Agos gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’e düzenlenen suikastının tetikçisi Ogün Samast, 5 Aralık Cuma günü soruşturmayı yürüten Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Yusuf Hakkı Doğan'a ifade verdi. Cezaevinden savcılığa yazdığı mektup üzerine, "tanık” sıfatı ile ifadesi alınan Samast'ın 3 saat süren 7 sayfalık ifadesinde şimdiye kadar korktuğu için konuşmadığını söylediği öğrenildi.
Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek‘in açığa çıkmaması için Trabzon’a döndüğünü belirten Samast, "Yasin (Hayal) bana, 'Direkt vuracaksın, bu şekilde imzamız olacak' dedi” ifadesini kullandı.
“Suikaste ilişkin detayları korktuğu için çocuk mahkemesinde anlatmadığını” söyleyen Smast, “Yasin'i Trabzon'da polis ve jandarma koruyordu. Yasin'e de Erhan Tuncel destek veriyordu” dedi.
DHA’nın haberine göre, 17 Ocak 2007 tarihinde "Ogün Bey" adı ile aldığı otobüs biletiyle Trabzon'dan İstanbul'a hareket ettiğini Samast'ın, "Yasin bana, 'Direkt vuracaksın, bu şekilde imzamız olacak' dedi. Ayrıca bana bayrak vererek, 'Otobüsle Trabzon'a dönerken seni Samsun'da alacaklar. Eğer burada alınırsan Ramazan (Akyürek) Müdür açığa çıkar' dedi. Öğleden sonra otobüse bindim ve İstanbul'a hareket ettim. Yani Samsun'da yakalanacağımı biliyordum, çünkü Yasin (Hayal) söyledi. Benim de kaçmaya niyetim yoktu. Sadece olay yerinde yakalanmak istemiyordum" şeklinde ifade verdiği iddia edildi.
İfadesinde, olay günü Agos Gazetesi'nin bulunduğu Halaskargazi Caddesi'ne gittiğini belirten Samast'ın, "Şafak Sokak'ta 2 şahsın beni takip ettiğini ve sürekli olarak benimle hareket ettiklerini gördüm. Ankesörlü telefondan Yasin Hayal'i aradım, 'Abi beni takip edenler var, polis var sanki arkamda' dedim. Yasin de bilmiş ve kendinden emin bir şekilde bana, 'Olabilir, merak etme, onlar bizden' dedi. Bu dediğim takip yeri Akbank'ın yanıdır. Dolayısıyla Akbank'taki görüntülerle aslında bunların tespiti mümkündü. Fakat o zaman kamera görüntüleri silindiği için tespit edilemedi.
Akbank görüntü kayıtlarının, beni takip eden bu 2 kişinin görüntülerinin tespit edilmemesi için silindiğini sanıyorum. Net 2 kişi gördüm. Hatta bunları şu anda bana gösterseniz teşhis ederim. Birisi kısa boylu, kafasında kasket vardı, gri montlu ceket giyiyordu. Diğeri de sakallı, uzun boylu, kafası da keldi. Saçlarının da ön tarafı dökülmüştü" dediği öğrenildi.
Takip olayından sonra internet kafeye giderek 1 saat oyalandığı yönünde ifade verdiği öğrenilen Samast'ın, ilk girişiminde Hrant Dink Akbank'a girdiği için başarılı olamadığını söylediği, bankadan çıkışta da yanına giderek 2-3 el ateş edip cinayeti işlediğini belirttiği kaydedildi.
Kendisini cinayete azmettiren Yasin Hayal'in anlatımlarına göre her şeyi polisin ayarladığını söyleyen Samast'ın, ifadesinde, "Yasin, Rahip Santoro'yu dövdüğünü zaten açık açık anlatıyor. Ayrıca TAYAD saldırısına katıldı. Görüntülerde akrep aracın veya zırhlı aracın üstüne çıkan kişi zaten Yasin Hayal'dir. Benim bildiğim kadarıyla hakkında işlem yapılmadı. Kısaca Yasin'i Trabzon'da polis ve jandarma koruyordu. Yasin'e de Erhan Tuncel destek veriyordu" dediği iddia edildi.
Samsun'da ilk alındığında kimsenin adını vermediğini söyleyen Ogün Samast'ın, ifadesini alan savcı Yusuf Hakkı Doğan'a, bunları korktuğu için çocuk mahkemesinde söylemediği yönünde ifade verdiği öğrenildi.
Samast'ın, "Cezaevinde saldırıya uğradım. Ring aracında bombalı saldırı yapıldı. Mahkeme salonuna bomba ihbarı yapıldı. Bunlar bana gözdağı idi. Yani ben korktum. Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'in etkisinin kalmadığını düşünerek, içinde olduğum korkuyu yendim ve konuşmaya karar verdim" dediği iddia edildi.
