ÖDP Eş Başkanı Taş: Bu Erdoğan-Bahçeli paketidir; adı 'Türk tipi faşizm' olur

ÖDP Eş Başkanı Taş: Bu Erdoğan-Bahçeli paketidir; adı 'Türk tipi faşizm' olur

Zor şartlarda çeşitli illerde ‘Hayır’ çalışması yaptıklarını savunan ÖDP Eşbaşkanı ve Haziran Yürütme Kurulu üyesi Alper Taş, halkın kendilerine "15 yılda ne istediler de yapamadılar?" diye sorduğunu aktardı. Alper Taş, anayasa değişikliğinin "Erdoğan-Bahçeli paketi" olduğunu savundu. "Yasamanın, yargının ve yürütmenin tek elde toplandığı rejime faşizm" dendiğini ifade eden Taş, "Yerli ve milli gibi ifadelerle süslemeye çalışıyorlar. Bunun adı 'Türk tipi faşizm' olur” dedi. 

Cumhuriyet gazetesinden Ali Açar'ın haberine göre, toplumu kucaklayan eşit yurttaşlık temelinde bir anayasaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Taş, "Hayır ülkeye rahat bir nefes aldıracak, kutuplaşma dili ortadan kalkacaktır" diye konuştu. Yurttaşlara sandığa gitme çağrı yapan Taş, soruları yanıtladı. 

Birleşik Haziran Hareketi olarak Türkiye’nin çeşitli illerinde ‘hayır’ çalışması yürütüyorsunuz. Bu zamana kadar nerelere gittiniz? Ne tür zorluk ve sıkıntılarla karşılaştınız?

"Rize, Artvin, Manisa, Balıkesir, Ordu, Samsun, Edirne, Tekirdağ, Malatya, Sivas, Kars, Tunceli, Isparta başta olmak üzere birçok ile giderek yurttaşlarla buluştuk. Bizim bir mektup kampanyamız var. Çarşıda, pazarda ve evde elden ele mektup dağıtıyoruz. İnsanların gözünün içine bakarak yüreğine seslenerek neden ‘Hayır’ çalışması yaptığımızı söylüyoruz. Tabii bunları yaparken AKP’nin kutuplaştırıcı siyaseti nedeniyle ‘Hayır’cılara terörist denmesi üzerine bazı zorluklarla karşılaşıyoruz. Denizli’de, Ümraniye’de ve Maltepe’de fiziki saldırılara uğradık. Yine devletin kolluk güçleri tarafından birçok yerde engellenerek gözaltına alındık. ‘Evet’in önünde devlet, ‘Hayır’ın arkasında ise halk var. Bu şartlarda kampanya yürütüyoruz.

"Tüm baskılara karşı halk ‘Hayır’a sahip çıkarken, ‘Evet’ diyenlerin bunu savunamadığını görüyoruz. Halk 15 yılda ne istediler de yapamadılar, bizi krallığa mı götürmeye çalışıyorlar diye rahatsızlık duyuyor. Açıkçası ‘Hayır’ diyenlerin politik bir mahatabı yok. Çünkü sağcı kesim de başta olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerinden bir çalışma var. Erdoğan ‘tek adam’ ve ‘dikdatör’ benzetmesinden rahatsız oluyor. Dünyanın her yerinde yasamanın, yargının ve yürütmenin tek bir insanda toplandığı rejimin adı faşizmdir. İktidar bunu bize özgüymüş gibi ‘Yerli ve milli’ gibi ifade ediyor.

"Eğer bu saydıklarımız tek kişinin elinde toplanıyorsa o zaman bunun adı da ‘Türk tipi faşizm’ olur. ‘Evet’i savunurken ‘FETÖ ve PKK ‘hayır’ dediği için ‘evet’ diyoruz’ diyorlar. Bunlar tutmayınca da ülkeyi haçlı-hilal kavgasının merkezi yapmaya çalışıyorlar. Ne yani şimdi iktidar başkanlık çıkaracak diye 21. yüzyılda din savaşlarına mı döneceğiz. O yüzden biz kimin ne dediğine değil, anayasa paketinin neler getirdiğine bakıyoruz. Ve biz bu anayasanın ülkeyi tek adam rejimine götürdüğünü görüyoruz"

Sosyalistlerin talebi

Alper Taş, sosyalistlerin anayasa talebini ise şöyle özetledi: "Biz sosyalistler için asıl mesele anayasanın nasıl yapıldığıdır. Halkın katıldığı, tartışma süreçlerinde yer aldığı, medya olanaklarının eşit olarak kullanıldığı ve köyünden şehirdeki mahallesine kadar her yurttaşın fikrini beyan ettiği bir süreç bizim için esastır. İçeriğine gelirsek, biz şahıslar yerine gücün tek bir elde toplanmasını değil, gücün ayrılmasını yani kuvvetler ayrılığını savunuruz. Parasız eğitim, parasız sağlık ve en temel insan hakları bizim için anayasada yer alması gereken unsurlardır. Yine ayrıca her şeyden önce işçiyi, memuru, öğrenciyi, çiftçiyi, köylüyü ve esnafı esas alan politikaların yanında özgürlükçü, düşünce ve ifade özgürlüğünün rahatçı savunulabildiği, kadınların, gençlerin, Kürtlerin ve Alevilerin eşit yurttaşlık haklarına sahip olduğu bir anayasa istiyoruz. Ancak bu tür bir anayasa toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilir.”