Öyle ki "sünger" gibi atmosferdeki karbondioksit gazını emen ve insanların karbondioksitten daha çok zarar görmesini engelleyen okyanuslar da artık "imdat" demeye başladı. Atmosfere salınan fazladan karbondioksit, okyanusları da tehdit ediyor.
Okyanus tarafından emilen karbondioksit, suyun kimyasını değiştiriyor ve su daha asitli bir hale geliyor. Böylelikle deniz canlılarının yaşam alanları daralıyor. Bu durum sadece deniz canlıları için değil, deniz kaynaklarına muhtaç insanlar için de sorun oluyor.
Tuzlu suyla buluşan karbondioksit, karbonik asit oluşturuyor ve basit bir kimyasal reaksiyon, tepkimenin sürekliliği ile deniz suyunun kimyasını bozuyor.
Öyle ki okyanusların pH değerinin yaklaşık 100 yılda 8,2'den 8,1'e düşmesi ile serbest karbon formu bozuldu ve savunma için kabuk yapan deniz hayvanlarının kabukları gittikçe daha inceldi, mercan resifleri bile etkilendi. Bilim adamları, 2100 yılında okyanusların pH değerinin 20 milyon yıl önceki koşullara döneceğini tahmin ediyor.
Plankton denilen küçük deniz canlılarının azalması, onları yiyen balıklar, balıkları yiyen penguenler, balinalar ve deniz kuşları için de "daha az besin" anlamına geliyor. Yapılan araştırmalara göre, insanoğlu havaya karbon salınımını bugün durdursa bile okyanuslardaki asitlenme durmayacak.
Deniz suyu yüksekliği 100 yıl öncesine göre 17 cm artarken, karbondioksit oranı geçtiğimiz 650 bin yıl boyunca hiç olmadığı kadar yüksek düzeyde bulunuyor.
NASA'nın önümüzdeki yıl Ocak ayında uzaya göndereceği karbon izleme uydusu, küresel ölçekte karbon ve etkilerinin tespiti konusunda yeni bilgiler verecek.İlgili haberler:Okyanus gürültüsü balinalara yaramıyor