Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru’nun gündeme getirdiği iddia, bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu. Koru, köşesinde, Öcalan’a Bekaa’dayken suikast planlandığı ancak bu bilginin bir siyasetçi tarafından Öcalan’a aktarıldığını iddia etti. Bu iddialar siyaset cephesini sarsarken yazarın dün yayımlanan köşe yazısında da, bu kez Yalçın Küçük’e bu bilginin Mesut Yılmaz tarafından iletildiğini yazarak iddialarına bir yenisini ekledi. Mesut Yılmaz bu açıklamalar karşısında suskunluğunu bozmazken, olayın baş aktörleri arasında gösterilen Yalçın Küçük Vatan gazetesine verdiği röportajda Bu olay gerçek miydi? Kendisine bu bilgiyi kim vermişti? sorularını cevapladı. İşte Küçük'ün çarpıcı açıklamaları: Evet, Öcalan'a bilgili ben ilettim: Bir, böyle bir hazırlık olduğu doğru. İki, ben bu konuda Mesut Bey ile hiç konuşmadım. Ayrıca Mesut Bey ile hayatımda ilk kez, belleğim beni yanıltmıyorsa, geçen yaz Çarmıklı'ların düğününde karşılaştım, konuştuk. Bu olay 1995 seçimlerinden hemen önce yaşanmıştır. O zaman Başbakanlık koltuğunda oturan Tansu Çiller seçimde başarı olma şansını arttırmak için yakalayıp canlı olarak getirilmesini istemiştir. Birazdan açıklayacağım isimler tertip etmiştir. Çok yakın bir zamanda Mehmet Eymür, 'Ben Öcalan'ın kampının karşısındaki caddenin altından tünel kazıp geçecektim', demiştir. Ben hiç bir şekilde ne Öcalan ile ne bir başkasıyla bu konuda görüşmedim. (...) Ancak doğru olan nedir bu teşebbüs bana bildirilmiştir ama bunun diğer tarafında Mesut Yılmaz yoktur. Doğru olan nedir Paris'te Strasbourgh diye bir semt vardır. Orada biriyle konuştuğunuz zaman, bir şey söylediğiniz zaman, bunu herkes duyar! Dolayısıyla, benim Abdullah Öcalan'ı telefonla arayarak bildirmem gibi bir durum söz konusu değildir. Ayrıca, ben Öcalan ile telefonda hiç konuşmadım. Bu bana söylendiği zaman. Strasbourgh’da bir Fransız kafesine gittim ve bunu anlattım. Zaten bunu iki kişiye söylerseniz bütün Paris bilir… Söyledim çünkü devlet politikasıydı: Bana söylenen, bunun devlete karşı zararlı bir iş olduğuydu. Zaten duyulduğu anda da önlendi. Şimdi en önemli iş Ordu’yu taşlamak olduğu için. Bunu yeniden ısıtıp ısıtıp yayınlıyorlar. Şimdi Fehmi Koru’nun, diğerinin, sanki büyük bir şey bulmuş gibi bunları yazması olmaz. Büyük gazeteci bunları yapmaz.