İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin raporuna göre, OHAL'in yürürlükte olduğu bir yılda 2 bine yakın işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
Birgün'de yer alan habere göre özellikle 2016 yılı şubat ayı ile başlayan ve OHAL sonrası devam eden süreçte iş kazalarında büyük bir artış meydana geldi. OHAL sonrası toplu iş cinayetlerinden ziyade tek tek gerçekleşen iş cinayetleri çoğaldı, seri ve sürekli bir biçim aldı. OHAL’in ilanından bu yana geçen bir yılda en az bin 963 işçi iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetti.
OHAL döneminde en çok iş cinayetinin yaşandığı iş kolları yine inşaat, tarım ve taşımacılık iş kolları oldu. Neredeyse her dört iş cinayetinden biri (yüzde 23) inşaatta yaşandı. İnşaat iş kolunda 449 işçi, tarımda 360 işçi, taşımacılıkta 287 işçi hayatını kaybetti.
Rapora göre, tarım iş kolunda meydana gelen iş cinayetlerinde yüzde 10 oranında düşüş var. Metal, madencilik ve enerji iş kollarındaki ölümler ise her geçen gün artıyor. Yine gıda, kimya, tersane/liman, cam/çimento, ağaç/kâğıt gibi sanayi iş kollarındaki ölümlerde de artış söz konusu. Dolayısıyla iş cinayetleri sanayide yoğunlaşma eğilimi gösteriyor.
Rapora göre, iş cinayetlerinin nedenlerinde trafik/servis kazaları (486 işçi), ezilme/göçükler (358 işçi) ve yüksekten düşmeler (335 işçi) her zaman olduğu gibi ilk üç sırada. Ancak özelikle elektrik çarpmalarına bağlı iş cinayetlerinde (104 işçi) oransal bir artış yaşanması dikkat çekiyor. Elektrik çarpmalarına karşı alınacak önlemlerin maliyetlerinin çok az olduğuna dikkat çekilen rapora göre, bu veri OHAL döneminde iş güvenliği önlemlerinin iyice rafa kalktığını gözler önüne seriyor. Aşırı-yoğun-fazla çalışmaya bağlı olası ani ölümler ise (kalp krizi, beyin kanaması vb.) artık kalıcılaşmış durumda (180 işçi). Rapora göre bu durum, OHAL döneminde çalışma koşullarında herhangi bir iyileştirmenin olmadığını, aksine var olan uygulamaların kalıcılaştığını gösteriyor. İşyerlerinde ya da çalışırken şiddet olaylarına maruz kalıp ölen işçilerin (118 işçi) varlığı ise OHAL ile hiçbir sorunun çözülmediğini, aksine şiddetin kalıcılaştığını ortaya koyuyor.
Rapora göre, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin 113’ünü (yüzde 6) kadınlar, 74’ünü göçmenler oluşturuyor. OHAL döneminde çocuk işçi ölümleri de aynı oranda sürüyor. Bu dönemde 15’i 14 yaş ve altı olmak üzere en az 51 çocuk işçi hayatını kaybetti. Öte yandan 28-50 yaş grubundaki işçi ölümlerinde kısmi artış var (bin 32 işçi). İSİG Meclisi bu artışı şöyle yorumluyor: “28-50 yaş grubu; örgütlülük, haklarını koruma gibi pratiklere daha aşina. Bu yaş grubundaki iş cinayetlerinin oransal artışı, OHAL’in işçi sınıfının ana gövdesine dönük uygulamalarının arttığının bir göstergesi. Yani daha örgütlü, kendini koruyabilen işçi sınıfına dönük doğrudan bir saldırı gerçekleşti OHAL döneminde.”
Raporda, OHAL sürecinde kamu ve 50’den az işçisi olan az tehlikeli işyerlerinde uzman ve hekim çalıştırma zorunluluğunun 2020’ye ertelendiğine, ayrıca yine endüstriyel kazalara dönük yönetmelikte bazı zorunlulukların 2019’a ötelendiğine dikkat çekiliyor. Bunun yanında iş cinayetleri davalarında adaletsizlik ve cezasızlığın sürdüğü ve iş güvenliği mücadelesi veren işçilere dönük işten atma saldırılarının yaşandığı da hatırlatılıyor. Son olarak OHAL sonrası 5 grevin yasaklandığına işaret edilen raporda, şöyle deniyor: “İşçilerin örgütlenmesi zaten birçok şekilde engellenmeye çalışılırken bu durum OHAL’le birlikte iyice keyfileşti. Dolayısıyla OHAL koşulları patronlar lehine ve işçiler aleyhine devam eden, iş cinayetleri rejimini kurumsallaştıran bir saldırı süreci olarak devam ediyor.”