Oğlunu katletti, kendini 'Böyle bir baba değilim' diye savundu!

Oğlunu katletti, kendini 'Böyle bir baba değilim' diye savundu!

İstanbul Fatih’te 5 Kasım 2017’de 10 yaşındaki oğlu Yiğitcan Türkoğlu’nu 12 kez bıçaklayarak katleden Nezir Türkoğlu, hâkim karşısına çıktı. Türkoğlu kendini “Ben böyle bir baba değildim. Nasıl oldu bitti anlamadım. Polisler söyledi inanamadım” diye savundu. Oğlunun ölmeden önce, “Babam koluma vurdu, tokat attı” yönündeki ifadesini kabul etmediğini belirten Türkoğlu, oğlu ile birlikte intihar edeceği sözlerinin ise 'şaka' olduğunu iddia etti.

Travma geçiren anne duruşmaya gelmedi

Ayşegül Usta'nın Hürriyet'te yer alan haberine göre, İstanbul 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle tutuklu yargılanan sanık Nezir Türkoğlu katıldı. Öldürülen Yiğitcan Türkoğlu’nun annesi Neriman Türkoğlu ise geçirdiği travma nedeniyle tedavi gördüğü ve ara celsede ifade vermek istediği gerekçesi ile duruşmaya gelmedi.

“Oğlumun ölmeden önce verdiği ifadeyi kabul etmiyorum”

Cani baba, duruşmada zaman zaman ağlayarak “Böyle bir baba değildim. Nasıl oldu bitti anlamadım. Polisler söyledi inanamadım. Neriman Türkoğlu ile 2006’da evlendik. Diğer evliliğimden de bir çocuğum vardı. Neriman ile evliliğimden ise rahmetli Yiğitcan olmuştu. 2017 Kurban Bayramı’nın 2’inci günü eşim Neriman ile aramızda sözlü tartışma oldu. Neriman, Yiğitcan’ı da alarak dayısının evine gitti. O günden itibaren fiili olarak ayrıydık. 14 Eylül 2017’de oğlum Yiğitcan ile kardeşim Melike’nin evine gittim. Ancak orada oğlumun koluna vurmadım ve tokat atmadım. Oğlumun ölmeden önce bu yönde verdiği ifadeyi kabul etmiyorum" dedi.

“Ocağın vanasını açtığım doğrudur”

Türkoğlu "Oğlum Yiğitcan ile oradan ayrılıp Fatih’te kendi evimize gittik. Ancak iddia edildiği gibi doğalgaz vanasını açarak oğlumu zehirlemeye çalışmadım. Mutfak penceresi açıktı. Neriman’ı görüşmek amacıyla WhatsApp’tan arayarak mutfaktaki ocağın vanasını açıp kapatma şeklinde 1-1.5 dakika sürecek kadar açtığım doğrudur. Uzun süreli bir olay olmadı. Daha sonra ben eşim Neriman’ın gelmesini istedim. Polis memurları müsaade etti. Gece vakti eşim Neriman eve geldi. 10-15 dakika görüştük. Görüşme birkaç dakika uzayınca polisler kapıyı kırıp içeri girdi. Polisler kapıyı kırıp içeri girdiğinde oğlum Yiğitcan ile eşim Neriman baygın değildi.  5 Kasım 2017’deki öldürme olayını bilemiyorum. Nasıl oldu bilemiyorum. Olaydan sonra telefon ile ablama haber verdim. Anahtarı ona verdim, oradan çıktım. Polis beni aradı, yerimi söyledim, gelip beni oradan yakaladı. Evladım gitti, canım, parçam gitti. Ne diyebilirim ki? Nasıl konuşabilirim bu durumda? Ölüm olayının olduğu 5 Kasım’da mahkeme kararına göre oğlum benimle görüşme dönemindeydi.

“İntihar etmek istediğimiz şakaydı”

Boşanma davası açılmadan önce 2017 Eylül ayı içerisinde karşıya Kadıköy’e gittiğimiz doğrudur. Ama intihar amacıyla böyle bir hareket yapmadım. Köprüden geçerken, Neriman’a telefon açıp, fotoğraf çekip, oğlumun yanımda olduğunu söyleyerek, şaka olarak Neriman’a intihar etmek istediğimizi söyledim. Ama bu şakaydı.

“Onu öldüreceğim’ diye bir beyanım olmadı”

Olaydan bir 1-2 hafta önce Yiğitcan benim yanımdayken Neriman ile telefonla görüştüğüm doğrudur. Ama oğlumun duyacağı şekilde, ‘önü öldüreceğim’ diye bir beyanım olmadı. Oğlum benim yanımdan ayrılarak annesinin yanına gitmiş.” Duruşma savcısının, “Eşin Neriman Türkoğlu’na gönderdiğin mesajlarda oğlunu be eşini tehdit ettiğin ibareler var. Eşine, ‘seni eski eşim gibi yaparım. Yüzüne kezzap atarım’ gibi ibareler içeren mesajlar atmışsın’ demesi üzerine, Türkoğlu, “Kurban Bayramı’nın ikinci günü eşime bu şekilde mesajlar gönderdiğim doğrudur. Bunları alkollüyken gönderdim. Eski eşime yönelik kezzap atma gibi bir olayla suçlandım. 14 gün hapis yattım ancak bu suçtan aklandım. Hırsızlıktan da sabıkam olduğu doğrudur” dedi.

“Yeğenimin görüntüsünü attı”

Neriman Türkoğlu'nun ağabeyi Adem Deniz de Nezir Türkoğlu’nun doğalgazı açarak zehirlemeye çalıştığı gün, oğlu Yiğitcan Türkoğlu’nun görüntüsünü kaydederek telefon ile kendisine gönderdiğini belirterek, "Kayıtta yeğenim 'Dayı yetiş öleceğiz' diyordu. Ben de karakola gittim, polislere görüntüleri, ses kaydını gösterdim. Aile içi şiddet ekipleriyle eve gittik. Binada gaz kokusu vardı. Polisler dairenin vanasını kapattılar ve sanığı ikna etmeye çalıştılar. Kardeşimi istiyordu. Kardeşim gelerek komşuyla beraber içeri girdi. Bağrışmalar duyulunca polisler kapıyı kırarak daireye girdi. İçeride gaz kokusu vardı. Sanık bana kapalı pencerenin fotoğraflarını atmıştı. Kapının altı da gaz çıkışını engellemek için kapalıydı. Çocukla birlikte kendilerini mutfağa kapatmışlardı. Kardeşim gördüğü şiddet ve ayrılmak istemesinden dolayı bu olay yaşandı. Kardeşimin aile hukukuna yakışmayacak herhangi bir şeyi yoktur" dedi.

“Yiğitcan’ımı geri getirebilir misiniz?”

Duruşmada tanık olarak dinlenen Neriman Türkoğlu’nun annesi Selime Deniz ise, “Sanık çalışmıyordu. Sürekli kava ediyorlardı. Başka ne söyleyeyim. Benim Yiğitcan’ımı geri getirebilir misiniz? Yiğitcan’a nasıl kıydın. 10 yaşındaydı. Gelseydin bana yapsaydın” diye konuştu.

Mahkeme heyeti, Yiğitcan Türkoğlu’nun annesi Neriman Türkoğlu’nun sanığın olmadığı bir celsede dinlenmesine karar verdi. Nezir Türkoğlu’nun ceza ehliyetinin olup olmadığını tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu’na sevk ederek duruşmayı erteledi.