Savcı Doğan'a 5 ayrı polis memurunun sicil numarasını verdiği öğrenilen Samast'ın, bu polislerin olaydan dakikalar sonra Yasin Hayal'in telefon numaralarını neden sistemde sorgulattığının açığa çıkarılmasını istediği öğrenildi. Ogün Samast'ın, "Bu polisler kimlerdir? Cinayet işlendikten 3-4 dakika sonra bu bilgiyi kimden alıp sorgulamışlardır? Bunların açıklığa kavuşturulması gerekir. Sicil numaralarını verdiğim polis memurları, Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve bu dosyada ismi geçen diğer kişilerin ilişkileri araştırılınca gerçek ortaya çıkar" şeklinde ifade verdiği kaydedildi.
İfadesinde, Yasin Hayal'in kendisine çocuk olduğu için 10 yıl ceza alıp 4-5 yılda da dışarı çıkacağını söylediği öğrenilen Samast'ın, "Ben, olay tarihinde 16 yaşında suça sürüklenen bir çocuk olarak bu olaya sürüklendim. Yaşamımın en güzel çağlarını benden çaldılar. Benden yıllarımı çalan kim varsa ortaya çıkarılmasını istiyorum" şeklinde ifade verdiği öğrenildi.
Samast tanık olarak verdiği ifadesinde, cinayetin azmettiriciliği ile yargılanan Yasin Hayal’in kendisini Erhan Tuncel’in evine götürdüğünü ve aralarında tanık olduğu konuşmayı şöyle aktardı: “Erhan’ın ‘Ramazan Akyürek ve Fuat Müdür’ diye konuştuğunu duyunca döndüm, dinledim. Yasin dedi ki ‘o zaman sırtımız sağlam’ dedi. Evden çıkınca Yasin’e sordum. ‘Ben Ramazan Akyürek’i tanıyorum. Ama Fuat Müdür kim’ dedim. Yasin de bana ‘Erhan’ın tanıdıkları. Biz bu işi öteki çocuğa yaptıracaktık. O çocuk vazgeçti. Erhan onlardan referans almış. Ramazan müdür hatta İstanbul emniyet Amiri bile biliyor ama arkamızda hepsi. Düşün, iş büyük. Kahraman olacaksın. Cayarsan fena olur yakarım seni’ dedi.”
Hayal’in kendisine “Direkt olarak vuracaksın. Bu şekilde imzamız olacak. Ayrıca bana bayrak verdi. ‘Otobüsten Trabzon’a dönerken Samsun’dan seni alacaklar. Eğer burada alınırsan Ramazan Müdür açığa çıkar’ dedi” ifadelerini kullandı. Samast, olay günü Şişli’de iki kişinin kendisini takip ettiğini gördüğünü bunun üzerine ankesörlü telefondan Hayal’i aradığını belirterek, “Yasin onlar bizden’ dedi. Takip yeri Akbank’ın yanıdır. Kamera görüntüleri silindiği için tespit edilemedi. Daha doğrusu mahkeme aşamasında ‘Kameralar öğleden önce çalışıyordu. Öğleden sonra bozuktu’ dendi” diye konuştu. Samast, Şişli’de internet kafe ararken kendisini takip eden kişileri teşhis edebileceğini kaydederek, “Biri kısa boylu, kafasında kasket vardı. Gri mont ceket giyiyordu. Diğeri de sakallı uzun boylu kafası da keldi. Saçlarının ön tarafı dökülmüştü” dedi.
Öte yandan Ogün Samast’ın ifadesinde bahsettiği üçüncü kişinin bir istihbarat görevlisi olduğu öğrenildi. İfadesinde ismi hiç duyulmamış üçüncü kişi olarak tanımlanan bir kişiden bahseden Samast, bu kişinin cinayetten bir saat sonra Yasin Hayal’in telefonlarını sistemden kontrol ettiğini söyleyerek, bu kişinin cinayetten hemen sonra Hayal’in telefonunu nereden bulduğunu ve Hayal’in bu olaya karıştığını nereden bildiğini sordu. Samast olaydan dakikalar sonra 3 ilden Yasin Hayal’in telefon numarasının sorgulandığını belirtti.
Bunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirten Samast, “Çünkü ben daha yakalanmamışım ve cinayet konusunda hiçbir bilgi yok. Ama cinayetten çok kısa bir süre sonra bu kişi cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’in telefonunu buluyor ve sorguluyor. Bu kişi kimdir? Kiminle bağlantısı vardır? Onu Hayal’in ismini kim verdi? Bu olayın yapılacağını nereden biliyorlar? Bu kişilerin paralel yapı ile bağlantıları var mı? Operasyonda adı geçiyor mu?” dedi. Bu kişinin “istihbarat görevlisi” olduğu, gözaltına alınarak ifadesinin alınacağı öğrenildi.