Öğretim üyelerinin ''denenmek üzere'' atanmasına iptal ANKARA (A.A)

-Öğretim üyelerinin ''denenmek üzere'' atanmasına iptal ANKARA (A.A) - 25.01.2012 - Anayasa Mahkemesinin, YÖK Genel Kurulunun görevleri arasında sayılan, ''öğretim elemanlarının denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atanabileceğine'' ilişkin kanun hükmünün iptal kararının gerekçesi Resmi Gazetede yayımlandı. Öğretim üyesi davacı, denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atanmasına dair işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle Danıştayda dava açtı. Yerel mahkemece verilen istemin kabulü yönündeki karar, Danıştay 8. Dairesi tarafından bozuldu. Danıştayın bozma kararına rağmen yerel mahkeme ilk kararında ısrar edince dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna geldi. Kurul, itiraz konusu 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 7. maddesinin (l) bendinin anayasaya aykırılığı savıyla iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu. Davayı esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, kanunun ''Yükseköğretim Kurulunun görevleri'' başlıklı 7. maddesinin (l) bendinde düzenlenen, ''öğretim elemanlarının denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atanabileceğine'' ilişkin kanun hükmünün oy birliğiyle iptaline karar verdi. Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, anayasanın 130. maddesinin 9. fıkrasında, öğretim elemanlarının atanmaları ve disiplin işleri de dahil olmak üzere üniversiteler ve öğretim elemanları ile ilgili birçok hususun kanunla düzenleneceği kuralına yer verildiği belirtildi. Ayrıca 130. maddede, üniversitelerin bilimsel özerkliğe sahip olmalarına vurgu yapılarak, öğrenim ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesinin gereğine dikkat çekildiği kaydedildi. İtiraz konusu kuralda, ''denenmek üzere atama'' işleminin, öğretim elemanlarına hürriyet ve teminat teşkil edebilecek şekilde düzenlenmemiş olduğunun görüldüğü vurgulanan gerekçede, ''denenmek üzere'' atama işlemini gerektiren ve yasada ''düzene aykırı hareket etme'' şeklinde ifadelendirilen eylemin ya da ''yetersizlik'' şeklinde ifadelendirilen olgunun hangi hallerde ortaya çıkacağı ve sayılan bu durumların nasıl tespit edileceğinin açıkça ve öngörülebilir biçimde düzenlenmesine ihtiyaç bulunduğu vurgulandı. Gerekçede, şöyle denildi:  ''Ayrıca, 'denenmek üzere atama' işlemi, itiraz konusu kuralda bu şekilde adlandırılmasa bile özü itibariyle bir tür disiplin cezası niteliğini taşımaktadır. Bu nedenle, denenmek üzere atama işlemini düzenleyen kurallarda, savunma hakkı başta olmak üzere disiplin ve ceza işleri bağlamında öğretim elemanlarına tanınmış hak ve güvencelere yer verilmesi gerekmektedir. İtiraz konusu yasa kuralı ise belirtilen bu gereklilikleri karşılamamaktadır. Keza, denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atanan öğretim elemanın hangi süreyle atandığının belli olmaması, bu yolla atanan kişinin hak ve yükümlülüklerinin ve deneme sürecinin takip ve sonlandırılmasına ilişkin usul ve esasların Yasada gösterilmemiş olması da anayasanın 130. maddesinin dokuzuncu fıkrası ile bağdaşmamaktadır. Açıklanan nedenlerle kural, anayasanın 2. ve 130. maddelerine aykırıdır, iptali gerekir.''