Bilim adamları 1992 Rio Zirvesi'nden bu yana okyanuslardaki yaşamın korunması için çok az şey yapıldığını söyledi.
Araştırmacılara göre dünya için çok önemli olan su altı habitatının korunması ve balık avının sınırlandırılması konusunda gösterilen çaba ''acınası.''
Science dergisinde yayınlanan analiz Rio+20 zirvesinin son hazırlıkları yapılırken tartışma yarattı.
Sualtı yaşamının korunması için çalışan aktivist ve bilim adamları Avustralya'nın dünyanın en büyük deniz rezervi ağını kurma kararını mutlulukla karşıladı ancak onlara göre küresel anlamda gösterilen çaba oldukça zayıf.
Londra'daki Zooloji Cemaati'nden Jonathan Baillie ''Yaptığımız analiz hükümetler tarafından okyanusların korunması konusunda verilen sözlerin neredeyse hiç birinin tutulmadığını gösteriyor'' dedi.
Baillie sözlerine ''Bu çabaların bir işe yarayabilmesi için hükümetlerin bu alanda verdikleri vaatlerden sorumlu tutulmaları gerekiyor'' diyerek devam etti.
Araştırmacılar analizlerini yaparken 1992 Rio zirvesi ve ondan on yıl sonra Johannesburg'da yapılan Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi sırasında devletlerin deniz yaşamını koruma ile ilgili verdikleri sözleri göz önünde bulundurmuş.
Hükümetler, 2012 yılına kadar bir deniz rezervleri ağı kurulacağını, yasadışı balık avının önüne geçileceğini, kritik durumda olan habitatların korumaya alınacağını ve yerel balıkçılara destek sağlanacağını vaad etmişti.
Bu hedeflerin hiçbirine varılamadı ve yasadışı balık avı hala tüm dünyada önemli bir sorun.
Dünya denizlerinin sadece %1'i koruma altında.
İki yıl önce hükümetler bunu 2020 yılına kadar %10'a çıkarma kararı aldı ancak yapılan analizlere göre bu hızla gidilirse bu hedefe ulaşmak da mümkün olmayacak.
Geçen hafta Avustralya hükümeti kıyılarındaki 3.1 milyon kilometre kareyi kapsayacak bir deniz rezervleri ağı kurma kararını açıkladığında bilim adamları sualtı habitatının korunması yolunda gerçek bir adım atıldığı için mutlu oldu.
Rio zirvesinden hemen önce yapılan bu hamlenin diğer hükümetlere de ilham vermesi ümit ediliyor.
Rio+20 zirvesinin önemli temalarından biri okyanuslar olacak.
Ancak 6 ay süren hazırlık turlarında görüldüğü üzere hükümetler okyanusları koruma konusunda adım atmak için çok da hevesli görünmüyor.
ABD okyanuslardaki genetik kaynakların tüm ülkelerce eşit kullanımına sıcak bakmıyor, gelişmekte olan ülkelerse böyle bir karar alınmadan herhangi bir anlaşmaya imza atmayacaklarını söylüyor.
Pew Çevre Grubu Uluslararası Politika direktörü Sue Lieberman ''Ülkelerin on yıl önce Johannesburg'da verdikleri sözlere bağlı kalmayacaklarından endişe etmeye başladık. Ancak hala ülkelerin 2002'de verdikleri sözleri tutmak için zamanları var'' dedi.