Oğuzhan Asiltürk: Saadet Partisi'nde 'kongre' çıkışı nasıl yankı buldu?

Oğuzhan Asiltürk: Saadet Partisi'nde 'kongre' çıkışı nasıl yankı buldu?

Ayşe SayınBBC Türkçe, Ankara

Saadet Partisi'nde (SP) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı (YİK) Oğuzhan Asiltürk'ün, parti yönetimini eleştirerek, "kongre çağrısı" yapmasının ardından gözlerin çevrildiği Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, parti içi meselelerin kamuoyunda tartışılmasını doğru bulmadığını söyledi. Karamollaoğlu, Asiltürk'le görüşeceğini açıkladı.

Oğuzhan Asiltürk, Millet İttifakı'yla birlikte hareket eden Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'na karşı hareket başlatmıştı.

Genel merkeze yakın kaynaklar, Asiltürk'ün olağanüstü kongreye gitmesi halinde genel merkezin karşı çıkmayacağını ancak parti yönetimini değiştirme şansının da olmadığını söylüyor.

Kamalak: Açıklamalarının hukuki değeri olmadığı gibi teşkilatta karşılığı da yoktur

Asiltürk'e parti içinden ilk açık tepki ise eski genel başkanlardan Mustafa Kamalak'tan geldi. Halen Asiltürk'ün başkanı olduğu YİK üyesi de olan Kamalak, BBC Türkçe'ye konuştu.

Kamalak, Asiltürk'ün açıklamalarının partiyi bağlamayacağını belirterek, "Oğuzhan Bey'in o açıklamalarının hukuki bir değeri olmadığı gibi teşkilat nezdinde de bir karşılığı yoktur" dedi ve şu görüşleri dile getirdi:

"Tek başına partiyi bağlayacak olan kişi, partinin genel başkanıdır. O da Temel Bey'dir. Öbür taraftan Oğuzhan Bey'in açıklamasının hukuki bir değeri olmadığı gibi, kanaatimce teşkilat nezdinde de bir karşılığı yoktur. Oğuzhan Bey'in Siyasi Partiler Kanunu'na göre partiyi olağanüstü kongreye götürme yetkisi olmadığı gibi gücü de yoktur. Türkiye'de Siyasi Partiler Kanunu'na göre her partinin bir tek genel başkanı olur. Genel başkan da bellidir. Tek söz söyleme yetkisi olan da Temel Bey'dir."

BBC Türkçe'nin telefonla ulaşmaya çalıştığı Asiltürk ise dönüş sağlamadı.

Karamollaoğlu: Partinin gündeminde 'geçim ittifakı' var

SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise haftalık olağan basın toplantısında Asiltürk'ün kongre çıkışıyla ilgili ilk kez konuştu.

Türkiye'nin dış politikadan ekonomiye, eğitime kadar bir dağınıklıkla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, "İktidarın politikalarında; devletimizin ve insanımızın çıkarları değil, günübirlik çıkarlar esas alınıyor. Vatandaşımızın problemleri değil, seçim kazanma hesapları önceleniyor. Memleketimizin birlik ve beraberliğinden değil, ittifak ortaklıklarının devam edebilmesinden dem vuruluyor. Saadet Partisi olarak, bu anlayışa, gidişata, tutum ve davranışlara itiraz ediyoruz" dedi.

Karamollaoğlu, partisinin ise gündeminde "geçim ittifakı" olduğunu vurgulayarak, toplumun tüm kesimleri ile bir araya gelerek sorunlarını dinleyeceklerini ifade etti.

'Parti içi meseleleri kamuoyuyla paylaşmak ülke sorununu çözmez'

Karamollaoğlu, gazetecilerin Asiltürk'ün açıklamalarına ilişkin sorusu üzerine de "parti içi meseleleri kamuoyunda tartışmaya hiçbir zaman girmediğini ve bundan sonra da girmeyeceğini" söyledi:

"Onun için o açıklamalar Oğuzhan Bey'i doğrudan doğruya bağlar. Kendisi ile de görüşeceğiz, bundan dolayı başka açıklamayı doğru bulmuyorum. Parti içi meseleleri kamuoyu ile paylaşmak ülkenin problemlerini çözmekle alakalı bir konu değil."

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk

SP olağanüstü kongreye gider mi?

Partinin ilk kongresinde kendi gözetiminde mevcut yönetime karşı liste çıkaracağını açıklayan Asiltürk'ün, olağanüstü kongre için harekete geçip geçmeyeceğine gözler çevrilmiş durumda. Parti tüzüğü gereği, olağanüstü kongre kararı, Genel Başkan, Genel İdare Kurulu (GİK) veya seçilmiş delegelerin beşte birinin imzasıyla mümkün olabiliyor.

SP'de, Asiltürk'ün olağanüstü kongre için yeterli imza toplayabileceği ancak kongrede yönetimi değiştirecek sayıya ulaşamayacağı yorumu yapılıyor.

Genel Başkan Karamollaoğlu'nun da Asiltürk'ün olağanüstü kongre girişiminde bulunması halinde karşı çıkmayacağı savunuluyor. Bazı illerde kongrelerde sıkıntı yaşansa da, GİK, il yönetimleri ve delegenin büyük bölümünün Karamollaoğlu'nun politikalarına destek verdiği vurgulanıyor.

'Özgüveni baltalamaya yönelik'

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP), özellikle yerel seçimlerden sonra Cumhur İttifakı'nı genişletmek için girişimlerde bulunduğu biliniyor ve Asiltürk'ün çıkışı da buna bağlanıyor.

SP kulislerinde, Asiltürk'ün çıkışının zamanlaması da dikkat çekici bulunuyor. Genel Başkan Karamollaoğlu'nun GİK üyeleriyle, parti politikalarının yönünü ve atılacak adımları belirlemek için tek tek görüşmeler yaptığı süreçte Asiltürk'ün parti yönetimine bayrak açtığına vurgu yapılıyor:

"GİK üyeleri kanaatlerini bildiriyordu ve Genel Başkan da onların önerilerini tek tek alıyordu. Bu belki ilk kez olan bir uygulama. Asiltürk'ün bu hamlesi aslında Genel Başkan'ın bu siyasetine yönelik. Görüşmelere soru işaretiyle gidilsin, özgüvenli gidişi baltalamaya yönelik. Böylece görüşmelerin gündemine bu tartışmaların da girmesini sağlamış oluyor. Partinin yetkili kurullarında hiçbiri konuşulmadı bunların. Ne Başkanlık Divanı'nda ne GİK'de bunların konuşulmadan kamuoyuyla paylaşılması sorun."

SP yönetimi, Asiltürk'ün çıkışında Erdoğan'ın ziyaretlerinin yanı sıra, parti içinden de AKP'den gelen "baskı ve markaj"ın etkili olduğunu düşünüyor.

Genel merkeze yakın kaynaklar, iki parti tabanının birbirine yakınlığına dikkat çekilerek, "eş dost aracılığı" ile partilerine yönelik "CHP'lilerle ne işiniz var?" mesajları gönderilerek markaj ve baskı uygulandığını ifade ediyorlar.

Parti kulislerinde bu yaklaşımlardan etkilenen bazı partililerin Asiltürk'le bu düşünceleri paylaşmış olabileceği ve bunun üzerine de Asiltürk'ün kongre çıkışı yapmış olabileceği yorumu yapılıyor.