Öldürülenlerin yakınları da suçsuzluğumu anladı

Öldürülenlerin yakınları da suçsuzluğumu anladı

T24 - Zeytinburnu’nda 16 Eylül günü 3 Çeçen’in öldürülmesi olayında tetikçilik yaptığı iddia edilen Ziiaudin Makhaev, İstanbul’a geldi. “Sanırım artık öldürülenlerin aileleri de benim cinayetlerle bir ilgim olmadığını anladılar” diyen Makhaev, kendisini tetikçi olarak sunan gazetelere 700 bin TL’lik tazminat davası açmaya hazırlanıyor.

Zeytinburnu’nda  16 Eylül’de 3 Çeçen’in öldürülmesinde Rus İstihbaratı’nın tetikçiliğini yaptığı öne sürülen Çeçen işadamı Ziiaudin Makhaev, 18 Eylül’de ayrıldığı Türkiye’ye, önceki gün saat 18.51’de yeniden geldi. Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan ayrılan Makhaev, Atatürk Havalimanı’ndaki pasaport kontrolünden sorunsuz geçti. Cinayetlerin ardından ilk kez Türkiye’ye gelen Ziiaudin Makhaev, “İstanbul’a, bir süredir aksayan ticari işlerim için geldim. 1 hafta kalmayı planlıyorum. Bu süre içinde hakkımda günlerce tetikçi diye yayın yapanlara açacağım davaları da avukatlarımla görüşeceğim. Tekrar, Türkiye’de olmaktan çok mutluyum. Burası benim 2’nci vatanım. Tekrar söylüyorum. Ne kimseyi öldürdüm. Ne de öldürülmesine katkı sağladım” dedi.

Hürriyet’in daha önce Grozni’de görüştüğü Ziiaudin Makhaev’in ilk adresi Yeşilköy’de bir kebapçı oldu. Eğitimini Türkiye’de tamamlayan ve 3 çocuğu Türkiye’de doğan Makhaev, şunları anlattı: “Bu cinayetlere adım karıştırıldıktan sonra sıkıntılı günler geçirdim. Ailem ve ben tehdit altındaydık. Hedef gösterilmiştim. Ölen insanların yakınları cinayetleri benim işlediğimi düşünebilirdi. Çeçenistan’da kendim için ve ailem için koruma tuttum. Sanırım öldürülenlerin aileleri de artık benim cinayetlerle bir ilgim olmadığını anladılar.

Tazminat davası  açacağım

Çeçenistan’a 1 ay kadar önce döndüm. Hac’daydım. Çeçenistan’da US.Polo, Tekbir, Pierre Cardin gibi markaların temsilcisiyim. Uzun zamandır gelmediğim için işlerim aksadı, iş görüşmeleri yapacağım. Beni tetikçi olarak sunan gazetelere, ceza davası açtım. Toplam 700 bin dolarlık tazminat davası da açmayı düşünüyorum. İstanbul’da gözaltına alınacağıma yönelik bir tereddütüm yoktu. Türk polisinin ve adaletinin benim cinayette dahlim olmadığını anlayacağını biliyordum. Belki gazetelerde hakkımda çıkan haberler üzerine bilgime başvurmak isteyebilirler diye düşündüm. Ancak o bile olmadı. Çok mutluyum. Benim Türkiye’yle ilişkilerimin iyi. Bir nevi ticari köprü konumundayım. Bu sanırım bir takım kişileri rahatsız etmiş olmalı ki bana bu iftirayı attılar. Tekrar söylüyorum. Ne kimseyi öldürdüm. Ne de kimsenin öldürülmesine katkı sağladım.”