Yüksek kira ve yurt ücretlerinden dolayı barınma sorunu yaşayan üniversite öğrencileri, kira bedelini bölüşmek amacıyla internetten ev arkadaşı aramaya başladı. Popüler internet siteleri aracılığıyla İstanbul, İzmir ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde yüzlerce "Ev arkadaşı arıyorum" ilanı verildi. Bazı öğrencilerin çaresiz kalıp okulu bıraktığını söyleyen Eğitim Sen Şube Başkanı Şuayip Vayiç, "Bu tablonun bizzat Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi kindar ve dindar bir nesil yetiştirme projesinin bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Amaç cemaat yurtlarına akışı sağlamak" dedi.
Üniversitelerde yüz yüze eğitim öncesi barınma sorunu yaşayan öğrenciler çareyi internetten ev arkadaşı aramakta buldu. İzmir'de pandemiden önce 800-1000 TL arasında olan 1+1 dairelerin aylık kiraları 3 bin TL'ye çıkarken, öğrenciler yüksek kira bedelini bölüşerek paylaşabilmek için internetten "Ev arkadaşı arıyorum" ilanı verdi.
Özellikle İzmir'de tüm bölümleri Buca Tınaztepe'de toplanan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) kampüsünün yer aldığı bölge ile Bornova Ege Üniversitesi kampüsü çevresinde onlarca kişi ev arkadaşı bulabilmek için internetten ilan verdi.Türkiye'nin birçok bölgesinde parklarda kalma eylemi başlatan öğrencilerin yaşadığı barınma sorununu değerlendiren söyleyen İzmir Eğitim Sen 4 No’lu Şube Başkanı Şuayip Vayiç, ortaya çıkan tablonun devletin tercihi olduğunu savundu.
Vayiç, birçok öğrencinin çaresiz kalıp okulu dondurduğunu ya da bıraktığını belirterek şunları söyledi:"Evler ise fahiş fiyatlara çıktı. Bugün sadece 2+1 evin en az olabilecek fiyatı 3 bin liraya çıktı. Bu fiyatı da bir öğrencinin ödemesi mümkün değil. Bir emekçi çocuğunun 3 bin lira ev kirası vermesi mümkün değil. O yüzden öğrenciler kendilerine göre bir çözüm yolu bulmaya çalışıyorlar o da ev arkadaşlığı. Ne kadar çok ev arkadaşı bulurlarsa kirayı o kadar çok paylaşacaklar ve kendilerine o kadar ekonomik gelecek. Bu tablonun sorumlusu o tabii ki iktidar, YÖK ve YurtKur (KYK). Siz yeterince yurt açmaz ve öğrencilerin ev sorununu gideremezseniz o zaman bu durum yaşanır. Aslında biz bunun sistematik bir tercih olduğunu düşünüyoruz. Bunun analizini yapamayan bir devlet yok karşımızda. Analizleri yapabilen ve sonuçlarının da ellerinde bulunan istatistiki veri bankaları var. Dolayısıyla bu tercih edilerek yapılan bir durum. Bize göre özellikle cemaat yurtlarına akışı sağlamak ve yönlendirmek istiyorlar. Bu sorunu bu yurtlar üzerinden çözmeye çalışıyorlar. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Üniversitelerin girişlerinde stant açmalarına izin verilen ve verilmeyen yurtlar var. Biz bu izin verilen yurtlar üzerinden tahmin yürütebiliyoruz. Diyoruz ki bunlar cemaat yurtlarıdır. Çünkü cemaat yurdu olmayanlara stant açmak için izin vermiyorlar. Bunu yıllardır yapıyorlar. Devlet yurdu olmayınca veli maalesef cemaat yurtlarına gidiyor. Adana, Karaman gibi yaşadığımız birçok örnek var. Bu yurtlarda yaşanan durumlar ve sonuçları ortada. Bu yaşananların bizzat Cumhurbaşkanı'nın ifade ettiği gibi kindar ve dindar bir nesil yetiştirme projesinin bir parçası olduğunu düşünüyoruz." (ANKA)