Öğrenci eylemi için 301’den yargılama izni

Öğrenci eylemi için 301’den yargılama izni
Eskişehir’de ‘Hayata Dönüş’ operasyonunun yıldönümünde dağıttıkları bildiri yüzünden 10 üniversiteli hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesine göre ‘devleti, hükümeti, devletin yargı organlarını ve emniyet güçlerini aşağılamak’ suçlamasıyla açılan davaya, Adalet Bakanlığı izin verdi. Eskişehir’de geçen yıl 28 Aralık’ta 10 üniversiteli genç, 2000’deki ‘Hayata Dönüş’ operasyonu’nun yıldönümünde bildiri dağıtıyordu. Bildiride; operasyon kınanırken, ertesi gün yapacakları aynı konulu panele çağrıda bulunuyorlardı. Önce bir sataşma oldu. Ardından da “Kahrolsun PKK” sloganı patladı. Yüzlerce kişi etraflarını sarmıştı... Linç edilmek istenen gençler gözaltına alındı. Polis, gençlerden çıkan, beş parti, bir dernek ve dört gençlik örgütünün imza koyduğu bildirileri soruşturma dosyasına koyup Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Savcılığa göre; bildiride, açlık grevleri ve açlık grevlerine katılanlar övülüyor, bu kişiler için “Ölüm orucu direnişinde ölümsüzleştiler” deniliyordu. ‘Hayata Dönüş’ için “Katliam” denilirken, cezaevlerine yönelik yaptırımlar, “Sömürü politikasının artırılması için getirilmiş tecrit ve sansür” diye eleştiriliyordu. Savcılık için, bu ve benzeri ifadeler, ‘hükümeti ve güvenlik güçlerini aşağılamak, suçu ve suçluyu övmek’ demekti. Gençler hakkında TCK’nin 301. ve 215. maddelerinden dava açarken; gençlerin, linç girişimi yönündeki iddialarını kapsam dışı bıraktı. Eskişehir 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde 17 Mart 2008’de görülen ilk duruşmadan sonra 301. maddede değişiklik yapılarak, dava açma yetkisi Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlanınca dosya bakanlığa gönderildi. Bakanlığın yanıtı, 19 Kasım’da görülecek duruşmadan önce dosyaya ulaştı. Bakanlık; bildiride yer alan ifadelerin bire bir, 301. maddenin 1. ve 2. bentlerinde düzenlenmiş, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama’ suçunu oluşturmadığını belirtirken; asıl suçun, 4. bende göre işlendiğini savundu. “İfadeler bir bütün halinde Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılama suçunu oluşturduğunu” düşünen bakanlık, yargılamaya izin verdi.