İstanbul Okmeydanın'da cemevi avlusunda polis kurşunuyla yaşamını yitiren Uğur Kurt'un üzüntüden kanser olan ve ve polis avukatının “saatinin kordonunu kopardığı” gerekçesiyle sanık sandalyesine oturtulan annesi Güllünaz Kurt, “O polis sadece oğlumu öldürmedi. Tüm ailenin katili oldu...” diyor.
Anne Kurt, "Tüm kardeşlerim bu olay yüzünden kanserle mücadele ediyor. Uğur’umu geri getirebilecekse o avukata saatler feda olsun” diyor. Baba Kemal Kurt da o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan’ın kendisini arayarak, “Çocuğunun GBT’si elimde. Tertemiz, hiçbir şeyle ilgisi yok” dediğini aktardı.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un sorularını yanıtlayan (12 Haziran 2016) Kurt Ailesi'nin açıklamaları şöyle:
- Size saat kordonu yüzünden dava açıldığını duyunca ne hissettiniz?
Güllünaz Kurt: Şok oldum. Katil elini kolunu sallaya sallaya geziyor ama beni yargılıyorlar. Beni yargılayacaklarına katili yargılasınlar. Bu ne biçim adalet böyle?
Eğer o avukatın saate ihtiyacı varsa, oğlumu geriye getirsin, saatler alayım ona. Gözümün bebeği bir oğlum vardı. 1.5 yaşında çocuğu vardı. Ben şimdi ölüye mi diriye mi yanayım? Yurdu, yuvası dağıldı oğlumun. Ben kansere yakalandım. Getirsin benim oğlumu geriye ben ona ağırlığınca saat alayım.
- Yargılamanın başından bu yana hiçbir duruşmayı kaçırmadan takip ettiniz. Sağlığınız el verirse yine takip edecek misiniz?
Güllünaz Kurt: Tüm duruşmalara gidiyorum. Son duruşmaya gidemedim. Her duruşmadan çıkınca 1 hafta hasta yatıyorum ama tedavim biterse duruşmalara yine geleceğim.
- Olaydan 6 ay sonra polis avukatının aldığı sağlık raporunda yumruk atıldığına ilişkin tespitlerin olduğuna ne diyorsunuz?
Güllünaz Kurt: Ben boksör müyüm? Kadınım. Nasıl vurmuşum ona? Sinirlerim boşaldı ne olduğunu bile bilmiyorum.
- Hastalık nasıl teşhis edildi? Biraz anlatır mısınız?
Güllünaz Kurt: 12 senedir kontrol altındaydım. Hiçbir şeyim yoktu. Doktorlar patolojiye gönderdi parçayı, ‘kansersin’ dediler. Tedavi görüyorum şimdi. Bir anda çıktı hastalık. ‘Üzüntüden’ dedi doktor. Tüm aile hastalıklarla boğuşuyor. Narin (Uğur Kurt’un eşi) ilaçlarla ayakta duruyor. Torunum babasını arıyor. Benim yaram soğuyacak yara değil. Geceleri 1 saat anca uyuyorum. O da ilaç sayesinde. Tüm ailenin katili oldu o polis. Evimi, barkımı yıktı o polis. 2 sene geçti. Elini kolunu sallaya sallaya geziyor. ‘Ben vurdum’ diyor. Ne bekliyorlar daha?
- Eviniz oğlunuzun öldürüldüğü cemevine çok yakın. O yoldan geçerken nasıl hissediyorsunuz?
Güllünaz Kurt: Oraya gitmeyi hiç istemiyorum. Mümkün olduğunca az kullanıyoruz o yolu. Geçen gün 2. yıl dönümü yemeği vardı. Mecburen gittim ona da.
- Dava sonunda sanık polisin hakttiği cezayı alacağına inanıyor musunuz?
Kemal Kurt: Bu gidişle bir adalet çıkacağını düşünmüyorum mahkemeden. O dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı beni aramıştı olaydan sonra. Erdoğan, ‘Çocuğunun GBT’si elimde. Tertemiz, hiçbir şeyle ilgisi yok. Onu vuran polis gereken cezayı alacak’ demişti.
Güllünaz Kurt: Kararla birlikte o polis tutuklanmazsa bu bizi yaralayacak. Benim oğlum polis vurmuş olsaydı şimdiye kadar çoktan atmışlardı içeriye.