Öcalan'ın tehdidi nasıl yorumlandı?

T24 - Öcalan'ın avukatlarına söylediği, 'Eylemsizlik martta iptal edebilirim KCK imha edilmesine karşın savunma amaçlı illegal ve silahlı olarak örgütlensin' sözleri tepki çekti, günboyu tartışıldı. Uzmanlar, tehdidi yorumladı. Meclis Başkanı Şahin, 'Türkiye, terör örgütüne göre yol haritası çizmez' dedi. İmralı'da tutuklu bulunan terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın 12 Kasım'daki görüşmede, avukatlarına verdiği talimatlar ve yağdırdığı tehditler, tartışma yarattı. Akşam gazetesinde yer alan haber şöyle:Terör örgütü lideri o görüşmede, 'Koşullar marta kadar gerçekleşmezse eylemsizlik biter. KCK, tüm illerde silahlı ve illegal olarak örgütlensin' demişti. Düne damgasını da bu sözler vurdu. Konunun uzmanları 'mart tehdidini' değerlendirdi. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ise bir gazetecinin, 'İmralı'dan dengesiz açıklamalar geliyor. Ateşkesin seçime değil, marta kadar olduğu haberi için değerlendirmeniz nedir' sorusu üzerine şunları söyledi: MUHATABIMIZ DEĞİL Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetleri, güvenlik makamlarımız bir terör örgütünün ne yapacağına bakarak yol haritası çizmezler. Terör örgütünün elebaşı veya onların mensupları ne karar alırlarsa alsınlar onlar bizi ilgilendirmez. Biz ne yapacağımızı Türkiye Cumhuriyeti olarak belirleriz. Onların kararları, devletimizi de, hükümetimizi de ilgilendirmez. Terör örgütünü meşru saymıyoruz, o bizim muhatabımız değildir, devletimizin de, hükümetimizin de,  güvenlik güçlerimizin de muhatabı değildir. Kendine göre taktik uyguluyor Enver SEZGİN (Kürt Yazar): Ne olursa olsun bu sürecin devam etmesi gerekiyor. Ben olsam süresiz eylemsizlik kararı veririm ama öte yandan da bu eylemsizlik kararını bozacak davranışlardan da kaçınmak lazım. Yani durup dururken ordunun bu operasyonu yapmaması gerekiyor. Dağdaki üç PKK'lıyı öldürerek bu sorunu çözemezsiniz. Dolayısıyla ordunun da bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Mecbur kalmadıkça operasyon yapmaması lazım. Öcalan kendine göre bir taktik uyguluyor. Seçimlere kadar eylemsizlik kararı Öcalan'ın görüşüdür. Bunu bilelim. Bunu 1 ay uzattı daha sonra seçimlere kadar uzattı. Murat Karayılan'ın ve KCK'nın aldığı bir karar vardır. Öcalan 'Bunu martta bozabiliriz' diyor yani esas itibarıyla alınmış bir karar yok. Burada yapılması gereken şey bu eylemsizlik kararının devamını sağlamaktır. Öcalan, birliklerin sınır dışına çıkarılması veya bir yerde toplanması koşuluna bağlıyor. Eylemsizlik kararı verildi diye rehavete kapılmamamız gerekiyor. Birtakım adımlar atmamız lazım. 'Aceleci davranmış' Eski Diplomat İlter TÜRKMEN: Açıkçası bu konuda net bir şey söylemek pek mümkün değil. Ama Öcalan sanki aceleci davranmış gibi geldi. Bu daha çok kulağa duygusal bir açıklama gibi geliyor. Sadece varsayım tabii bunlar. Ama Öcalan'ın neden, niçin böyle bir şey söylediğini bilmeden yorum yapmak pek sağlıklı olmaz.

'Şantaj politikası yapıyor' USAK Başkanı Sedat LAÇİNER: PKK tahminlerin de ötesinde bir uzatma kararı almıştı ve 'seçimlere kadar' demişti. Bu bizi şaşırttı. Çünkü aylık uzatmalar bekliyorduk. PKK avantaj sağlayabilmek için genelde seçim, referandum gibi hassas dönemlerden önce silahı araç olarak kullanıyor. Gerçi PKK'nın eylemsizlik kararı ilan etmesi yeterli olmuyor. Hakkari'deki gibi bir saldırı yapıyor sonra da 'Kim yaptı, devlet mi yaptı' gibi açıklamalar geliyor.

'TEK KOZU SİLAH' Ama burada Öcalan'ın kullandığı cümleler, zihnini tam anlamıyla ortaya sermiş oluyor. Silahı bir pazarlık aracı olarak kullanıyor. Bir anlamda şantaj politikası uygulamış oluyor. Tarzı hiç değişmedi. Öcalan'ın elinde silah dışında koz yok. PKK yoksa, silah yoksa Öcalan da yoktur. Öcalan'ın bizim için, sokak için, dünya için kıymeti kalmaz. Bundan dolayı Osman Baydemir 'Silahın miadı doldu' deyince çok sinirlendi. Neden? Çünkü elinde başka araç yok. Siz diyorsunuz ki 'Artık Öcalan'a, PKK'ya ihtiyaç yoktur mesele Kürt sorunuysa, Kürt ve Kürtçü hareketin temsilcileri gelirler, hükümetle, milletle oturup anlaşırlar.' Öcalan kendini her şeyin merkezinde gördüğü için PKK'ya ihtiyaç duyuyor. PKK'yı kullanarak devleti tehdit ediyor.