İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'un 2020 Olimpiyat Oyunları’nı kaybetmesinin ardından gündeme gelen “Gezi Parkı olayları etkili oldu” iddialarına yanıt verdi. Daha önce Twitter’dan “İstanbul'un olimpiyat adaylığı olumsuz sonuçlanırsa bunun Gezi Parkı eylemcileri yüzünden olacağını” söyleyen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın aksine Topbaş, olimpiyatların kaybedilmesinde Gezi olaylarından çok, milli atletlerin dopingli çıkmasının etkili olmuş olabileceğini söyledi.
Topbaş, Habertürk TV'de çıktığı canlı yayında soruları yanıtladı.
İstanbul'un 2020 Olimpiyatları'nı Tokyo'ya kaybetmesini değerlendiren Topbaş, Olimpiyat Komitesi'ne sunulan projelerin hayata geçirileceğini söyledi.
“Esasında kaybetmedik. İddialıyız, Türkiye yeni bir hamle yaptı. Bu her alanda hissediliyor. Çok ciddi ezber bozan bir Türkiye var. Son ikiye kalmamız, özellikle Türkiye'nin tanıtımı açısından hiçbir şeyle ölçülemez” diyen Topbaş, olimpiyat için 19.2 milyar dolar harcanacağını, bunun komite tarafından çok ciddiye alındığını söyledi.
İstanbul'un ilk turda elediği Madrid'in ekonomik açıdan olimpiyata ihtiyaç duyduğunu açıkça ifade ettiğini kaydeden Topbaş, "Biz İstanbul'u, iki kıtayı buluşturan, medeniyetler çatışmasını ortadan kaldıracak, gerçek anlamda barış merkezi olarak sunduk" diye konuştu.
İstanbul'un daha önce şampiyonlar ligi finali düzenlediğini ve kısa sürede stat yollarının yapıldığını hatırlatan Topbaş, "Olimpiyatta 40 milyon civarında bir turist bekleniyordu. Sadece bilet değil; kente gelenler, kent hareketliliğini sağlayan insanlar olacaktı" dedi.
Kadir Topbaş, olimpiyat adaylığımızla ilgili hazırlanan tanıtım filmiyle ilgili, "Filmde spor unsuru eksikti" şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Ben de katılıyorum. Mesela ben orada Avrasya Maratonu'nu görmek isterdim. En büyük iddia olarak ortaya koyduğumuz Avrasa Maratonu idi. Diğer tanıtımları da takip ettim. Biraz tema eksikliği gördüm ben de... Çok kötü eğildi ama daha iyi olabilirdi."
Daha önce olimpiyatları düzenlemiş kentin bir daha aday olmaması gerektiğini savunan Topbaş, Müslüman ülke olmamızın kaybetmemizde bir etken olduğunu söyledi. Komitenin cesaret göstermediğini kaydeden Topbaş, siyasi nedenlerin de etkili olduğunu dile getirdi.
Topbaş, "Gezi olayları etkili oldu mu?" şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi: "Bize sorulmadı. Ucuz bir polemik konusu olarak belki düşünülebilir. Çok fazla etkili olmadı. Muhalefetin de destek verdiği bir olimpiyat müracaatımız var, bu önemli. Suriye konusuna kısmen girdiler. Doping meselesinin üzerinde daha çok durdular"
İstanbul'un sonraki olimpiyatlarda da iddiasını sürdüreceğini kaydeden Topbaş, şöyle konuştu:
"Alt yapı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Komiteye bütün deklarre ettiklerimiz bizim programımızda var. Tamamladıktan sonra New York'tan sonra en büyük ikinci metro ağına sahip olacağız. 140 kilometrelere yakınız. Metro 800 kilometrelere kadar gidecek. 2016'da 7 milyon kişi kullanacak. 2019'da 11 milyon kapasiteye ulaşacak. Bu ayın 18'inde Mahmutbey'den Mecidiyeköy'e olan metro hattının ihalesini yapıyoruz. Mecidiyeköy'den Kabataş'a da gelecek. Olimpiyat komitesine aktardığımız projeleri hayata geçireceğiz. Metro yatırımları 7 milyar doları geçti. Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy hattımız var. O bölgede Sancaktepe'yi içine alan bir hattın inşaatı devam ediyor. Sabiha Gökçen'i içine alan bir projemiz var. Marmaray 29 Ekim'de açılıyor."
Topbaş, Olimpiyat Stadı'ndaki sorunların giderileceğini, İstanbul'a yeni spor tesislerinin de kazandıralacağını söyledi.
İstanbul'un olimpiyatları kaybetmesinin ardından Spor Bakanı Suat Kılıç'ın "Kına stokları tükenmiş" şeklindeki tweet'inin sorulması üzerine Topbaş, şunları söyledi:
"Maksadını aşmış bir ifade olarak görüyorum. Olimpiyatlarla ilgili IOC üyeleri de zaten halk nasıl bakıyor diye raporlar istiyor. Halkımızın yüzde 94'ünün olimpiyatları istediğini gördüler. Demokratik bir ülkede herkesin aynı kararda olmaları mümkün değil. İktidara öfkeden dolayı, yönetime karşıt olmaktan dolayı bu tarz tavırlar doğru değil. Ulus menfaatlerine bakarsınız. Olimpiyatları alan ülkelerde altın madalya sayısı da ciddi manada artıyor."
Topbaş, önümüzdeki yerel seçimler için aday olacağını açıklamasının ve bununla ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise, “Açık konuşacağım. Ben sadece belediye başkanı değilim. Sayın Başbakanımızla 40 yıldır yürüyen birisiyim. Makam peşinde değilim. Bunun mücadelesini de vermedim. Siyasetin nezaketini de bilen birisiyim. Siyaset o kadar hassas ki, 'Ben ne olacağım' diyenler ortaya çıktığı zaman partinin de ülkenin de geleceği gidiyor. Sayın Dalan'ın durumu ortada... 'Ben ne olacağım' değil, 'Parti ve ülke ne olacak' demek lazım. Vaktinden önce birtakım niyetler ortaya çıktığı zaman yönetiminizde birtakım zafiyetler ortaya çıkar. Birileri engel de görebilirler... Burada otoritenin sarsılmaması lazım. Bir noktada bunu sağlamak için söyledim. Zamanı geldiğinde Sayın Başbakan hassasiyet gösterir, kamuoyu yoklamalarına bakılır ona göre kartlarınızı koyarsınız...İçerde homurdanmalar başladı. Ne olur? Siz hizmetinizi uygulayamazsınız. Bizim anlayışımızda son dakikaya kadar görevi en iyi şekilde yapmak zorundasınız" ifadelerini kullandı.