Okullarda kıyafet zorunluluğu yok, başörtüsü serbest

Okullarda kıyafet zorunluluğu yok, başörtüsü serbest

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda, belirli koşullarda öğrencilerin kılık kıyafetlerinin serbest olmasına ilişkin yönetmelik yayımlandı. Yönetmeliğe göre, öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamayacak. İmam Hatip'te okuyan veya seçmeli Kuran'ı Kerim dersi alan kız çocukları başlarını örtebilecek.

Bazı sınırlamalar dışında (Siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular vb.) okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafet serbest bırakıldı. Ancak okul yönetimlerine kıyafet belirleme hakkı verildi.

Yönetmelik öğrencilerin atölye ve laboratuarlarda önlük veya tulum, işyerlerinde ise yapılan işin özelliğine uygun kıyafet giymelerini de düzenliyor.

Yine öğrencilerin tek tip eşofman veya spor kıyafeti giymeye zorlanamayacağı da vurgulandı.

19 Mayıs, 29 Ekim gibi günlerde veya buna benzer kutlamalarda ders içi ve ders dışı faaliyetlerde kullanılmak üzere veliye mali yük getirecek özel kıyafet aldırılamayacağı da kaydedildi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerini düzenleyen yönetmeliği değişti.

Yeni yönetmeliğe göre, öğrenciler, okul ve sınıflarda tek tip kıyafet giymeye zorlanamayacak.

Ayrıca kız öğrencilere, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtme serbestisi de getirildi.

 

'Bu nasıl bir ymnetmeliktir ki, köhnemiş başörtüsü yasağını sürdürmaktedir?'

 

Başörtüsü yasağının çözüme kavuşturulmadığı yönetmeliğin köhnemiş zihniyeti değiştirmediğinin altının çizildiği belirten Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, okul içinde baş açık" ifadesinin İslami kimliğe karşı baskıcı mantığın korunduğunun göstergesi olduğu ifade etti.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni kılık kıyafet yönetmeliğine ilişkin bir basın açıklaması yayımladı.

Başörtüsü ve yasak kelimelerinin yan yana gelmesinin kabul edilemez olduğunun belirtildiği açıklamada bu sorunun cesur bir tutumla çözüleceği dile getirildi.

İşte Özgür-Der'in yayımladığı açıklamanın tam metni:

Milli Eğitim Bakanlığının yeni kılık kıyafet yönetmeliği özgürlük alanını genişletmek ve mağduriyetleri gidermek noktasında beklentileri karşılamaktan uzak bir adım olmuştur. Bakanlıkça gelecek öğretim döneminden itibaren uygulanmak üzere hazırlanan ve bugünkü Resmi Gazetede yayımlanan kılık kıyafet yönetmeliği ile eğitim alanında süregelen yasakçı zihniyetin sona erdirildiği iddiası boş bir iddiadır.

Bu yönetmelikten sonra da okullarda gerek öğrencilerin, gerekse de öğretmenler ve diğer çalışanların yıllardır maruz kaldıkları çirkin, hukuksuz, iğrenç başörtüsü yasağı aynen devam edecektir. Daha da acısı şudur ki, darbeci kirlilikle her alanda mücadele edildiğinin iddia edildiği bir vasatta, 12 Eylül darbecilerince dayatılan yönetmeliklerden kaynaklanan başörtüsü yasağının ruhu bu yeni yönetmelikte aynen korunmaktadır.

"Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik" içinde yer alan “okul içinde baş açık” ifadesi bu ülkede İslami kimliğimize yönelik baskıcı mantığın korunduğunun bir göstergesidir. Mümin hanımların ve kızların, Rablerinin emrine icabet niyetiyle başlarını örtmelerinin şu veya bu mekanda, şu veya bu mesleği icra ederken yasaklanabileceğine, sınırlanabileceğine dair bir yaklaşım tümüyle gayrı meşru bir yaklaşımdır; insanlar üzerinde ilahlık iddiasının bir yansıması ve açık bir tuğyan eylemidir. İnanç özgürlüğünün açıkça ihlalini içeren ve insanların serbest iradesine ipotek koyma anlamına gelen bu yasak ve sınırlamanın insan hakları ilkelerine de, hukuk devleti mantığına da aykırı olduğu tartışmasızdır.

Milli Eğitim Bakanlığını ve AK Parti Hükümetini, özgürlük alanlarını beli düzeylerde geliştirme adına şu veya bu zeminde inancımıza ve kimliğimize yönelik yasakçı, dayatmacı uygulamaları içselleştirecek bu tür adımlar atmamaları için uyarıyoruz. İnancımız, kimliğimiz pazarlığa tabi değildir. İnanç yasağı temel bir sorun, bu ülkenin kanayan yarasıdır. Kısmi düzeltmelerle, yüzdelik oranlarda azaltmalarla bu sorunu çözemezsiniz! Bu sorun ancak açık, dürüst, cesur bir tutum alışla ve eşitlik ve adalet temelinde bir hukuk mantığıyla çözülebilir.

Halen pek çok okulda başörtülü eğitim görme ısrarlarından dolayı pek çok kızımız baskılara maruz kalmaktalar. Kimi yerlerde Gestapo zihniyetli idareciler ve kişiliksiz, korkak yetkililer yüzünden 13-14 yaşlarındaki çocuklarımız okuldan okula sürgün edilmekteler. 12 Eylül ve 28 Şubat darbe süreçlerinde belki bu tür tablolar sıradan karşılanıyor, vaka-ı adiyeden addedilebiliyordu. Sizin bu zalimlerden ve zulüm dönemlerinden farkınız sadece İmam Hatip okullarında ve seçmeli Kuran derslerinde başörtüsü takabilme serbestisi mi olacak? Buna razı olacak mısınız? Bilin ki, biz asla razı olmayacağız!

Dolaylı biçimde de olsa başörtüsü yasağı içeren yeni yönetmelik yanlış, zaaflı bir düzenleme olmuştur. Başörtüsü ve yasak kavramlarını herhangi bir biçimde ve herhangi bir yerde yan yana getiren, bir arada zikreden, tahayyül eden bir uygulamanın sizin tarafınızdan da asla kabul edilmemesi, içselleştirilmemesi gerektiğinin altını çiziyor; yanlıştan bir an önce dönülmesini talep ediyoruz!