Odatv sanıklarının 3. Yargı Paketi kapsamında tahliye taleplerine ret!

Odatv sanıklarının 3. Yargı Paketi kapsamında tahliye taleplerine ret!

OdaTV sanıklarının 5 Temmuz'da yürürlüğe giren ‘3. Yargı Paketi’ kapsamında yaptığı tahliye talepleri reddedildi. Oy birliği ile talepleri reddeden mahkeme, 'yeni yasa ile gelen koruma tedbirlerinin uygulanmasının bu aşamada yeterli olmayacağını' belirtti. Halbuki 7 TİP’li öğrencinin öldürüldüğü Bahçelievler katliamının hükümlüsü Ünal Osmanağaoğlu ve Bünyamin Adanalı, 3’üncü Yargı Paketi’ndeki düzenlemeye dayanarak tahliye edilmişti.

OdaTV sanıkları Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Hanefi Avcı avukatları aracılığıyla mahkemeye dilekçe sunarak, adli kontrol tedbirinin 3 yıllık üst sınırının kaldırılması nedeniyle tahliye talebinde bulundular. Sanıkların tahliye talebini OdaTV davasının görüldüğü İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirdi. Tahliye taleplerini oy birliği ile reddeden mahkeme, yeni yasa gereğinde ret gerekçelerini diğer kararlarına göre daha uzun yazdı.

'Kuvvetli suç şüphesini gösteren oldular bulunmaktadır'

Sanıkların ev ve işyerinde yapılan aramalarda, ‘Ulusal Medya 2010.doc’, ‘Hocadan notlar’, ‘Soner beyden gelen’, ‘Simon son.doc.’, ‘000KİTAP.doc.’ gibi birçok belgenin bulunduğunun belirtildiği ret kararında, “Bu dökümanlar, dijital veri ve diğer delillerin içeriği, iletişimi tespit tutunakları, fiziki takip tutanakları ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde iddia olunan Ergenekon silahlı terör örgütü yöneticisi, üyesi olmak ve örgüte yardım sureti ile örgüt üyeliği suçları ile ilgili olarak, somut olayda kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular bulunmaktadır" denildi.

TÜBİTAK raporu gelmedi

Delillerin henüz tamamen toplanmadığını belirten mahkeme, sanık avukatlarının dijital delillerle ilgili özel bilirkişilerden aldıkları raporun ‘hukuk tekniği açısından bilirkişi raporu olarak kabul edilemeyeceğini’ belirtti. Dijital verilerle ilgili TÜBİTAK’tan istenilen raporun henüz dosyaya gelmediğine dikkat çeken mahkeme heyeti, “Sanıklar hakkında isnad edilen suçların yasada öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezasının alt ve üst sınırları değerlendirildiğinde 5 Temmuz tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı yasa ile değişik hükümler de dikkate alındığında diğer koruma tedbirlerinin uygulanmasının bu aşamada yeterli olmayacağı anlaşılmakla tahliye talepleri reddedilmiştir" ifadesini kullandı.