduğuna dikkat çekerek, AKP’nin savaş hazırlıkları yapma girişiminden vazgeçmesi gerektiğini belirtti. Buldan, Öcalan’ın “Kalekol, karakol yapımları, güvenlik amaçlı yol ve barajlar sürece zarar veriyor. Halk da tepkili. Halka savaş görüntüsü verecek hiçbir şeyin yapılmaması gerekiyor. Kalekol da bunlardan biridir ve Lice hassas bölgedir” dediğini bildirdi.

 

‘AKP sorumlu davranmalı’

 

Öcalan’ın AKP’yi sorumlu olmaya çağırdığını da aktaran Buldan, şunları kaydetti: “Sayın Öcalan ‘geldiğimiz aşamanın umut verici olduğunu söylüyorum ama özellikle AKP’nin biraz daha sorumlu ve dikkatli olmasını istiyorum’ dedi. Kalekolların bir an önce durdurulmasını, savaş hazırlığı veren görüntülerin bir an önce durdurulması gerektiğini ifade etti. Bölgede provokasyonlara zemin hazırlayan bütün unsurlardan herkesin kaçınması gerektiğini söyledi. AKP’nin tutumu hiçbir şekilde değişmedi; kalekola, askeri sevkiyata, baskılara devam etti; halk demokratik tepkisini bir türlü ortaya koyamadı. Çünkü hassas sürece geldik, yol haritalarının çıkacağı sürece geldik, bunlar olurken herkesin üzerine düşenleri yerine getirmesi gerektiğini söyledi. ‘Sorumluluk’ derken de kalekol, askeri sevkiyatları, halka linç girişimlerini kastettiğini, AKP’nin bunları önlemesi gerektiğini belirtti. ‘AKP bunlar karşısında sessiz kalıyor’ dedi.”

 

‘Hegemonik AKP ile olmaz’

 

Öcalan’ın AKP’ye eleştirilerini, “Hegemonik bir AKP’yi kabul etmeyeceğiz. AKP’nin bir an önce hegemonik olmaktan çıkması gerekiyor. Demokratik Türkiye’yi, cumhuriyeti halkların kardeşliğiyle, herkesin kendini özgürce ifade edebileceği ortamlarla geliştirebiliriz. Bunun için AKP’nin hegemonik tutumundan vazgeçmesi lazım” şeklinde sürdürdüğü öğrenildi.

 

Yol haritası açıklansaydı...

 

Buldan, Öcalan’ın Diyarbakır’da AKP’nin yaptığı çalıştaya da değindiğini aktardı: “Öcalan Diyarbakır’da yapılan çalıştaya vurgu yaparken, bu çalıştayı izlediğini, takip ettiğini, önemli olduğunu söyledi ve ‘Orada konuşma yapan bakanlar yol haritasını hazırlamış ve eğer o çalıştayda sunmuş olsaydı, Lice’de bunlar yaşanmayacaktı. 1 gün önce çalıştay yapılıyor ve bu toplantıda somut bir şeyler açıklanmış olsaydı, yol haritası kamuoyuna açıklanmış olsaydı ertesi gün Lice’de bunlar yaşanmayacaktı’ dedi.”

 

Görüşmeler sıklaşacak

 

Buldan, önümüzdeki görüşmede yol haritası ile ilgili bir açıklama ya da bilgilendirme olacağını tahmin ettiklerini açıklayarak, “Bu akşam itibariyle hükümetle görüşme talebinde bulunacağız. İlgili bakanlarla bundan sonra görüşme ve değerlendirmeler daha sık yapılacak. Sayın Öcalan’la da daha çok görüşeceğiz. Kandil ziyaretimiz de hafta sonuna denk gelebilir. Bu 10 gün içinde hem Sayın Öcalan, hem Kandil hem de hükümetle görüşme yapacağız” bilgilerini verdi.

 

KCK’ye mektup

 

Öcalan’ın KCK’ya de en kısa zamanda uzun bir mektup yazmayı planladığını açıkladığını belirten Buldan, “Sayın Öcalan KCK’ye mektup konusunda önümüzdeki günlerde uzun bir mektup yazacağını söyledi. Bize de ‘siz yine de sözlü olarak KCK yetkilileri ile görüşür, aktarırsınız’ dedi” diye ekledi.

 

‘Bayrak meselesi soruşturulsun’

 

Buldan, Öcalan’a toplantı bitiminde bayrak meselesi hakkındaki görüşlerini sorduklarını ve şu yanıtı aldıklarını açıkladı:

“Bizim hiçbir ulusun ulusal değer ve simgelerine karşı olumsuz ve rencide edici bir yaklaşımımız olmamıştır, olamaz. Türkiye halkını bize karşıtlaştırmayı amaçlayan son bayrak provokasyonunun da her iki tarafın gerekli kurumları tarafından ivedilikle soruşturulması ve sonuçlarının tüm halkımızla paylaşılması elzemdir. Bu tarz provokasyonların halkların ortak geleceğini amaçlayan demokratik ulus çözümlemelerimi hedef aldığını herkesin bilmesi gerekir.”

