Okkır, AİHM’e gidiyor

Okkır, AİHM’e gidiyor
Ergenekon Soruşturması kapsamında tutuklanan ve cezaevinde fenalaşınca kaldırıldığı hastanede tüm çabalara karşın yakalandığı kanser hastalığından yaşamını yitiren Kuddusi Okkır'ın, Yalova'da yaşayan eşi Sabriye Okkır, AİHM'e başvuracak. Ön başvuruyu yaptığını belirten Okkır, “Eşimi devletin de elbirliği ile ortadan kaldırdılar” dedi. ‘Eşim ölmedi, öldürüldü’ Yalova Barosu tarafından Türkiye Barolar Birliği’nin önümüzdeki günlerde yapılacak olan genel kurul toplantısı öncesi Termal İlçesi’nde Tharmalium Park Otel’de toplantı düzenlendi. Toplantının bugünkü bölümünde ilginç bir gelişme yaşandı. Verilen arada otele gelen, Ergenekon soruşturmasında tutukluyken yaşamını yitiren Kuddisi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, yardımına ihtiyaç duyduğunu ifade ettiği hukukçu Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu’ndan kendisini yönlendirmesini istedi. Eşinin ölmediğini, öldürüldüğünü öne süren Sabriye Okkır, hakkını AİHM’de arayacağını belirterek, “Eşim bana göre öldürüldü. Devlet el birliği ile bu adamı ortadan kaldırdı” dedi. Okkır, şöyle devam etti: ‘Devlet elbirliği ile ortadan kaldırdı’ “Bu bir faili meçhul cinayet değil. Bunun sorumluları ortada. Fakat hiç kimsenin yargılanmasına izin verilmiyor. Hâkimler, savcılar, cezaevi sorumluları, cezaevi savcıları hiç kimsenin yargılama sürecine gidilmiyor. Bunları devlet koruyor. Doktorların yargılanmasına valilikler izin vermiyor. Madem doktorlar görevlerini bu kadar düzgün yapıyor da Kuddisi neden öldü? O zaman eşim kendi kendine öldü. Erken öldüğü için böylece kendisi suçlu oluyor. Ben de bunu anlamıyorum. Bu adam bana göre öldürüldü. Devlet elbirliği ile eşimi ortadan kaldırdı. Bütün kanuni işlemleri deniyorum. Hukuk yollarım tıkanıyor. Ben de bunun için AHİM’e gideceğim. Ön başvurumu yaptım. Şu anda gerekli evrakı gönderip AİHM davasını başlatacağım. Başka çarem kalmadı. Çünkü doktorların, hâkimlerin, savcıların yargılanmasına bu ülkede izin verilmiyor.” Sabriye Okkır’ı büyük bir dikkatle dinleyen Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu, yaşanan bu olaya hukukçu olmanın yanı sıra insan olarak da çok üzüldüğünü belirterek, “Bu olayı siyasi boyuttan çıkarıp insani boyuta taşımak lazım. Hastalık herkesin başına gelebilir” dedi.