'Okulda Diyabet Programı' il toplantılarının 5'incisi yapıldı | Okulda neler yapılabilir, öğretmenlere ne düşüyor?

'Okulda Diyabet Programı' il toplantılarının 5'incisi yapıldı | Okulda neler yapılabilir, öğretmenlere ne düşüyor?

Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği’nin işbirliği ve Sanofi Türkiye’nin desteğiyle yürütülmekte olan ‘Okulda Diyabet Programı’ il toplantılarının beşincisi 10 Haziran 2022’de Afyonkarahisar’da yapıldı.

Daha önce Gaziantep, Adana, Samsun ve Eskişehir’de düzenlenen Okula Diyabet Programı kapsamında; çocuk diyabet ekibi, aileler ve öğretmenleri buluşturmak, diyabetli çocukların okuldaki bakımını güçlendirmek, sorunlarını çözmek, “Çocuklarda Diyabet” konusunda farkındalık yaratmak amaçlarıyla 10 Haziran 2022’de Afyonkarahisar’da düzenlenen 5. toplantıya  çoğunluğunu öğretmenler, diyabetli çocuklar/gençler, aileler, okul hemşirelerinin oluşturduğu 600 kişi katıldı.

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen toplantının açılışında Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabili Dalı Başkan Vekili Prof. Dr. Ayşegül Bükülmez, Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği Diyabet Grubu Başkanı Prof. Dr. Zehra Aycan, İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın okulda diyabet bakımının önemini anlatan konuşmalar yaptılar.

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı, Okulda Diyabet Programı Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Hatun, “Çocuklarda Diyabet ve Okulda Diyabet Bakımı” başlıklı bir konuşma yaparak, Tip 1 diyabetli çocukların okulda kan şekerinin ölçülmesi, insülin enjeksiyonu ya da insülin pompası ile insülin verilmesi veya bunların denetlenmesi, karbonhidrat miktarlarının hesaplanması, beslenme saatlerinde nezaret edilmesi, kan şekeri düşüklüğü ve yüksekliklerinde yardım edilmesi, ağır kan şekeri düşüklüğü gibi durumlarında acil müdahale edilmesi gibi ihtiyaçlarının olduğunu, bu ihtiyaçların çoğu zaman annelerin özverileri ile çözüldüğünü, oysa öğretmenlerin bu konulardaki desteğinin çok önemli olduğunu, okulda diyabet programının bunu hedeflediğini ve temel felsefesinin çocuk diyabet ekiplerini öğretmenler ile tamamlamak olduğunu anlattı.

Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Daire Başkanlığı Sağlık Hizmetleri Şubesi Koordinatörü Gülcan Kılınç, bakanlık olarak  "Okulda Diyabet Programı"nın ortağı olduklarını ve bütün imkanları ile programı desteklediklerini, yakın zamanda yayınlanan “Tip 1 diyabetli öğrencilerin okullarda/kurumlarda bakımı ve desteklenmesi hakkında yönerge” ile okul yönetimleri ve öğretmenlerin sorumluluklarının ayrıntılı olarak belirlendiğini, bundan sonra bu yönergenin uygulanması çalışmalarına ağırlık vereceklerini anlattı. Kılınç, Türkiye'de okul hemşiresi sayısının çok az olduğu, bu sorunu çözmek için hazırlıklarının sürdüğü, yakında Okulda Diyabet Programı Online Eğitim Platformu’nun canlıya alınacağını ve bu yolla eğitimlerin yaygınlaştırılacağını ve okuldaki sorunların çözümü konusunda aile ve okulların işbirliği yapmasının gerekli olduğunun altını çizdi.

Koç Üniversitesi Hastanesi Çocuk Diyabet ekibinden diyetisyen Tuğba Gökçe ve hemşire Ecem Can, Tip 1 diyabetli çocuklar ile diğer çocukların beslenmesinin benzer olduğunu, diyabetli çocukların normal yaşamda ve okulda karbonhidrat sayarak ve esnek bir şekilde beslenebileceklerini, ara öğün almalarının şart olmadığını anlattı.

Daha sonra söz alan Tip 1 diyabetli Endokrinolog ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, kendisinin lise yıllarında Tip 1 diyabet tanısı aldığını, kendisinin şu anda otomatik insülin verme sistemi 780G insülin pompası kullandığını ve HbA1c’sinin yüzde 6 dolayında seyrettiğini, hiçbir komplikasyonun olmadığını söyledi.

Toplantı boyunca ayrıca, Arkadaşım Diyabet İznik Kampı’na katılan, şimdi matematik öğretmeni olan İsmail Kaya, Fen Lisesi öğrencisi ve tıp okumak isteyen Mihriban Ülker Arı, Tip 1 diyabetli çocuk annesi Sabahat Çelikeloğlu, yeni bebeği olan Tip 1 diyabetli bir öğretmen, okul yöneticileri, Tip 1 diyabetli çocuk aileleri söz olarak,  okulda diyabet bakımı ile ilgili eski yıllara göre önemli ilerlemeler olduğunu, bununla birlikte hâlâ Tip 1 diyabetin yeterince bilinmediğini ve diyabetli çocukların zaman  zaman ayrımcılığa maruz kalabildiğini, birçok öğretmenin Tip 1 diyabetli çocuklara destek olmaya çalıştığını ama bilgi yetersizliği olduğunu, iyi niyetin yeterli olmadığını, Tip 1 diyabetli çocuk olan okullardaki öğretmenlerin kapsamlı bir şekilde eğitilmesi gerektiğini belirttiler.

11 Haziran'da da, ekip olarak önce Afyonkarahisar Belediyesi’nin çölyaklı çocuklar için düzenlediği kahvaltıya, daha sonra ise “Arkadaşım Diyabet Buluşmları” toplantılarının beşincisine (Daha önce Kütahya, Konya, Gaziantep ve Diyarbakır’da yapılmıştı) katılındı ve Afyondaki Tip 1 diyabetli çocuk ailelerinin sorularının cevaplandığı bir toplantı yapıldı.

Toplantılar ile ilgili izlenimlerini anlatan Okulda Diyabet Programı Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Hatun, Afyonkarahisar’dan “İyi bir iş başardık” duygusu ile döneceklerini, Afyon’daki 200 civarındaki Tip 1 diyabetli çocuğun okullarında öncelikle bir yetkili kişi belirlenmesini ve bu kişilerin kapsamlı bir şekilde eğitilmesini, bunun hemen yapılabileceğini, Tip 1 diyabetli çocukları izleyen merkezlerin bir görevinin de bu olduğunu söyledi.