Öğretmenlik tüketiyor

Öğretmenlik tüketiyor

Almanya'daki eğitim sistemi her ne kadar dünyanın birçok ülkesine göre daha iyi bir konumda olsa da Almanya'da sisteme eleştiriler var. Bu eleştirilerin en başında, sınıflardaki heterojen gruplarla başa çıkamayan eğitmenler geliyor.

30 yaşındaki Anika eğitim fakültesi öğrencisi. Bremen'de okuyan Anika şimdiye kadar yalnızca kısa süreli stajlar yaptığından, öğrenimini bitirdiğinde kendisini nelerin beklediğini bilmiyor. Anika, "Üniversitede uzmanlık alanımızla ilgili yeterli eğitim alıyoruz. Ama bunların hepsi genelde teorik bilgiler. Ama mecburi bir senelik stajımızı yaparken mesleğin gerçek yüzünü göreceğiz" diyor.

Anika gibi Bremen eğitim fakültesinin diğer öğrencileri, toplam dört kez olmak üzere altı hafta süren stajlar yapıyor. Fakat Anika, staj süresince bir yandan da sınavlarına hazırlandığından, bu sürenin yeterli olmadığını söylüyor. Her ne kadar öğrenim süresince danışman eğitmenleri olsa da Anika onların da sorunlarıyla ilgilenmek için az vakti olduğunu belirtiyor.

Ünlü Allensbach Enstitüsü tarafından 2012 yılında yapılan bir araştıma da Anika gibi birçok eğitim fakültesi öğrencisinin, mesleki hayatlarına yeterince hazır hissetmediklerini ortaya koyuyor. Her üç öğrenciden ikisi, özellikle öğrenciler ve velilerle ilişkiler konusunda yeterince eğitim alamamaktan şikayetçi. Bremen Üniversitesi eğitim fakültesi başkanı Andreas Lehmann Wermser de bu eleştirilerin farkında.

Lehmann Wermser, öğretmenlik mesleğinin son 30 senede değiştiğinin altını çiziyor: "Okullar ve sınıflar artık farklı gruplardan oluşan heterojen bir yapıya sahip. Bedensel ya da zihinsel özürlü öğrencilerin diğer öğrencilerle aynı çatı altında eğitilmesi yönünde atılan adımlar da sıkça eleştiriliyor. Öğrencilere karşı beklentiler de arttı. Onlara da ek olarak birçok bilginin verilmesi isteniyor. Tüm bu beklentileri karşılamak oldukça zor."

Heterojen grupları eğitimde zorluk

Farklı engelleri olan öğrenciler ya da göçmen kökenli çocukların aynı sınıflarda ders almaları, heterojen gruplara eğitim verme konusunda yeterli eğitim almayan öğretmen adaylarını zora sokuyor. Bu nedenle Bremen Üniversitesi'nde öğretmen adaylarına ek ders olarak heterojen sınıflarda eğitim konulu seminerler veriliyor.

Bremen Üniversitesi eğitim fakültesi başkanı Andreas Lehmann Wermser, üniversite öğrencilerinin eğitimleri boyunca stajlar yaparak, gerçekten öğretmenlik mesleği konusunda yeterli becerilere sahip olup olmadıkları konusunda düşünmelerini tavsiye ediyor ve ekliyor: "Üniversitede biz sadece derslerde karşılaşılanlardan yola çıkarak, öğrencilerimizi hazırlamaya çalışıyoruz. Eksiklerin giderilmesi için gerekli yardımları sunuyoruz. Ancak öğrenme ve kendini geliştirme sorumluluğu öğrenciye düşüyor."

Avrupa'nın farklı ülkelerinde ise farklı modeller sunuluyor. Örneğin eğitim sistemindeki yüksek kalitesiyle tanınan Finlandiya'da eğitim fakültesine girmek isteyen öğrencilerin öncelikle bir sene boyunca bir okulda staj yapması şart koşuluyor. Bu stajdan sonra öğrenci eğitim fakültesine başvurma hakkını kazanıyor. Bremen Üniversitesi eğitim fakültesi başkanı Andreas Lehmann Wermser ise, Almanya'da yalnızca iyi bir eğitim almış, karakteri güçlü kişilerin emeklilik yaşına kadar öğretmen olarak çalışabildiğini belirtiyor. Yapılan araştırmalara göre eğitmenlerin yüzde 30'u psikolojik sorunlar yaşıyor. Eğitim fakültesi öğrencisi Anika ise öğretmenlik mesleğinin hakkını verebileceğini söylüyor:

Anika, "Mutlaka ki sınırlarımı zorlayan durumlarla karşılaşacağım. Ama o kadar da çabuk umutsuzluğa düşeceğimi sanmıyorum. Olası sorunlarla başedebilecek kişiliğe sahip olduğumu düşünüyorum" şeklinde konuşuyor.