Soru: Merhaba. Oğlum 15 aylık. 2,5 aylıktan beri aynı bakıcı tarafından bakılıyor. Oğlum hemen hemen (uyurken bıraktığımız günler dışında) her sabah bizden ayrılırken ağlıyor ve ben bu duruma çok üzülüyorum. Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz? Teşekkürler. Gönderen: Kerime S. Cevap Sayın Kerime Hanım, Genellike çocuklar birinci yaş günleri civarında anneleri ya da onlara sürekli bakım veren kişiden ayrıldıklarında “ayrılık korkusu” yaşarlar. Ancak bu korkunun görülme zamanı çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Bazı çocuklar 18-30 ay arasında bu korkuyu gösterebilirler ya da bazıları hiç göstermezler. Bu korku normal gelişim sürecinin bir parçasıdır. Ayrılık korkusu çocuk ve bağlandığı kişi ile arasında sağlıklı bir duygusal bağın kurulduğunu işaret eder. Çocuk ve ona bakan kişi arasındaki uzaklık arttığında biri (yetişkin veya çocuk) mesafeyi azaltmaya yönelir. Bağlanma çocuğa “güven” duygusunu yaşattığı için annesi onun için güvenilir bir kaynaktır. Çevreyi keşfetmek için bağlanma kurduğu kişiden zaman zaman uzaklaşır. Ancak, bu süreçte teması bazen yenilemek ister ve güvenilir kişi olan anneye geri döner. Daha sonra tekrardan keşfine devam eder. Bu durum sağlıklı bir anne-çocuk bağlanmasında sıklıkla gözlemlenen bir durumdur. Eğer anne bebeğin yanında kalamıyorsa sizin durumunuzda olduğu gibi güvenilir, sürekli sevgi ve ilgi gösteren bir bakıcıya ihtiyaç vardır. Bakıcının dikkatli seçimi ve bebeği bakıcıya bırakmaktaki geçiş yavaş gerçekleştirilmelidir. Zamanla çocuğunuz sizin onu bıraktıktan sonra tekrar yanına geleceğinizi öğrenir. Bu ona bir rahatlama ve güven sağlayacağı için ayrılıklarınız daha az sıkıntılı olmaya başlar. Bağlanma özelliklerinin geliştiği 0-2 yaş arası çocuğun güven duygusunun zedelenmemesi için, annenin veya çocuğa bakan kişinin yanında olması ve bu kişinin sürekli değişmemesi çok önemlidir. Yine bu dönemde sık sık ve uzun ayrılıklardan uzak durulması önerilir çünkü bağlanma böyle durumlardan olumsuz etkilenebilir. Ayrılık anlarını sizin ve bebeğiniz için kolaylaştırmak adına birkaç öneri vermek isteriz: Çocuğunuz size bakmıyorken evden kaçarak çıkmamaya özen gösterin. Bu sizin açınızdan daha kolay olabilir ancak gizlice kaçmanız çocuğunuzun yaşadığı kaygıyı arttırabilir. Bunun yerine kısa bir hoşçakal deyin ve öpücük verip kapıdan çıkın. Çocuğunuz bu sırada ağlıyor ve size yapışıp bırakmak istemiyor olabilir ancak siz olabildiğince tutarlı bir şekilde vedanızı edin. Ona geri döneceğinizi söyleyin. Bu yaş dönemindeki çocuklarda zaman kavramı olmadığı için oğlunuzun anlayabileceği ifadeler kullanın (Örneğin, akşam yemeğini yedikten sonra geleceğim gibi). Kapıdan çıktıktan sonra çocuğunuzun ağlamalarını duyup geri dönmeyin. Bu durumu daha da kötüleştirecektir. Vedalarınızın bir anlamı olmadığı, eğer çok ağlarsa sizi geri getirebileceği gibi yanlış anlaşılmalara neden olacaktır. Zaman içinde çocuğunuz yaşadığınız kısa süreli ayrılıklara ve geri döndüğünüzdeki kavuşmalara alışacaktır. Sizin tekrar döneceğinize olan inancı da güçlendikçe ayrılıklarınız daha rahat yaşanmaya başlayacaktır. Bunun için söz verdiğiniz zamanda evde olmaya özen göstermeniz önemlidir. Ayrılma anlarında çocuğunuzun aç, yorgun ya da huzursuz olmamasına dikkat edin. Böyle zamanlarda normalde göstereceği tepkinin üzerinde tepkiler gösterebilir. Bakıcınıza güvenmeye çalışın. Siz ayrıldıktan sonra oğlunuzun ağlamaları bir süre daha devam edebilir ancak bakıcınız oğlunuzun dikkatini başka bir yöne çekerek ağlamasını dindirebilir. Dilerseniz işe gittiğinizde kontrol etmek için evi arayabilir her şeyin iyi olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Son olarak, suçluluk duygunuzun kararlı tutumunuzun önüne geçmesine izin vermeden geçici yaşanan bu ayrılık korkularının üstesinden gelmek için hem kendinize hem de oğlunuza zaman tanıyın. Oğlunuzla birlikte mutlu günler dileriz.