Baba-oğul bu yıl üniversite sınavına girdi. Baba bin 868’inci, oğlu 197 bin 538’inci oldu. Başarısı ile oğuluna 100 kat fark atan baba, “Onu çalıştırmak için bu yarışa girdim, ama başaramadım” dedi. Babanın tek tercihi Boğaziçi Edebiyat, oğulunki yetenek sınavıyla girilen gastronomi.
Eczacı Mehmet Kamil Yaroğlu (43) bu yıl oğlunu çalıştırmak için üniversite sınavına girme sözü verdi. Erkut Soyal Lisesi’nde okuyan 18 yaşındaki oğlu Osman Semetey Yaroğlu ile bir süre çalışmaya başladı. Ancak, sınava pek hazırlanamadılar. İkinci evliliğini yapan Mehmet Kamil Yaroğlu, birinci eşinden olan oğlunu çalıştıramayınca kendisi de pek kitapların kapağını açamadı.
Nuran Çakmakçı’nın Hürriyet’teki haberine göre, toplam 10-15 gün çalışan baba ile sınavlara pek de hazırlanmayan oğlu, LYS’ye ayrı okullarda girdi. Sonuçlar gelince baba neredeyse oğlunu ezercesine geçti.
1993’te İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olan baba bu arada İstanbul Üniversitesi’nin açık ve uzaktan eğitim imkânından yararlanarak Tarih Bölümü’nde okumaya devam ediyor.
2’nci sınıfı bitirip, 3’e geçen Mehmet Kamil, lisede fen-matematik alanında mezun olmasına rağmen yıllar sonra ilgisinin değiştiğini, sosyal bilimlere ilgi duyduğunu söyledi. Oğluyla aynı üniversitede okumak istese de aradaki puan farkı nedeniyle bu pek mümkün görünmüyor. Kamil “Benim amacım hobilerimi tatmin etmek, merakımı gidermek. Tarihe merakım var. Üniversite disiplininde bazı bilgilere sahip olmak istiyorum. Disiplin altında daha iyi öğrenirim” diyor.
Osman Semetey, babasının lisedeki coğrafya öğretmeninden bile fazla soru çözdüğünü belirterek, şunları söyledi:
“Sınava hiç hazırlanmadım. Çünkü gastronomi istiyordum ve burası da özel yetenek sınavı ile öğrenci kabul ediyor. Gerek yoktu çalışmama. Bu yıl pek çalışmadık, eskiden sınıf geçmem için yardım alıyordum babamdan. Puanının ne olacağı belliydi. Zaten sürekli tarih kitabı okuyor, araştırıyor. Ders çalışmasına bile gerek yok. Okuldan bir öğretmenim girdi, ondan bile daha fazla soruyu doğru çözdü. Arkadaşlarım ‘Helal olsun babana’ diyorlar.”
Osman Semetey, “Benim için barajı geçmek yeterliydi. Çalışmadan geçtim. Kıskançlık yok, hayranlık var. Bu puanı babam almasa şaşırırdım” dedi.
Baba Mehmet Kamil, “Amacım Boğaziçi’nde okumak, Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi’ne girmek istiyordum. Ama bir üniversiteyi bitirenleri burslu olarak kabul etmiyorlar. Tek tercih yapacağım. Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü yazacağım. Kazanamazsam bir daha şansımı denerim” dedi.
Oğul Osman Semetey Yaroğlu babasının başarısı karşısında pek şaşırmadığını belirterek, “Beni ders çalıştırırken tahmin ediyordum. Çalıştıra çalıştıra iyice öğrendiklerini pekiştirdi. ‘Girme yüksek not alacaksın, rezil edeceksin beni’ demiştim. Babam da beni daha da kamçılayacağını söylüyordu” dedi.