 

‘Üçüncü göz’ olarak izleme kurulu şart

 

Öcalan’ın “çözüm süreci”ne ilişkin izleme kurulu önerisini de gündeme getirdiği öğrenildi. Buldan, şöyle konuştu:

“Sayın Öcalan ‘süreçle ilgili bir izleme kurulu mutlaka oluşmalı dedi.’ ‘Üçüncü göz’ diye ifade ediyor. İzleme kurulunun bu süreçte çok büyük rolünün ve iyileştirici yönlerinin olabileceğini söyledi. Mesela Lice’yi değerlendirirken, ‘izleme kurulunu bunun için istemiştik; olayları izleyecek, yolları denetleyecek, çıkacak olumsuzluklara karşı devreye girecek ve sorunları çözecek. Acilen gerekiyor. Demokratik müzakereden bahsediyoruz ve demokratik müzakerede hile ve oyun olmaz, ancak izleme kurulu müdahale edebilir’ dedi. Sayın Öcalan sürecin şeffaf bir şekilde gitmesine de fayda olduğunu söylerken, ‘Hem hükümetin hem bizim yapılan bütün çalışmaları kamuoyu ile paylaşmamız lazım. Buraya başka heyetlerin de gelmesi önemli. Farklı kesimlerin gelmesi şeffaflığı da oluşturabilir. Sivil toplumdan, basından, özel şahsiyetlerden kişiler olabilir’ dedi.”

Buldan, Öcalan’ın avukatlarıyla da görüşmek istediğini ve “Hala kendi avukatlarımla görüşemiyorum. Bir an önce avukatlarla görüşmemde de fayda var” dediğini aktardı.

Öcalan’ın “çözüm süreci”ne ilişkin izleme kurulu önerisini de gündeme getirdiği öğrenildi. Buldan, şöyle konuştu:

“Sayın Öcalan ‘süreçle ilgili bir izleme kurulu mutlaka oluşmalı dedi.’ ‘Üçüncü göz’ diye ifade ediyor. İzleme kurulunun bu süreçte çok büyük rolünün ve iyileştirici yönlerinin olabileceğini söyledi. Mesela Lice’yi değerlendirirken, ‘izleme kurulunu bunun için istemiştik; olayları izleyecek, yolları denetleyecek, çıkacak olumsuzluklara karşı devreye girecek ve sorunları çözecek. Acilen gerekiyor. Demokratik müzakereden bahsediyoruz ve demokratik müzakerede hile ve oyun olmaz, ancak izleme kurulu müdahale edebilir’ dedi. Sayın Öcalan sürecin şeffaf bir şekilde gitmesine de fayda olduğunu söylerken, ‘Hem hükümetin hem bizim yapılan bütün çalışmaları kamuoyu ile paylaşmamız lazım. Buraya başka heyetlerin de gelmesi önemli. Farklı kesimlerin gelmesi şeffaflığı da oluşturabilir. Sivil toplumdan, basından, özel şahsiyetlerden kişiler olabilir’ dedi.”

Buldan, Öcalan’ın avukatlarıyla da görüşmek istediğini ve “Hala kendi avukatlarımla görüşemiyorum. Bir an önce avukatlarla görüşmemde de fayda var” dediğini aktardı.

Öcalan’ın önümüzdeki görüşmede Rojava, İran ve Irak’a ilişkin daha geniş kapsamlı değerlendirmeler yapacağını söylediğini bildiren Buldan, Öcalan’ın belediyeciliğe ilişkin şu mesajı verdiğini duyurdu:

“Özellikle bölgede belediyeler çok başarılı olmalı. Demokratik komünal belediyeciliğin esas alınması ve hayata geçmesi halkta büyük umut yaratacaktır. 1-2 kişiyi işe alarak değil; tüm halka yardım ederek yönetilmeli. Bütün belediyelerin birbirine yardım ederek, halkın yanında olması lazım. Belediyecilikte Diyarbakır Belediyesi’nin örnek belediye olması gerekiyor. Diyarbakır eğer çalışırsa diğer belediyelere de örnek bir durum olur. AKP kredi musluklarını kesti diye kimse ağlamasın, bunu halka izah edemezsiniz. Komünal belediyecilik anlayışınızla birbirinize yardım ederek bütün bu sorunları en kısa zamanda çözebilirsiniz. Çünkü Diyarbakır’ın müthiş bir zemini var; ekonomik olarak da, toprak verimliliği açısından da... Verimli topraklar var.  Bütün bunlar işletilirse Diyarbakır örnek belediye olabilir ve bu örneğiyle birlikte diğer belediyelerle el ele tutuşarak halkın sorunlarını çözebilirler.”

 

‘KCK doğrudan görüşmeli’

 

Buldan, PKK Yürütme Konseyi üyesi Duran Kalkan’ın, “Bundan böyle gerillayı kimse ikna edemez. Önder Apo ile doğrudan ilişki ve görüşme olursa ikna olur” şeklindeki açıklamasına ilişkin soruyu da cevapladı.

Buldan, “Bu talep yeni bir durum değil. Başından beri Kandil’in böyle bir talebi var. Sonuçta Sayın Öcalan PKK’nin lideri dolayısıyla kendi örgütüyle özellikle bu süreçte görüşmesinin hem sürece katkıları hem de Sayın Öcalan’ın içerisinde bulunduğu koşulların ilerlemesi açısından önemlidir. Ama hükümet bu konuda henüz bir girişim ya da tutum almadı. KCK yetkililerinin adaya gitmesinin önü acilen açılmalıdır. Bunun sürece pozitif yansımaları olacaktır” dedi.