Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin çoğu yönetici olarak atanınca bu ders için öğretmen açığı ortaya çıktı. Okullarda hem seçmeli hem zorunlu çok sayıda dini içerikli ders var, 400 bin öğretmen adayının atama beklemesine rağmen Milli Eğitim Bakanlığı çözümü, “ücretli öğretmen” adı altında mahalle imamlarına ders verdirerek çözüyor.
Görevlendirme maddesinde, “Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ve yöneticilerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin bakanlar kurulu kararının 9-(1)/a-1 maddesine göre öğretmen sayısının yetersiz olması sebebiyle ilçe müftülüğünün resmi din görevlisi ders ücreti karşılığında 4 saat din kültürü ve ahlak bilgisi dersine girebilir” ifadesi yer alıyor.
Bakanlık, ek ders esaslarına göre öğretmen ihtiyacı karşılanamadığı durumlarda 4 yıllık olmak üzere üniversite mezunu memurlara 10 saate kadar okullarda ek ders görevi verebiliyor. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin çoğu çalıştıkları okullarda müdür ve müdür yardımcısı olunca bu derse girecek öğretmen sayısı azaldı. Bu nedenle imamlar “ücretli öğretmen” olarak derse sokuluyor. İlahiyat fakültesi mezunu, pedagojik formasyonu olan imamların öncelikle tercih edildiği söyleniyor ama bu kriterlere sahip imam sayısı çok değil. Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan’ın verdiği bilgiye göre, Kartal Öğretmen Selma Akay İmam Hatip Ortaokulu’nda da mahalle imamı derslere giriyor. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre “öğretmenliğin uzmanlık gerektiren bir alan olduğunu” vurgulayan bir eğitimci, imamların derse girmesiyle ilgili şunları söyledi: “Okullarda din kültürü öğretmenlerinin büyük çoğunluğu yönetici olarak atandığı için ciddi anlamda din bilgisi öğretmeni açığı var. Sadece İstanbul ve Ankara’da değil, Türkiye’nin pek çok yerinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olmayan yerlerde imamlar derse girebiliyor. İmamların imam hatiplerde bile derse girecek olması doğru değil. O öğrencilere de yazık. Pedagojik formasyonu, alan bilgisi almayan, bu süreçlerden geçmeyen hiç kimse sınıflara girmemeli. Ciddi olarak istismara açık bir alan, cemaatlerin, tarikatların sınıfa girmesinin önü açılmış olur. Ve tabii 400 bin atanamamış öğretmen var. Açık varsa neden işsiz öğretmenler atanmıyor? “
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, 4+4+4 yasasının çıkması ile birlikte imamların derslere girmeye başladığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Öncelikle imamların çalışma alanları okullar değildir. Öğretmenler gidip camide imamın yapması gerekeni yapıyor mu ki imam öğretmen yerine gelip, nasıl ders anlatabilir? Okullarımızda farklı inançlardan, farklı mezheplerden ailelerin çocukları bulunmaktadır. Öğretmen öğrenciler karşısında eşitliği ve tarafsızlığı temsil eder aynı zamanda. Farklı inançların olduğu ülkemizde imam kimliğinin sınıfa girmesi düzenlemesi öğretmen kimliğinin tarafsızlığını ortadan kaldırmakta, öğretmen yerine imamı tarif etmekte ve dayatmaktadır. Kaldı ki pedagojik formasyonu ve alan bilgisi olmayan imamlar öğretmen niteliğini taşımamaktadır. İmam hatip dahil hiçbir okul türünde doğru değildir. Ataması yapılmayan öğretmenler yarım milyona yaklaşmışken, öğretmen ataması yapmayan bakanlık söz konusu imamlar olduğunda her türlü istihdam koşulunu sağlamakta, az saat çalışıp en çok maaş alan, lojman vb. tüm ihtiyaçları, sosyal hakları tüm emekçilerden daha iyi şartlara sahip imamlara ayrıca istihdam koşulu sağlamaktadır.
Bir eğitim uzmanı, bu konuyla ilgili şu noktalara dikkat çekti: n Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri eğitim yönetimi yüksek lisansı, doktorası mı yapıyor? Hangi doğuştan yöneticilik özellikleri var da Türkiye genelinde okullarda ciddi bir oranda yöneticilik yapıyorlar?
-Ücretli öğretmen olan yerlerde böyle bir uygulama yapılıyor deniliyor. İmam hatip öğrencilerine de yazık ama normal liselere hiçbir şekilde girmemeleri gerekiyor.
-Madem din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmen açığı vardı. O zaman ücretli öğretmen ya da imamlara ne gerek var? Neden bu ders için öğretmen ataması yapılmıyor?