İzmir'de bir okulda rehber öğretmenken emekli olan şair 50 yaşındaki A.N.İ. ile görev yaptığı dönemde öğrencisi olan 29 yaşındaki Ç.Ö., o dönem yaşadıkları ilişki yüzünden mahkemelik oldu. Öğretmeni A.N.İ. ile lise 1'inci sınıfta okurken duygusal ilişkiye girdiklerini söyleyen 29 yaşındaki Ç.Ö., 12 yıl süren ilişkileri sonunda ayrılma kararı alınca öğretmenin kendisini, ailesini ve yakın arkadaşlarını telefon ve e-posta yoluyla rahatsız ettiğini, huzurunu kaçırdığını iddia ederek şikayetçi oldu. Öğrencisiyle arasındaki ilişkinin okuldan sonra başladığını öne süren A.N.İ. ise, asıl eski öğrencisinin kendisinin peşini bırakmadığını ileri sürdü. A.N.İ. hakkında, Ç.Ö.'nün ‘huzur ve sükununu bozmak’ suçundan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ç.Ö., avukatları aracılığıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, eski öğretmenin kendisini telefon ve e-posta yoluyla rahatsız ettiğini, ailesinin ve kendisinin huzurunu bozduğunu iddia etti. Eski öğretmeni A.N.İ. ile 12 yıl önce, lise 1'inci sınıf öğrencisiyken duygusal ilişki yaşadığını belirten Ç.Ö., daha sonra cinsel ilişkiye girdiklerini, beraberliklerinin uzun süre devam ettiğini, geçen yıl bitirmeye karar verdiğinde, öğretmeninden rahatsız eden telefonlar ve e-postalar almaya başladığını söyledi. 1 yıla kadar hapis istemi Ç.Ö.'nün şikayeti üzerine savcıya ifade veren A.N.İ. de, 2005 yılında emekli olduğunu, eski öğrencisiyle okuldan sonra aralarında duygusal ve cinsel ilişki oluştuğunu belirtip, suçlamaları kabul etmedi. Ayrıldıktan sonra Ç.Ö. ile e-postayla haberleştiklerini, tezine yardımcı olduğunu, asıl kendisinin ayrılma konusunda rahatsız edildiğini öne sürdü. Savcı, her iki tarafı da dinledikten sonra, emekli öğretmen A.N.İ. hakkında, Ç.Ö.'nün ‘huzur ve sükununu bozma’ suçundan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle, İzmir Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. İddianamede, öğrenci Ç.Ö'nün iddiası ve tanıklarıyla birlikte, emekli öğretmen A.N.İ'nin anlattıklarından, dolaylı olarak suçu işlediğine dair kanıt oluştuğunu belirtti. ‘Gelininiz olacağım’ Sulh Ceza Mahakemesi'ndeki ilk duruşmaya şikayetçi eski öğrenci ile A.N.İ. ve tarafların avukatları katıldı. Özel bir şirkette çalışan mühendis Ç.Ö., şikayetini tekrar ederek, 2006 yılı Ağustos ayında ayrılma kararı aldığında, kendisini, anne ve babasını arayıp, “Siz beni kabul etmek zorundasınız. Ben sizin gelininiz olacağım. Siz oğlunuza büyü yaparak benden ayırdınız. Beni kabul etmeniz için elimden ne gelirse yapacağım” dediğini söyledi, ayrılığı hazmedemediğini belirtti. ‘Beni maddi-manevi kullandı’ Duruşmada hem yazılı hem de sözlü olarak savunma yapan A.N.İ., “Bu, ailesinin bilgisi dahilinde, fakülteyi bitirip, mühendis olup, askere gidip gelip, hatta bir iş buluncaya kadar, beni maddi, manevi kullanan Ç.Ö.'nün bir işe yerleşip, yerleşmez beni hayatından çıkarmak için yaptığı bir plan” dedi. Ç.Ö.'yü arayıp rahatsız ettiğini kabul etmeyen A.N.İ, asıl onun gece gündüz cep telefonuna mesajlar gönderdiğini iddia etti. 1996 yılında eşinden boşanmasıyla birlikte Ç.Ö.'nün kendisinde kalmaya başladığını ailesinin zaten bildiğini anlatan A.N.İ. “Ancak okulu bırakır korkusuyla kimse sesini çıkarmadan, mezun olmasını bekledi” diye konuştu. Yargıcın sorusu üzerine A.N.İ., uzlaşmak istediğini söyledi ve duruşma uzlaşma konusunda şikayetçinin düşüncesinin alınması için ertelendi.